Öymenin Çillerden gizlediği kripto
Abone olKardak krizinde Tansu Çiller'i kim yanılttı. Dışişleri bürokratlarının kendisine verdiği kriptoyu hasıraltı attığı iddia ediliyor.
Meclis'te yaptığı konuşmayla olay olan CHP'li Onur Öymen
gündemde. Kardak krizi sırasında Dışişleri Müsteşarı olan
Öymen, Türkiye'yi az daha savaşa sokuyormuş..
Biz demiyoruz Hürriyet yazarı Cengiz Çandar diyor.. Yazar bugünkü
köşesinde Öymen'in Tansu Çiller'i nasıl yanılttığını ayrıntılarıyla
yazdı..
(...)Onur Öymen’in Dersim katliamından “analar ağlamasın,
mücadeleyi durduralım, savaşı bitirelim” yaklaşımına karşı “örnek
tutum” olarak söz etmesi bir dil sürçmesi sayılır mı?
Sayılmaz. Onur Öymen’in diplomatlığı da Türkiye’yi haksız ve
gereksiz yere savaşa yöneltmek konusunda “sabıkalı”dır. Onur Öymen,
Ocak 1996’da Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren ve
“Kardak Krizi” adıyla siyasi tarihimizde yerini alan olayın başlıca
mimarıdır.
Eski Amerikan Başkanı Bill Clinton, bir hafta kadar önce bir konuşmasında “Kardak Krizi”ni “şaka gibiydi” diye nitelemiş ve “Ben o gün Rusya Başbakanı ile güvenlik görüşmeleri yapıyordum Toplantının ortasında yardımcım, Türkiye ve Yunanistan’ın üzerinde koyunların yaşadığı Kardak kayalıkları yüzünden çatışmaya girmek üzere olduğunu söyledi. Bunun bir şaka olduğunu sandım. Toplantıyı yarıda bıraktım. Liderlerle, Türkiye Başbakanı ile telefonda konuştum. Sonunda üzerinde 20 koyundan fazlasının yaşamadığı bir kayalık yüzünden savaş çıkmayacağına karar verildi ve krizden dönüldü. Ve bundan ders çıkardım, dünyada ülkelerin nasıl savaşın eşiğine geldiği konusunda buna benzer yüzlerce örnek verebilirim.”
Aslında “Onur Öymen gibi diplomatları olan ülkelerin savaş
çıkartma riski çok yüksektir” de diyebilirdi. Onur Öymen o tarihte
Dışişleri Müsteşarı idi. Dönemin başbakanı Tansu Çiller kendisine
Kardak’ın kime ait olduğunu sormuş ve alacağı tavrın bunun cevabına
dayanacağını söylemişti. Onur Öymen, Başbakanının kesin bir dille
“Bize ait” diye yanıltmıştı. Çiller bunun üzerine krizi
tırmandırmış ve Türk ve Yunan donanmaları Kardak kayalıklarının
dibinde savaşın eşiğinde dolaşmışlardı.
Yanıltmıştı çünkü Türkiye’nin Roma Büyükelçiliği’nden kendisine
iletilen ve İtalyanların elinde bulunan ve Türkiye’nin Kardak
kayalıklarını terk ettiğini ve Kardak’ın Türk karasuları içinde
olmadığını ortaya koyan belgeyi içeren kriptoyu hasıraltı etmişti.
O bilgi, Türkiye’nin Kardak’ta kriz çıkartmasını ya da öyle bir
krize taraf olmasını engelleyici nitelikteydi.
Türkiye’nin yakın tarihindeki, Türkiye’nin Yunanistan’la savaşa
girmesine yol açacak önemde, Clinton’un “şaka gibiydi” diye söz
ettiği krize yol açan bu çok ciddi ve büyük “skandal”da Onur
Öymen’in rolü örtbas edildi. Onur Öymen, Dışişleri’nde büyükelçilik
görevleri almaya devam etti ve en sonunda CHP’nin genel başkan
yardımcısı oldu.
Devletin resmi belgelerini sahip olduğu konumun ve sıfatın verdiği imkânla hasıraltı edip, Türkiye’yi savaşa yöneltmeye kalkışan bir diplomatın, siyaset adamı olduğu vakit, Türkiye’nin kendi vatandaşlarını “barıştırmaya” yönelen bir “Açılım”ın karşısına dikilerek Dersim’deki “insanlık ayıbı”nı, “zulüm”ü ve “cinayet”i örnek göstermesinde aslında bir tutarsızlık görmemek ve bundan bir şaşkınlığa kapılmamak gerekir.