Oyun oynayacağız diye gerdeğe sokmuş
Abone olİşte çocuk gelinlerin kan donduran hikayeleri...
Van’ın Çatak İlçesi’nden 2,5 yıl önce Siirt’in Pervari
İlçesi Yapraktepe Köyü’ne “berdel” usulüyle gelin giden 14
yaşındaki Kader Erten’in silahla öldürülmesi gözleri yine çocuk
gelinlere çevirdi. İşte çok çarpıcı yaşanmış
örnekler...
ABD’de Cleveland’da bir şiddeti önleme merkezinde 3 yıl çalıştıktan
sonra Türkiye’ye dönüş yapan Adli Tıp Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr.
Oğuz Polat ve ekip arkadaşları Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi
Sosyoloji Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Sabahat Ölçer ile öğretim
görevlisi Begüm Kocamaz, Van’ın farklı mahallelerinde yaşayan çocuk
gelinleri araştırdı. Akşam'ın haberine göre 57 günde tamamlanan
çalışma sonucunda çocuk gelinlerin hikayeleri derlendi. Polat,
hikayelerin ilerleyen günlerde kitaplaştırılacağını söylüyor. İşte
kimlikleri gizli tutulan o çocuk gelin öyküleri:
EŞİMLE KARDEŞ GİBİYDİK
“Köyde yaşadık, büyüdük. Akraba evliliği yaptım. Kayınvalidem de
halamdı. Anneannemle kaldığım zaman eşimle tanışmıştık. Daha
doğrusu bir ağabey kardeştik. Eşim benden on, on bir yaş büyüktü.
Anneannemin yanında fazla kalamadım. Çok sıkılıyordum ve ailemi
özlüyordum. Üç yıl kaldıktan sonra beni annemlerin yanına geri
gönderdi.
Halam bayramın ilk günü bize geldi. O zaman küçüğüm, dışarıda
oynuyordum. Sonra gitti. Sonraki gün tekrar geldi. Yanında
başkaları da vardı. Ama bu defa beni istemeye gelmişlerdi. İşte
verdiler, düğün olacak. Hemen nişan oldu. Nişandan sonra sürekli
ağlamaya başladım.”
KORKUDAN TİTRİYORDUM
“Düğünümüz oldu. Beni baba evinden alıp köye götürdüler.
Kaynanam, halam olduğu için kimse benimle birlikte gelmemişti.
Akşam oldu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Korkuyordum. İlk gecem çok
kötüydü. Şu an hatırlıyorum da. Eşim daha yanıma gelmeden önce
titremeye başladım, bayıldım. Kolonya falan verdiler. Beni
ayılttıktan sonra eşim geldi odaya. Bana, “Gel seninle
evcilik oyunu oynayalım” dedi. Bu cümleyi hayatım boyunca
unutmayacağım. Annemi, babamı hiç affedemiyorum gerçekten. Yani
çocuk ya bilmez diye “Gel oyun oynayalım” dedi, anlamadım. Şimdi
aklıma geliyor hiçbir şey diyememişim.”
‘BEN HİÇ ÇOCUK OLMADIM'
Bir başka çocuk gelin: Çocukluğumda, diğer çocuklar gibi oynamaya gitmedim. Üstüme böyle güzel bir kıyafet giymedim. Köydeydik. İşte koyuna, sürüye, tarlaya. Oraya buraya git, onun için çocukluğumu hiç yaşamadım. Küçüktüm, amcamın oğlunu sevdiğimde. O zamanlar o ortaokula gidiyordu. Ben de on üç yaşındaydım. Evlerimiz yakındı beraber oyunlar oynardık. Nişanlandığımda 13 yaşındaydım. O gece gerdeğe girecektik aşırı korktum. Hiç kimse de anlatmamıştı. Daha yeni adet olmuştum. Çok korktum, titreme oldu bende. Ağladım sabaha kadar. Kanamam olduğu zaman, çarşafı aldılar. Sağdıç elinde tabancayla havaya bir el ateş attı. Ondan da çok korktum. Babamlar duydu. O zaman korkunun yanına bir de utanma eklenmişti. İlk başlarda eşimle anlaşamıyorduk. Ağlıyordum. Sonra alıştım.”
VAN'DA KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİK ORANI %41.9
Prof. Dr. Oğuz Polat çocuk gelinler için şunları söyledi: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da küçük yaşta evlendirilmeye bağlı olarak çocukların fizyolojik yaşlarından çok önce başka bir statüye sürüklenmeleri büyük problem yaratıyor. Van’ın resmini çekmek daha sonra yapacağımız çalışmalar için son derece önemliydi. Bölgedeki çocuk gelin oranı yaklaşık yüzde 41,9 civarında. Çok açık söyleyeyim ben böylesine bir oranı beklemiyordum.
'OKUYAMAMAK İÇİMDE YARA'
14 yaşında evlendirilen bir başka çocuk gelin ise eşinin çok
nazını çektiğini söyleyerek hikayesini anlatıyor: Çocukluğumu
yaşamadım. Ben çok okumak istedim, derslerim çok iyiydi. Ortaokul
döneminde babam okutmak istemedi. Okuyamamak benim için en büyük
ezikliktir, eksikliktir. Evleneceğimi ilk duyduğumda şaşırdım. Ekim
ayında düğün hazırlıklarına başlandı. Geceyi dayımın evinde
geçirdim. Burada banyom yapıldı. Daha sonra alıp, konvoy eşliğinde
köye götürdüler.
O gece gerdek gecesine girdik. Gerdeğe dair kimse bilgi vermemişti
ama eşim çok anlayışlıydı. Evlendikten birkaç ay sonra hamile
kaldım. On yedi yaşında ilk çocuğumu doğurdum ama çok zor geldi.
Küçüksün, uykun geliyor o çocuğa nasıl bakacaksın. Bir iki saat
bakardım, başlardım ağlamaya. Eşim kalkardı, o bakardı,
anlayışlıydı.