Özal dönemi Lale Devri'ydi!
Abone olEski mankenlerden Merve İldeniz, Turgut Özal döneminde lale devri yaşadıklarını belirtti
15 yıl önce mesleği bırakıp Bodrum’a yerleşen ve burada ailesiyle birlikte yaşamaya başlayan eski manken Merve İldeniz, mesleğe figüran olarak katıldığı reklam filmiyle başladığını söyledi. İldeniz;
“18 yaşlarındayken tesadüfen gittiğim mağazalardan mankenlik teklifi gelirdi. Buz pateni yaptığım merkezde çekilen bir reklam filmine figüran olarak katılmıştım. O zamanlar bu sektörde hemen herkes sizi hızla tanır öğrenirdi. Rekabet yoğun değildi ve iyi bir harçlıktı benim için. 80’li yılların başları, küçük bir camia küçük bir pazardı henüz. Mankenlik denince akla gelen ise üç beş topuklu ayakkabı ile Osmanbey Bomonti civarındaki toptancıların Anadolu’dan gelen butik sahiplerine düzenledikleri sunumlardı. Ne en güzel kızdım, ne en iyi yürüyen ama iddia ediyorum en disiplinli en prensipli olan bendim. Tam bir iş koliktim.” dedi.
TURGUT ÖZAL DÖNEMİNDE LALE DEVRİ YAŞADIK
Turgut Özal döneminin podyum dünyasına katkılarının çok büyük olduğunu söyleyen Merve İldeniz, özellikle Özal’ın ülkeyi serbest piyasa ekonomisine geçirmesiyle pazarda adeta lale devri yaşandığını ifade etti. İldeniz o yılları şöyle anlattı: “Turgut Özal’ın 1984 yılında Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine taşıması büyük açılım oldu. Birden işler patladı. Firmaların işyerlerindeki sunumunun yerini lüks otellerin balo salonlarındaki bol masraflı şatafatlı defileler aldı. Adeta o dönem bir lale devri yaşandı. Ayrıca ülkede basın yayın organlarının özelleşmesiyle tam bir star sistemi oturmaya başladı. Bu da yurt dışındaki gibi top modelling denen olayı yeşertti. Magazin programcılığı ve halkı magazine yönlendirme programları mankenliği bir anda gözde hale getirdi. Piyasayı canlandıran reklam ve tanıtım bolluğu mankenliği de iyice parlattı.”
PARA VE ŞÖHRETİN HUZUR GETİRMEDİĞİNİ ANLADIM
Mankenliği, en iyi döneminde bıraktığını söyleyen Merve İldeniz, paranın ve şöhretin mutluluk ve huzur getirmediğini belirtti. İldeniz: “Mankenlik benim işi bıraktığım dönemde gayet akıcı bol para kazanılan, kişiyi de şöhrete hızla götürebilen bir meslek haline gelmişti. Şöhretin ve paranın mutluluk ya da huzur getirmediğini gördüğümde bunları ana amaç olarak veren bunu da aktaran toplumsal bilinçten şüphelendim. Sahip olduklarımın yeterli bir çıkarım yapmama yetecek düzeyde olduğuna inandım. Kendimce alternatif huzur arama yollarına döndüm. Çünkü şöhretim ya da param vardı ama huzurum yoktu. Huzur hali daha önemli olmuştu ve kalbimin sesini dinleyince huzur duyuyordum. Bende öyle yapıp kalbimin sesini dinledim.” ifadelerini kullandı.
NE GÜZELLER GÖRDÜM KONUŞTUKÇA ÇİRKİNLEŞTİ
Eski manken Merve İldeniz 80-90’lardan bu yana Türkiye’de güzellik anlayışının değiştiğini söylerken mankenlere meta gözüyle bakıldığı yönündeki eleştiriye de şöyle yanıt verdi. “Güzellik git gide göz önüne çıktığı bir hale büründü. Ne güzeller gördüm konuştukça çirkinleştiler. Mankenlere meta gözüyle bakılması bir anlamda iş gereği elbise askısı olduğunuz düşünülürse yanlış sayılmaz. Tutup da kişiliğimi ve iç dünyamı işime aksettirecek olsam, ilk önce bana büstiyeri defile de giydiremezlerdi.”
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNU ÖZGÜRLÜKTÜR
Merve İldeniz son olarak herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye hayalini kurduğunu belirtirken, ülkenin en büyük sorununun özgürlük olduğunu söyledi. İldeniz, “Gündemi her ne kadar takip etmemeye çabalasam da haber almama özgürlüğüm yok. Ya sosyal paylaşım sitelerinden ya da birinin arayıp haber vermesiyle gündemi öğreniyorum. Şu an basında öne çıkarılan haberlerin pek çoğu ilgimi çekmiyor. Beni asıl üzen gerçek gündem yerine saçma sapanlıkların ön plana çıkarılıyor olması. Buradan hareketle farklılıkların zenginlik kabul edildiği, herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye hayali kuruyorum. Bu bakımdan bence Türkiye’nin en önemli sorunu da özgürlüktür. Sadece Türkiye için değil, sevgi dolu bir dünya düşünüyorum hep.” ifadelerini kullandı.