Öymenden erken seçim iddiası

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) itibarını, moralini, şerefini korumak Hükümet'in görevi değil midir? Hükümet son derece kayıtsız kalıyor'' dedi.

Öymen, CHP Trabzon İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ''Demokratik Açılım'' çalışmalarını eleştirerek, ''açılım'' adı altında ülkeyi aylardan beri sarsan, halkın temel değerlerine ters düşen girişimlerin sürdürüldüğünü savundu.

''Türkiye'yi çalkalayan siyaset dalgasının, Karadeniz'in dalgalarını aştığını'' ileri süren Öymen, halkın iradesiyle Türkiye'deki bu kötü gidişin durdurulacağına inandıklarını dile getirdi.

Öymen, genel seçimlerin 2011 yılında yapılacağını anımsatarak, ''Ama bu iktidar kötü gidişi sürdüremeyeceğini anlarsa erken seçim yapmak zorunda da kalabilir'' dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Öymen, bir soru üzerine, Fener Rum Patriği Bartholomeos'un açıklamalarını, ''yakışıksız, yersiz ve isabetsiz'' olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Tüm din örgütlerine saygı duyduklarını ifade eden Öymen, ''Din kuruluşlarının da bulundukları ülkenin yasalarına, anayasasına saygı göstermesi lazım'' diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bu konuda yaptığı açıklamayı da eleştiren Öymen, ''Sayın Dışişleri Bakanı bunun dil sürçmesi olabileceğini söylüyor, fakat biz buna inanmıyoruz'' dedi.

Hrant Dink cinayeti de dahil, gayrimüslim vatandaşlara, din adamlarına yönelik bir takım eylemlerin araştırılması için Meclis'e araştırma önergesi verdiklerini ifade eden Öymen, ''Bu olumsuz gelişmeler hiçbir şekilde Türkiye'de görev yapan din kuruluşunun ülkemize karşı saygıyla bağdaşmayan sözler söylemesini mazur göstermez'' şeklinde konuştu.

''ÇOK CİDDİ BİR MESAJ''

Onur Öymen, bir gazetecinin, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un geçen hafta Trabzon'dan verdiği mesajlar ve ardından yaşanan gelişmelerle ilgili görüşlerini sorması üzerine, şunları söyledi:

''Sayın Genelkurmay Başkanı çok açık şekilde diyor ki 'Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) sistemli ve sürekli bir asimetrik savaşın hedefi haline getirilmiştir.' Bu çok ciddi bir mesajdır. Aslında Genelkurmay Başkanı'nın bu sıkıntısını halka anlatması son derece önemlidir. Normal olarak Genelkurmay başkanları böyle bir problem olduğu zaman bunu hükümete anlatır, buna tedbir almasını, çare bulmasını ister. Şimdiye kadar anlatmadığına da ihtimal vermiyoruz. Demek ki bunu halka anlatmak ihtiyacı duyacak noktaya gelmiştir.

Bu asimetrik savaşın Hükümet neresindedir? İçinde midir, dışında mıdır? Eğer dışındaysa bunu önlemek Hükümet'in görevi değil midir? TSK'nın itibarını, moralini, şerefini korumak Hükümet'in görevi değil midir? Hükümet son derece kayıtsız kalıyor. Sayın Başbakan'ın sesinin tam şu sırada kısılmasını bir talihsizlik olarak görüyoruz. Başbakan'ın sesinin en yüksek şekilde çıkması gereken günlerden geçiyoruz. Başbakan inşallah kısa zamanda iyileşir de bu rahatsızlığı atlatır ve devletin sesini en yüksek perdeden çıkarır.''

Trabzon'un Türk siyasetinde, devlet hayatında her zaman önemli bir rol oynadığını vurgulayan Öymen, ''Genelkurmay Başkanı'nın mesajlarını Trabzon'dan vermek istemesini kimse yadırgamasın ve kimse şu veya bu olayla irtibat kurmaya çalışmasın'' dedi.

Onur Öymen, Türkiye'de herkesin yasalara saygılı olduğunu belirterek, Türkiye'nin her yerinde yasa dışı bir iş olabileceğini ifade etti. Öymen, ''Ama o şehirde böyle bir olay oldu diye, o şehrin insanlarını mahkum edemezsiniz. Trabzonluları mahkum etmeye kimsenin gücü yetmez'' diye konuştu.