Özal'a ilk müdanhaleyi Ataç Baykal yaptı
Abone olMerhum cumhurbaşkanının ölümü ile ilgili soruşturma devam ediyor. Özal'ı takip eden gazetecinin yazdığı kitap dikkat çekici.
Gazeteci Yazar Kutlay Doğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’a 17 Nisan 1993 günü Hacettepe Hastanesi’nde ilk müdahaleyi
yapan ekibin içinde eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın oğlu
Ataç Baykal’ın da bulunduğunu söyledi.
Özal’ın saat 11.00 gibi Hacettepe Hastanesi’ne getirildiğini
belirten Doğan, "Özal’a ilk müdahaleyi yapanlar arasında bulunan
eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın oğlu Doktor Ataç Baykal,
‘Sayın Özal’ın durumu çok ağır. Kurtarmaya çalışıyoruz’ dedi."
şeklinde konuştu. Ataç Baykal ise bu konuyla ilgili görüş
bildirmeyi uygun görmediğini söyledi.
8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümünün üzerinden 19 yıl geçti.
Merhum cumhurbaşkanının ölümü ile ilgili soruşturma devam ediyor.
Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) hazırladığı raporunu ardından
ivme kazanan süreçte merhum Cumhurbaşkanı’nın mezarı açılarak
otopsi yapıldı. Adli Tıp Kurumu’nun Özal ile ilgili raporunu
önümüzdeki günlerde tamamlaması bekleniyor. Turgut Özal’ın yıllarca
bir gazeteci olarak takip eden ve Anavatan Partisi’nin bir seçim
kampanyasını yürüten Kutlay Doğan, Turgut Özal’ın yaptığı
konuşmaları, döneminde yapılan çalışmaları, gazetelere verdiği
röportajlarını ve hayatı ile ilgili tüm bilgileri toplayarak
‘Turgut Özal Belgeseli’ isimli kitabı hazırladığını anlattı.
Turgut Özal’ın parti kurma döneminden başlayarak Başbakanlık ve
Cumhurbaşkanlığı süreçlerinde kendisi ve çalışmalarını yakinen
takip eden bir gazeteci olduğunu belirten Doğan, “Rahmetli ile
zaman zaman Ankara’da ve İstanbul Kalender Ordu evinde bir araya
gelerek sohbetlerimiz oldu. Bu sohbetlerimiz esnasında Türkiye’nin
ekonomik durumunu o gün ki sosyal yapıyı ve Türkiye’nin hızlı bir
şekilde kabuk değiştirmesi için neler yapılması gerektiğinden de
söz ederdi. Zaman zaman da 'siz gazetecisiniz, siz halkın
içindesiniz, bizim yaptığımız bu icraatlar halk arasında nasıl
karşılanıyor' diye bizden bilgiler alırdı.” diye konuştu.
Kutlay Doğan, merhum Özal’a Hacettepe’de ilk müdahale edenlerden
birinin eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın oğlu Ataç Baykal
olduğunu söyledi. Doğan, kitabında ‘Ve Son Yolculuğu’ başlıklı
bölümde Özal’ın öldüğü gün ile ilgili anekdotu şu şekilde
anlatıyor: "Turgut Özal’ın çok yoğun bir çalışma temposu vardı. Son
olarak hastalanıp hastaneye kaldırıldığı gün İstanbul’dan bir
gazeteci arkadaşımla birlikteydik. Bu arkadaşım hemen Hacettepe
Hastanesi’ne gitti. Arkadaşımla yaptığım görüşmede hastaneden ilk
aldığımız haberlerde Özal’ın durumunun ağır olması ve Gülhane
Hastanesi'nin de uzak olması nedeniyle Çankaya’dan inerken
Kızılay’dan sonra hemen Hacettepe’ye sapılmış. Hastaneye giden
arkadaşımdan hemen bilgi istedim. Bana Hacettepe’nin daha yakın
olduğu gerekçesi ile götürüldüğü ve orada ilk karşılayan acil
servis ekibinin içinde Deniz Baykal’ın oğlunun da olduğunu söyledi.
Onunla temas kurulduğunu kendisini, ‘durumunun acil olduğunu ve
kurtarmak için çalışıyoruz.’ dediğini iletti. Ardından diğer
hocalara haber verilmiş.” şeklinde konuştu. Doğan, Turgut Özal’ın
hastaneye gitmeden önce nabzının durduğu ve kalbinin atmadığına
yönünde bilgiler aldığını kaydetti.
