Özal ölseydi Türkiye gerilerdi
Abone ol1988'de suikast girişimde bulunulan Turgut Özal'la ilgili CIA'in yazdığı raporlar ortaya çıktı. CIA, suikastin başarıya ulaşmasıyla Türkiye'nin düşeceği durumu ortaya koy
Hürriyet, 1988'de Özal'a suikast girişimi sonrası, Amerikan
istihbarat örgütü CIA'nın hazırladığı raporu ele geçirdi. Dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ABD ziyareti öncesi hazırlanan 25
Haziran 1988 tarihli CIA raporunda, ‘Başbakan Özal’a suikast
başarılı olsaydı, Türkiye 70’lerin istikrarsız görüntüsüne
dönebilirdi’ denildi. Raporda, istikrarsızlığın kaynağının terörizm
değil, ekonomik sorunlar ve yüzde 70’e yaklaşan enflasyon olduğu
vurgulandı. AMERİKAN istihbarat örgütü CIA’nin, 25 Haziran 1988’de
hazırladığı bir istihbarat raporunda, Başbakan Turgut Özal’a
yönelik suikast girişimi başarılı olsaydı Türkiye’nin 1970’li
yılların istikrarsız görüntüsüne dönebileceği tahmini yapıldığı
ortaya çıktı. Özal’ın suikastte ölümünün ANAP’ta iktidar
mücadelelerine neden olacağı belirtilen raporda, Kenan Evren’in,
muhalefetin eleştirilerine karşı, 12 Eylül 1980 askeri müdahalesini
savunduğu ve ‘Gerekirse asker yine yapar’ dediği kaydedildi.
Raporda Türkiye’de sağ ve sol terörün ‘çok düşük düzeylerde’
olduğuna yer verildi. Türkiye’deki istikrarsızlığın kaynağının
terörizm değil, ekonomik sorunlar ve yüzde 70’e yaklaşan enflasyon
olduğuna dikkat çekildi. CIA, Özal’ın, ekonomide istikrar için
kemer sıkma politikalarına yanaşmadığı, kamu harcamalarının
kısılması ile daha yüksek orandaki bir işsizliğin halktan sert
tepki alacağını düşündüğü vurgulandı. ‘Yabancı kreditörler
Türkiye’ye borç verirken çok daha dikkatli davranıyorlar’ denildi.
EVREN’İN ABD ZİYARETİ ÖNCESİ ‘Özel Analiz’ başlıklı rapor, Kenan
Evren’in, ABD’ye yaptığı ziyaretin öncesine rastlıyor. Evren’in
ziyaretinin, Türk-ABD ilişkilerinde istikrarın dönüşüne işaret
ettiği ifade edilen raporda, şöyle denildi: ‘Evren, Başbakan Turgut
Özal kadar günlük yönetim işleriyle ilgilenmiyor. Ancak Evren,
Ankara’da ılımlılık kaynağı ve Türkiye’nin sivil yönetime geçişinde
öncü rol oynadı. Evren’in ziyareti, demokratik kazanımların yeniden
sağ-sol kargaşasıyla tehdit edildiği yolundaki spekülasyonların
yapıldığı döneme rastlıyor. Bu spekülasyonlar için çok erken.’
DEMOKRASİYE GEÇİŞİN KABULÜ Raporda, Türklerin, Evren ziyaretini,
‘Ankara’nın Washington için öneminin teyidi ve demokrasiye geçiş
ile birlikte Türkiye’nin Batı tarafından daha fazla kabul görmesi’
olarak değerlendireceği kaydedildi. Evren gezisinin,
ertelenmesinden bir yılı aşkın bir süre sonra gerçekleşeceği,
Türkiye’nin, ABD yardımlarının düzeyinden, Kongre’deki Ermeni
iddiaları ve Kıbrıs konusundaki tasarılarından rahatsız olduğu için
ziyaretin ertelendiği belirtildi. CIA, Evren’in, daha fazla yardım
isterken, siyasi istikrara sahip ve ekonomisi iyi işleyen
Türkiye’nin ABD’nin çıkarına olduğu tezini savunacağını ve
Türkiye’nin AB’ye girme çabalarında, Washington’un lobicilik
desteğini çok büyük olasılıkla isteyeceği de raporda yer aldı.
Allah’ın verdiği canı onun izni olmadan kimse alamaz ANKARA’da 18
Haziran 1988 günü Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapılan ANAP
Kongresi’nde kürsüde konuşan Başbakan Turgut Özal’a silahla iki el
ateş edildi. Suikastçı Kartal Demirağ, 1’inci kurşunda Özal’ın
göğüs bölgesini, 2’nci kurşunda ise karın bölgesi olmak üzere
öldürücü noktaları hedef aldı. Ancak ilk kurşun Özal’ın sağ eline,
diğeri de mikrofon ayağına isabet etti. Demirağ’ın kullandığı
tabancanın 2’nci kurşundan sonra tutukluk yapması üzerine Maliye
Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin’in koruma polisi Ziya Ayaz,
Demirağ’ı sağ kolundan vurdu. Demirağ komando hareketlerine benzer
bir stille yerde yuvarlanarak kaçmaya çalışırken, diğer koruma
polislerinin ateşiyle sağ koluna yeniden kurşun isabet etmesi
üzerine yakalandı. Salonda büyük paniğe yol açan bu olaydan sonra
Başbakan Özal ayağa kalkarak, ‘Allah’ın verdiği canı onun izni
olmadan kimse alamaz’ diyerek konuşmasına devam etti. Zirvede 9 yıl
MİLLİ Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren 18 Eylül 1980’de Devlet
Başkanlığı andını içerken, iki gün sonra Bülend Ulusu
başbakanlığında kurulan hükümette Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı olarak Turgut Özal da yer aldı. 14 Temmuz 1982’de
görevinden istifa eden Özal, 1983’te ANAP’ı kurup, seçime girdi.
Aynı yıl 24 Kasım’da Cumhurbaşkanı Evren, hükümeti kurma görevini
ANAP Lideri Özal’a verdi. Zirvedeki Evren-Özal beraberliği, Özal’ın
hükümette Başbakan Yardımcısı olarak görev aldığı 1980’den 31 Ekim
1989’da Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesine kadar 9 yıl boyunca sürdü.
Evren’den, CIA raporunda ‘ılımlılık kaynağı’ ve sivil yönetime
geçişte ‘öncülük eden’ diye söz ediliyor. HÜRRİYET