Özal'a iki suikast daha yapılmış
Abone olHulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu adlı programda, Kartal Demirağ suikastından kurtulan Özal'a, benzeri iki saldırıda daha bulunulduğu ileri sürüldü.
İddiaya göre Turgut Özal, kamuoyuna yansımayan bu iki suikast
girişiminden kılpayı kurtuldu. Hulki Cevizoğlu, Flash TV'de dün
akşam yayımlanan programında, kendisine, 'halen görevde bulunan'
ama adını açıklamayan önemli birisinden geldiğini söylediği bir
mektubu okudu. İran kökenli grup Hulki Cevizoğlu'nun 'önemli
görevlerde bulunduğu anlaşılan biri' olarak tanımladığı kişi
mektubunda, Özal'ın Başbakanken bir hafta sonu Okluk'a gitmeyi
planladığını, bunun için Orman Bakanlığı'na ait iki helikopter
hazırlandığını belirterek, şunları yazdı: '...Özal, ailesi ve
doktoru biraz daha konforlu olana bineceklerdi; yani binecekleri
helikopter belliydi. Seyahatten bir gün evvel, Özal'a İran kökenli
bir grup tarafından suikast yapılacağı istihbaratı geldi. Konuyu
alelacele değerlendirdik, veriler İranlılardan çok İran'da üslenmiş
PKK uzman militanlarını çağrıştırıyordu. Başbakanlığa, durumu
anlatıp gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak için gittiğimde
kapıda, aralarında sizin de bulunduğunuz bir grup genç gazeteciye
rastladım. Alkışlarla Başbaknlığı protesto ediyor, kalemlerinizi
merdivenlere bırakıyordunuz. Biz suikastın Cuma namazında bomba ile
geleceğini tahmin ediyorduk ve ona göre tedbir aldık. O gün birşey
olmadı. O gece Özal, her nedense ve isabetli olarak, helikopterle
gitmekten vazgeçti.' Mektubun devamında, Turgut Özal'ın
helikopterin içinde 2.5 saat sarsıntı ve gürültüyle Okluk'a
gideceğine özel jet ile Dalaman'a gitmeyi, oradan da helikopterle
Okluk'a geçmeyi kararlaştırdığını ifade eden meçhul kişi, ertesi
gün meydana gelenleri ise şöyle anlattı: 'Helikopterlerin ertesi
sabah Dalaman Havaalanı'na gidip kendisini orada beklemelerini
söylemiş. Pilotlar da bu fırsattan yararlanıp boş gideceklerine
ailelerini de götürmeye karar vermişler. Helikopterler Etimesgut
Türkkuşu Tesisleri'nde, açık parkta hazır bekliyorlardı. O günlerde
de aynı yerde Uçak ve Silah Fuarı vardı. İran Pavyonu da
çadırlarda, helikopterlerin hemen yanındaydı. İki helikopter ertesi
sabah, pilotların aileleriyle birlikte havalandı. Bir süre sonra
Özal'ın binmesi planlanan helikopterlerde motor sustu, kumandalar
kilitlendi. Helikopter düştü Helikopterlerde motor arızasında,
rotor, yani tepedeki pervane bir kavramayla motordan ayrılır ve
şayet kumandalar çalışıyorsa, helikopter free-wheeling denilen,
rotorun serbest dönüşüyle süzülerek uygun bir yere güvenli bir iniş
yapabilir. Görgü tanıklarının sözlerinden ve kaza yerindeki
incelemeden çıkan sonuca göre motor sustuktan sonra, hemen yanı
başında güvenle inecek o kadar düzlük olmasına rağmen, helikopter
kontrolsüz bir şekilde, bir köy evinin damını yalayarak gidip dik
bir engebeye çarpmıştır.' Göcek'te üç terörist Bu girişimden
Özal'ın 'tesadüfen ve kılpayı' kurtulduğunu ifade eden mektup
sahibi, Özal'ın Göcek'e geldiğinde bu sefer kendisini ikisi
İstanbul'dan biri Rodos'tan gelen, biri kız üç kişilik bir
'Hoşgeldin-güle güle' komitesinin, ellerinde silahlarla beklediğini
öne sürürek, 'Bu plan da gerek Göcek'le etrafını çeviren kalabalık,
gerekse güvenlik güçlerinin emniyet ve jandarma dışında- ön