"ÖZAL’IN ÖLÜMÜNDE ‘TELEGRAM’ CİHAZININ ETKİLİ OLDUĞUNA DAİR
BİR MAİL ALDIM"
Kitabı yazdıktan uzun yıllar sonda mail adresine ilginç bir mail
geldiğini anlatan Doğan şunları söyledi: "Özal hangi cihazla
öldürüldü, niçin iz bırakılmadı başlıklı bir yazı geldi. Bu yazıda
‘telegram’ isimli bir cihazdan bahsediliyor. Bu cihazın bir nevi
silah olduğu iddia ediliyordu. Bu cihazın insanlarda kalp krizi
geçirmesine sebep olduğu anlatılıyordu. Bu gelen yazıyı okudum ve
birisinin iddiasıdır diye fazla üzerinde durmadım. Ama son
zamanlardan rahmetli Özal’ın ölümü ile ilgili incelemeler arasında
bu bahsedilen konunun da ele alınıp bir incelenmesi gerekir diye
düşünüyorum. Bu iddianın ne kadar gerçek olduğu, gönderen bunu
neden gönderdi bunun araştırılması gerektiği kanaatindeyim."
"ÖZAL KENDİSİ İLE İLGİLİ EN AĞIR YAZI YAZANA DAHİ
KIZMAZDI"
Turgut Özal’a muhalif olan birçok gazeteci ve medya mensubunun
ardan yıllar geçtikten sonra Özal’ı aramaya başladığını belirten
Doğan, “Bu isimler o dönem Özal’a haksızlık yaptıklarını itiraf
ettiler. Rahmetli Özal en ağır yazıyı yazana dahi kızmazdı. Özal’a
karşı en muhalif haberi yazan muhabiri ve televizyoncuya kızmazdı.
Sabah kalkıp gazetede haberi okuduğu zaman o köşe yazarını
telefonla arayarak ‘Bugün benim hakkımda böyle böyle yazmışsın.
Bana bir uğrada o meselenin doğrusunu sana anlatayım.’ derdi. O
ismi davet ederdi ve meselinin doğrusunu anlatırdı." açıklamasında
bulundu.
"BU OLAYIN TAM OLARAK ÇÖZÜLECEĞİNİ
ZANNETMİYORUM"
Turgut Özal’ın mezarının açıldığı gün duygusal olarak büyük bir
rahatsızlık duyduğunu ifade eden Kutlay Doğan, "Çok sevdiğim bir
insandı. Bu millete çok hizmetler etmiş, Türkiye’ye kabuğunu
değiştirmiş bir insandır. Turgut Özal’dan önce Türkiye yarım demir
perde ülkesi idi. Özal’ın bu ülkeye yaptıklarını, hizmetlerini
hangi köşesinden alırsanız çok farklıdır. Özal’ı o yüzden çok
seviyorum. Mezarı açıldığı için duygusal olarak rahatsızlık
yaşadım. Ama keşke rahmetli olduğu gün otopsisi yapılsaydı ve elde
bir rapor olsaydı. O gün ne var ne yok bu ortaya çıksaydı." diye
konuştu. Özal’ın ölümünün normal bir ölüm olmadığını düşündüğünü
vurgulayan Doğan, "Rahmetli Özal’ın ölümünde dış güçlerin parmağı
var. Türkiye içindeki uzantıları bulunabilir. Tahliller tetkikler o
günkü olaylarla Türkiye içindeki uzantılar belki bulunabilir ama
dış güçler var. Bu olayın tam olarak çözüleceğini zannetmiyorum.
Çözülemez. Çünkü Türkiye’de bu güne kadar dış bağlantılı hiçbir
problem çözülemedi." dedi.
ATAÇ BAYKAL: BU KONUYLA İLGİLİ GÖRÜŞ BİLDİRMEYİ UYGUN
GÖRMÜYORUM
Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın oğlu Ataç Baykal, ÖSS Fen
puanında Türkiye 43'üncüsü olarak girdiği Hacettepe Üniversitesi
Tıp Fakültesi'nden 1988 yılında mezun oldu. Aynı yıl başladığı
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Genel Cerrahi Anabilim
Dalı'nda uzmanlık eğitimini 1993'te tamamladı. 2001'de doçent,
2008'de profesör oldu. Halen Hacettepe Üniversitesi Erişkin
Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. Ataç
Baykal, "Bu konuyla ilgili görüş bildirmeyi uygun görmüyorum."
dedi.