Öymenin sözü Arınça pes dedirtti!
Abone olKabinenin sivri dilli Bakanı sorumlu olduğu ekrana çıktı CHP'ye verdi veriştirdi. Öyle sözler etti ki CHP kesin ayağa kalkacak!
İNTERNETHABER
Devlet Bakanı Bülent Arınç, TRT ekranına çıktı CHP'li Öğmen'i yerden yere vurdu. Öğmen'in Meclis'teki konuşmasını yakışıksız bulduğunu söyleyen Arınç, MHP lideri Bahçeli'nin "Demokratik Açılım"la ilgili değerlendirmelerini ise safça fikirler olarak nitelendirdi.
TRT'den sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç, TRT 1'de canlı olarak yayınlanan "Enine Boyuna" adlı programa katıldı. Programda Arınç, CHP'yi eleştirirken MHP'yi ise terör üzerinden siyaset yürütmekle suçladı.
İşte Arınç'ın canlı yayında ki o ilginç sözleri;
DEMOKRATİK AÇILIM
Genel görüşmeler için seçilen tarih olan 10 Kasım
için söylenen sözler çok dayanıksız eleştirilerdi. O tarihte zaten
Meclis çalışıyordu. Eğer bu açılım konuşulmasa bir şehrin sorunları
veya madencilik sektörünün sorunlarını konuşacaktık.
Zaten konuşanlarda daha çok 10 Kasım'da bunun konuşulmasını
değilde, projeye veya sürece başından karşı oldukları için bu
konunun görüşülmesini istemediklerini ifade ederek 10 Kasım ile
bağdaştırmaya çalıştılar. Dolayısıyla o gün bir hayli tartışmalı
geçti; ancak mesele biraz daha tartışılabildi.
CHP'Lİ ÖYMEN'İ YERDEN YERE VURDU
Acı, manevi ızdıraplar, insan kaybınında içinde dile
getirdiğimiz bir terör sorunu yaşıyoruz. Birbirinden ayrışma yoluna
girmiş eski dostlukların, arkadaşlıkların giderek azaldığı;
birbirine düşman, kamplara bölünme sendromu yaşayan bir ülkede
bulunduğumuzu biliyoruz. Bu meseleler çözülürken, en önemli
meselenin ne zaman çözülüceği, nasıl çözüleceği; bir siyasetçi
olarakta bir ikdidar mensubu bakan olarakta bizi gerçekten
düşündürüyor.
HAFIZALARDA ACI VAR
Bu şüphesiz büyük bir risk. Biz 30 yıl boyunca büyük tramvalar
yaşamış bir milletiz. Bunu 30 yılla da sınırlamamak lazım. Sadece
Dersim İsyanı'nın söz konusu edildiği bir konuşmadaki bir cümlenin
bile 70 yıl geriye döndükten sonra bile halkın gönlünde ve
hafızasında çok acı yaşadığını görüyoruz.
Yani yaşı 80'lere yaklaşmış bir Büyükeçli, belki de farkında
olmadan ama açıklamalara bakılacak olursa farkında olarak dile
getirdiği bir konuşmasında "Yani ölümler olabilir ve analar
ağlayabilir. Bunun arkasına düşecek değiliz. Türkiye geçmişte de
bunu bugün de yapabilir" anlamına gelen bir söz etti. Bu
hem Alevi vatandaşlarımız için ve hem de Türkiye'de geçmişten bu
yana bu olaylardan duydugu derin üzüntüyü, hala hafızalarında
yaşayan yurttaşlarımız için büyük acı ve elem kaynağı oldu.
"O ZAMAN PES DEDİM KENDİ KENDİME"
Yani kendi yanlışını belki başkalarıyla paylaşmış olabilir. Ben
bugün saat 13 civarı bir ajanstan izledim. Sayın Kılıçdaroğlu'nun
açıklamalarına cevap verirken dahi çok kararlı, bu işin doğru
olduğunu söyleyen ve gereklilği konusunda da partisinin ilkelerinin
kendisine böyle bir konuşmayı gerektirdiğini ifade etti. O
zaman pes dedim kendi kendime. O konuşmayı nasıl çılgınca
alkışladıklarını televizyon ekranından ben de gördüm.
"ÇOK MU AĞIR KAÇTI"
"Zırva tevil götürmez" diye bir söz vardır. Çok mu ağır kaçtı
bilmiyorum ancak çok yakışıksız buldum. Sayın Öğmen'in yani saygı
duyulan bir kişinin böyle bir konuşma yapmaması lazım.
Bu bağışlanacak bir kabahat değil. Kabahat olmanın da ötesinde
bence o eski yaraları trajediyi adeta meşru gösterme çabasıdır.
"MHP'NİN SÖZLERİ SAFİYANE"
Milliyetçi Hareket Partisi, meseleye sadece milliyetçilik
açısından bakmaktadır. O Türkiye'de sadece bir terör sorunu
olduğunu, Kürtlerle ilgili hiçbir sorun olmadığını bu yüzden de
terörle mücadele etmenin de yöntemlerinin belli olduğunu söylüyor.
Hatta çok safiyane bir teklifi de var Sayın Genel Başkanı'nın ya da
partisinin... Teröristleri dağdan indirin bu iş biter diyor. Yani
"İnin oradan deyince ineceklerini" zannediyor. Bu çok safiyane bir
teklif. Bunu çok iyi bilmesi gerekiyor, bunun bir yöntemi var ve
bunuda ortaya koymaya çalışıyoruz.
81 ilin 26'sında olan 30'unda olan gerisinde olmayan, tabelaları
bile kalmamış siyasi partilerin iktidarı yıpratmak için başka da
bir çarelerinin olmadığını düşündükleri kanaatindeyim. Bu Türkiye
için kırılma noktasıdır. Tramvalarla 30 yıl geçti. Cenazeler var,
gözyaşları var.