Özal, Menderes'i başkan yapacaktı

Sanayi Bakanı Coşkun Turgut Özal'ın 12 yıllık sırrını açıkladı: Menderes'i başkan yapacaktı. "Rahmetli, Çankaya'ya çıktığına pişmandı. Aydın Menderes'e, "Ben istifa edip seçimlere girene kadar, kuracağım partinin başına sen geç" dedi. "Emanetçi olmam" cevabı aldı. KRİZ GELİYOR BEYLER Ali Coşkun, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünden 15 gün önce Çankaya Köşkü'nde yaptıkları gizli görüşmenin perde arkasını Tercüman'a anlattı. Aydın Menderes, Hüsnü doğan ve Yusuf Bozkurt Özal'ın da bulunduğu görüşmede Özal'ın planlarını anlattığını kaydeden Sanayi Bakanı Coşkun, "Rahmetli kötü gidişten dahatsızdı. 'Kriz geliyor beyler' dedi. Köşk'ten inmek ve parti kurmak istiyordu. Hatta kendisi istifa edip başına geçene kadar partiyi götürecek ismi bile seçmişti" dedi. İKİNCİ TEKLİF COŞKUN'A Coşkun şöyle devam etti: Erken seçim kokusu almıştı. Seçimde adaylığını açıklayacaktı. Ancak seçime kadar olan dönem için bir emanetçi aradığını söyledi. İlk Teklifi Sayın Aydın Menderes'e yaptı. Menderes 'Ben emanetçi olmam' deince, bana döndü. 'En güvendiğim insanlar burada. Ali Bey sen olur musun' dedi. Ben de hazır olmadığımı söyledim. Ama çok kararlıydı, 'Siz hele bunun üzerinde bir çalışın. Ben bir seyahate gidip geleyim ne yapacağımı biliyorum' dedi. Ama ömrü vefa etmedi." Ali Coşkun: Özal emanetçi arıyordu Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ilişkin tarihi sırrını Tercüman'a açıkladı. Bakan Coşkun, Özal'ın, ölümünden 15 gün önce Aydın Menderes ve kendisini Köşk'e çağırarak, Köşk'e çıkmaktan pişmanlık duyduğunu ve aktif siyasete dönmek için yeni bir parti kuracağını haber verdiğini bildirdi. Coşkun, 3.5 saat süren görüşmede, Aydın Menderes'in "Emanetçi Genel Başkan ol" teklifini reddettiğini, kendisinin de bu göreve hazır olmadığını söylediğini kaydetti. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un sorularımıza verdiği cevaplar şöyle: -Özal'ın ilk iktidar dönemiyle şimdiki AK Parti Hükümeti, siyasetteki ağırlığı ve icraat yönünden çok benzetiliyor. O dönemi de yakından bilen biri olarak siz nasıl görüyorsunuz? Coşkun: Özal'ın başlattığı reformlar işin başıydı. Her başladığı işte değişik zorluklarla karşılaştı. Örneğin özelleştirmeyi gündeme getirince, "Türkiye'yi satıyor" dediler. Ama şimdi herkes, "Bu özelleştirme niye gecikiyor" diyor. Onun için biz şimdi Özal dönemine göre daha hazır bir dönemdeyiz. Yani rekabete açıklık, serbest piyasa gibi konularda Özal dönemine göre kamuoyunun oluşması ve vatandaşın beklentisi açısından daha avantajlı bir noktadayız. Ama biz iktidara geldiğimizde ekonomik tablo bozukluğu Özal'ın başladığı dönemden daha kötüydü. Büyük zorluklar vardı. Zorlukları yenmek için çok sıkıntılı bir dönemden geçtik. Gelinen noktaya, Özal'ın başlattığı politikaların devamı veya ikinci aşaması diyebiliriz. -Özal politikalarını kendisi tamamlayamadı mı? Coşkun: Hayır tamamlayamadı. Çünkü onu ben bizzat yaşadım. Birinci programı bitirmişti, Cumhurbaşkanı olduğu için ikinci programı uygulayamadı. Siyaseti bırakıp Cumhurbaşkanlığı'na gitmiş olmanın pişmanlığını bizzat bana söyledi. Pişmandı. Onun için ölümünden 15 gün önce, rahmetli Adnan Menderes'in bir emaneti olarak gördüğü oğlu Aydın Menderes'i Köşk'e çağırmış, Aydın Bey gitmemiş. Aydın Bey'i ikna etmemi benden rica etti. Aydın benim hatırımı kırmaz, beraber Köşk'e çıktık. Yaklaşık 3-3.5 saat bizimle görüştü. Rahmetli Yusuf Bozkurt Özal ve ömrü uzun olsun Hüsnü Doğan da vardı. Özal, yeniden bir parti kurup başına geçmek istiyordu. Çünkü, krizi hissediyordu. 'Böyle giderse bir veya iki senede büyük bir ekonomik krize sürükleniriz. Mevcut partilerle, Mesut Bey'in başında olduğu Anavatan Partisi'yle ve diğerleriyle bu kötü gidişi çözmek mümkün değil. Yeni bir parti kurmamız lazım' dedi. Bizi bu yeni parti için örgütlemek istiyordu. Dolayısıyla 'ikinci değişim' projesini bize orada uzun uzun anlattı. Daha önce de benim başkanı olduğum İş Dünyası Vakfı'nda yaptığımız bir toplantıda, Türkiye'nin ikinci dönüşüm programını anlatmıştı. Zaten biz toplantıyı sırf Özal istediği için düzenlemiştik. Sonra kitap olarak da basıldı. Dolayısıyla biz şimdi Özal'ın ikinci hedefine doğru gidiyoruz. Tabi şartlar değiştiği için o şartlara da uyarak devam ettiriyoruz. -Özal Cumhurbaşkanı olmaktan pişmanlık duyduğunu net bir şekilde ifade etti mi? Coşkun: Evet, tabi. Bıraktığı ekonomik gidişten hiç memnun değildi. Kriz bekliyordu. Zaten daha sonra 1994 krizi patlak verdi. Bize açıkça, 'Cumhurbaşkanı oldum, fakat yeniden parti başına geçip ülkeyi düzlüğe çıkarmamız gerekiyor' dedi. Tabi o başkanlık sistemini arzu ediyordu. Fakat, başkanlık sistemini getiremediği için, tekrar yeni bir parti kurarak, yeni bir hareketle aktif siyasete dönmek istiyordu. Zaten erken seçim kokularını da alıyordu. Erken seçim kararı çıktığı anda Cumhurbaşkanlığı'nı bırakıp partinin başına geçmek istiyordu. Bu düşüncesini, hedeflerini, planlarını bize aktardı. Seçtiği isim Aydın Bey'di. Aydın Bey Özal'a, 'Emanetçi genel başkan olmayacağını' söyledi. -Bu cevap karşısında ne yaptı? Coşkun: Aynı teklifi bu sefer bana yaptı. Ben de hazır olmadığımı söyledim. Ama çok kararlıydı. 'Siz hele bunun üzerinde bir çalışın. Ben bir seyahate gidip geleyim, ne yapacağımı biliyorum' dedi. Ama ömrü vefa etmedi. Kaynak: tercumangazete.com