ÖZAL ÖLDÜRÜLDÜ, KATİLİ AZERBAYCAN’DA
Abone olTurgut Özal’ın ölümüyle ilgili savcıya ifade veren Semra Özal, kendisine daha önce ulaşan "şüpheli" notu da savcıya verdi. Notta, "katil...
Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili savcıya ifade veren Semra Özal, kendisine daha önce ulaşan "şüpheli" notu da savcıya verdi. Notta, "katil"in ismi ve "Turgut Özal ölmedi, öldürüldü" yazıyordu.
Semra Özal, 15 yıl önce kendisine iletilen bir notu 8 Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten savcıya açıkladı. NTV’nin ulaştığı üç sayfalık ifadede, şüpheli Hasan Alioğlu’nun Azerbaycan’daki adresi de yer aldı. "Eşim öldükten 5 yıl sonra İstanbul’da oturduğum evime, benim bulunmadığım bir sırada bir şahıs gelmiş ve şahıskapıdaki korumalara mutlaka Semra Hanım’ı görmem lazım demiş. Dışarıda olduğumu söyleyince şimdi size verdiğim şu notu bırakmış: "Turgut Özal’ı öldürdüler, katili Azerbaycan’da. İsmi Hasan Alioğlu’dur." Özal, notun kendisine iletilmesinin ardından hemen harekete geçtiğini ancak Alioğlu’nun izine ulaşılamadığını söyledi.
Semra Özal, Turgut Özal’ın öldüğü gün yaşananları da detaylarıyla anlattı. "Kimse otopsi yapalım mı? diye sormadı" dedi.
"Sabah 8.30 gibi kalktı, ben kahvaltı hazırlamıştım. Eşim duş aldı ve tıraş oldu, birlikte kahvaltı yapmak için yatak odasından çıktık. Salon ile yatak arasındaki hol de yürüyüş bandı, spor aletleri vardı. Oradan geçerken "bugün spor yapmayacağım. Zaten duş aldım terlemeyeyim" dedi. Arkamdan geliyordu. Bir anda bir ses duydum dönüp baktığımda eşim yüzükoyun yatıyordu. Yüzünü çevirdiğimde ağzından beyaz bir şey akıyordu.
Doktor ambulans diye bağırdım. Bu sırada deniz yaver ve birkaç kişi eşimin koluna girip dışarı çıkardılar. Ambulans diye ABD’lilerin Cevdet Sunay’a hibe edilen hasta nakil aracına konuldu. Köşk’ün ambulansını sordum ‘aküsü yok’ dediler. Telsiz konuşmalarında eşimi GATA’ya götürdüklerini söylediler, sonra Hacettepe dediler. Ben de Hacettepe’ye gittim. Doktorlar önce uğraştıklarını daha sonra tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini söylediler. Eşimin ölümünden sonra kimse ’otopsi yapalım mı?’ diye sormadı."
GÜNEŞ TANER: DEMİRAĞ’A İLAÇ VERELİM, KONUŞUR
Merhum Cumhurbaşkanı’nın eşi, Kartal Demirağ’ın, Turgut Özal’ı elinden yaraladığı suikastle ilgili şüphelerini de dile getirdi.
"Vurulduktan sonra korkunç bir kan akıyordu. Bana "Korkma yara elimde" dedi. Demirağ’ı yakalayarak bir odaya aldılar. Dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’dı. Güneş Taner, orada "Ben Amerikan sefaletinden bir ilaç aldım. Bu ilaç şahsa verildiğinde 24 saat içerisinde her şeyi konuşuyormuş, bundan verelim" dedi. Ancak Mehmet Ağar,kabul etmedi, "Biz konuşturacağız" dedi. Bir gün sonra Demirağ’ın konuşmadığını söylediler."
Semra Özal, eşinin, Demirağ’ın arkasındaki güçleri bildiğini ama kendisiyle paylaşmadığını söyledi.
Özal, notun kendisine iletilmesinin ardından hemen harekete geçtiğini ancak Alioğlu’nun izine ulaşılamadığını söyledi.
Semra Özal, Turgut Özal’ın öldüğü gün yaşananları da detaylarıyla anlattı. "Kimse otopsi yapalım mı? diye sormadı" dedi.
"Sabah 8.30 gibi kalktı, ben kahvaltı hazırlamıştım. Eşim duş aldı ve tıraş oldu, birlikte kahvaltı yapmak için yatak odasından çıktık. Salon ile yatak arasındaki hol de yürüyüş bandı, spor aletleri vardı. Oradan geçerken "bugün spor yapmayacağım. Zaten duş aldım terlemeyeyim" dedi. Arkamdan geliyordu. Bir anda bir ses duydum dönüp baktığımda eşim yüzükoyun yatıyordu. Yüzünü çevirdiğimde ağzından beyaz bir şey akıyordu.
Doktor ambulans diye bağırdım. Bu sırada deniz yaver ve birkaç kişi eşimin koluna girip dışarı çıkardılar. Ambulans diye ABD’lilerin Cevdet Sunay’a hibe edilen hasta nakil aracına konuldu. Köşk’ün ambulansını sordum ‘aküsü yok’ dediler. Telsiz konuşmalarında eşimi GATA’ya götürdüklerini söylediler, sonra Hacettepe dediler. Ben de Hacettepe’ye gittim. Doktorlar önce uğraştıklarını daha sonra tüm müdahalelere rağmen vefat ettiğini söylediler. Eşimin ölümünden sonra kimse ’otopsi yapalım mı?’ diye sormadı."
GÜNEŞ TANER: DEMİRAĞ’A İLAÇ VERELİM, KONUŞUR
Merhum Cumhurbaşkanı’nın eşi, Kartal Demirağ’ın, Turgut Özal’ı elinden yaraladığı suikastle ilgili şüphelerini de dile getirdi.
"Vurulduktan sonra korkunç bir kan akıyordu. Bana "Korkma yara elimde" dedi. Demirağ’ı yakalayarak bir odaya aldılar. Dönemin Emniyet Müdürü Mehmet Ağar’dı. Güneş Taner, orada "Ben Amerikan sefaletinden bir ilaç aldım. Bu ilaç şahsa verildiğinde 24 saat içerisinde her şeyi konuşuyormuş, bundan verelim" dedi. Ancak Mehmet Ağar, kabul etmedi, "Biz konuşturacağız" dedi. Bir gün sonra Demirağ’ın konuşmadığını söylediler."
Semra Özal, eşinin, Demirağ’ın arkasındaki güçleri bildiğini ama kendisiyle paylaşmadığını söyledi.
(İHA)