Öymen: CHP çağdaşlığın sembolü
Abone olCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, "İktidarı reformcu, CHP'yi tutucu, statükocu olarak nitelendirenleri şiddetle kınıyorum" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Onur
Öymen, "Türkiye'de çağdaşlığın sembolü, simgesi CHP'dir. İktidarı
reformcu, CHP'yi tutucu, statükocu olarak nitelendirenleri şiddetle
kınıyorum" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Genel
Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan ile birlikte partisinin İzmir İl
Merkezi'nde partili belediye başkanlarına, il genel meclisi
üyelerine, belediye meclis üyelerine, yeni çıkarılan Kamu Yönetimi
Yasası konusunda bilgiler verdi. Öymen, Türkiye'nin çok önemli
günlerden geçtiğini belirterek, AB'ye üyelik için tüm kesimlerin
çalışması gerektiğine dikkat çekti. CHP'nin AB değerlerini
benimseme açısından "iktidar partisiyle kıyaslanamayacak derecede"
ileride olduğunu savunan Öymen, bazı çevrelerin CHP'yi farklı bir
görüşü savunuyormuş gibi takdim ettiğini ileri sürdü. Öymen,
"Türkiye'de çağdaşlığın sembolü, simgesi CHP'dir. İktidarı
reformcu, CHP'yi tutucu, statükocu olarak nitelendirenleri şiddetle
kınıyorum. CHP'nin reformcu anlayışına, AB değerlerine bağlılığına
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hayalleri bile ulaşamaz. Bizim
hedeflerimize, değerlerimize hayalleri bile ulaşamaz. Güneş
balçıkla sıvanmaz. İzmir'de güneşin kapanmadığı bir ilimizdir" diye
konuştu. AK Parti'nin, AB hedefinde samimi olmadığını ve çelişkili
bir tavır sergilediğini ileri süren Öymen, zina konusunda ortaya
konan gündemin, AK Parti'nin AB yolundaki samimiyetsizliğinin
göstergesi olduğunu iddia etti. Batık bankalara giden 46 milyar
doların, 37.6 milyar dolarının tahsil edilmesinin mümkün
olmadığının açıklandığını hatırlatan Öymen, bu açıklamanın ardından
bu borçların satışıyla ilgili ihale açıldığına dikkat çekti. Öymen,
"Bu borçlar tahsil edilemeyecekse, yabancı bankalar bu ihalelere
nasıl giriyor? Kimsenin, devletin bir kuruşunu kimseye bağışlama
hakkı yoktur. Hiçbir siyasi partinin, halkın alacağını bağışlama
yetkisi yoktur. Devletin alacağının peşini bırakmayacağız" şeklinde
konuştu. İskenderun'da batan gemiyle bir çevre faciası yaşanacağını
söyleyen Öymen, benzer bir olayın çağdaş bir ülkede yaşanması
halinde Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe istifa edeceğini ileri
sürdü. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan ise yeni kamu
yönetim yasa tasarılarıyla il özel idareleri ve belediyelere yeni
yetkiler verildiğini, ancak yeni kaynaklar verilmeyeceğine dikkat
çekti. Hükümetin yerel yönetimlere 'şirket kurun, kendinize kaynak
bulun' sihirli formülünü önereceğini savunan Oyan, vatandaşın vergi
ödeyerek alması gerektiği hizmetler için para öder hale geleceğini
iddia etti. İktidarın ekonomide hiçbir yapısal problemi
çözemediğini savunan Oyan, "Türkiye daha önce de 3 bin 250
dolarları gördü. Ondan sonra 2 bin 700'lere düştü. Türkiye yapısal
olarak 3 bin dolarlık patinaj yapma seviyesini geçmiş değildir. Bu
nedenle Türkiye'yi yönetenlerin bir takım köpüklerle, yüzeysel
şeylerle şişinmemesi gerekir. İktidar şu an tam bir karanlıkta
ıslık çalan vatandaş durumunda. Karanlıkta korkan vatandaş
mezarlığın önünden geçerken ıslık çalar ya, tam öyle bir durum.
Cari açıklar her an bir kriz unsuru olabilir. Karanlıkta ıslık
çalanlar, piyasaları teskin etmek için 'hiçbir şey yok, merak
etmeyin' diyorlar" ifadelerini kullandı.