istihbaratı ve gizlice gerekli tedbiri almasıyla, sessiz, sedasız
önlendi' iddiasında bulundu. MİT el koysun Turgut Özal'ın kardeşi
Korkut Özal, suikast iddialarının araştırılması gerektiğini
belirtti. Kendisinin bu konuda bir bilgisi olmadığını vurgulayan
Korkut Özal, 'Ağabeyimin ölümünün üzerinden 12 yıl geçti. Ama arada
bir böyle önemli iddialar ortaya çıkıyor. Bu kadar ciddi iddialar,
güvenlik birimlerince bir an önce incelenmelidir. Doğru ise ortaya
çıkmalı, gerçek değilse o da anlaşılmalıdır' dedi. İddiaların
ortada kalmaması için İçişleri Bakanlığı'nın ve MİT'in bir an önce
harekete geçmesi gerektiğini söyleyen Korkut Özal, 'Böylece bunlar
ortada konuşulan iddialar olmaktan çıkıp, kamuoyu aydınlatılmış
olur' dedi. Korkut Özal, ülkeyi yönetenlerin bu konuda sorumluluk
sahibi olduğunu da sözlerine ekledi. Turgut Özal'ın ölümüyle ilgili
kuşkuların da hala devam ettiğine dikkat çeken Korkut Özal, 'Büyük
reform süreci onun vefatıyla sona erdi. İnsanın aklına ister
istemez 'Acaba onun gidişini hızlandırmak isteyenler oldu mu'
sorusu geliyor. Çünkü ondan sonra Türkiye, kelimenin tam manasıyla
koalisyonlar ve perişanlıklar yaşadı' diye konuştu. Özal, bu
nedenle ağabeyinin ölümünün ve diğer iddiaların araştırılmasının
Türkiye'nin yarınları için büyük önem taşıdığını ifade etti.
İddialar ciddi Hulki Cevizoğlu, mektubun, alelade bir kişinin
elinden çıkmasının mümkün olmadığını belirtti. Özal'ın başbakanlığı
döneminde Başbakanlık Muhabiri olduğunu söyleyen Cevizoğlu,
'Mektubun son derece ciddi olduğunu düşünüyorum. Mektupta bana, o
dönemde başbakanlık önünde eylem yaptığımızdan bahsediyor.
Gerçekten de başbakanlık muhabirleri olarak, Kartal Demirağ
suikastından kısa bir süre sonra alınan geniş güvenlik önlemleri
nedeniyle çalışamaz hale gelmiştik. Bunu Başbakanlık önünde
protesto etmiştik. Bu olayı hatırlatarak, suikastların Demirağ
olayından sonra olduğunu düşündürüyor' diye konuştu. Cevizoğlu,
Özal Ailesi'nin haberi olmamasının da normal olduğunu belirterek,
'O dönemde Özal'ın gölgesi gibiydik. Biz bile ne haberler
atlamışız' dedi. Orgeneral Bitlis için de B Planı vardı Mektup
sahibi, dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in
öldüğü uçak kazasıyla ilgili de iddialarda bulundu. Bitlis'in
suikasta kurban gittiğini ileri süren şahıs, 'Bitlis Paşa tesadüfen
o uçaktan sağ kurtulsaydı veya uçak değiştirseydi, varacağı bölgede
kendisini bir başka suikast tertibiyle karşı karşıya bulacaktı.
Önemli kişilere düzenlenen suikastlar şansa bırakılmaz, alternatif
planlar da hazırlanır. Kurtulsaydı, indiği yerde kendisini öldürmek
için B Planı uygulanacaktı. ' Gres yağı Eşref Bitlis'in uçağının
düşmesinde, uçak sabotajlarında çok yaygın ve basit bir metod olan
'Petroleum Jelly Method' yani Petrol jölesi denilen metodun
kullanılmış olabileceğini ileri süren mektup sahibi şu noktalara
dikkat çekti: 'Gres bir poşete konulabilir ve poşet yassıltılarak
küçük, kalınca bir zarf şekline getirilir. Bu zarf örneğin ceket
cebine saklanarak uçağın yanına kadar getirilip yakıt deposuna
konulabilir. İlk önceleri gres yakıta karışmaz, motor rahatça
çalışır. Gres yumuşamaya, yakıtla beraber motora gitmeye başlar.
Bir süre sonra motor durur. Tahkikatta, üste, ana depodaki yakıt
incelenmiş, fakat bu gres ihtimali göz önünde tutulmamıştır. Haber:
Nasuhi Güngör Kaynak: Akşam