Öyle olursa bu ülke için felakettir
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Yargının bağımsızlığı önemli ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O bağımsızlık ala...
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Yargının bağımsızlığı önemli
ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O
bağımsızlık alanını eğer yargı taraflı bir şekilde kullanırsa hele
hele farklı yapılanmaların talimatıyla yargıdan kararlar çıkmaya
başlarsa bu bir ülke için felakettir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Forum İstanbul 2014’ün açılış
törenine katıldı. Açılışta konuşan Babacan, son günlerde gündeme
gelen yargı konusuna değinerek "Yargının bağımsızlığı önemli ama
yargının tarafsız bir şekilde çalışması da çok önemli. O
bağımsızlık alanını eğer yargı taraflı bir şekilde kullanırsa hele
hele farklı yapılanmaların talimatıyla yargıdan kararlar çıkmaya
başlarsa bu bir ülke için felakettir. Eğer tek bir savcı, tek bir
hakim, 3-5 polis Türkiye’de bağımsız çalışacağım derken taraflı bir
şekilde çalışırsa farklı yerlerden gelen talimatlarla çalışırsa ve
onlarca işadamı bir gecede gözaltına alınabilip milyarlarca
dolarlık mal varlığı bir gecede dondurulabiliyorsa bu da gerçekten
güven adına ülke için büyük bir felaket" dedi.
Yargı konusundaki sorunların çözülmesinin önemine dikkat çeken Ali
Babacan, "İşte bunun içindir ki, biz yıllardır hep vurguluyoruz
hukuk konusundaki, yargı konusundaki sorunlarımızı çözmedikçe
Türkiye’nin gerçekten 2023 hedeflerine ulaşması hayal ve ileri bir
demokrasi olması da çok zor. Çünkü ileri demokrasi için işleyen bir
yargı sistemi lazım ve gerçek anlamda bir hukuk devleti olmak
lazım" diye konuştu.
"DEVLET İÇİNDE FARKLI BİR YAPILANMAYA ASLA İZİN VERMEYİZ"
Devlet içindeki farklı yapılanmalara asla izin veremeyeceklerini
belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Devlet bir tanedir ve
halkın oyu ile iş başına gelen siyasi irade o mekanizmayı
çalıştırıyor. Onun haricindeki başka mekanizmaların devlet içinde
farklı yerlerden talimat alıp farklı adımlar atabilmesi sadece
Türkiye’de değil dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemez.
Dolayısıyla bununla ilgili de gereken mutlaka yapılacaktır. Er ya
da geç gerekli adımlar mutlaka atılacaktır" ifadelerini
kullandı.
"HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ"
Ali Babacan, hukukun üstünlüğü ilkesinin bir ülke için çok önemli
olduğunun altını çizdi. Babacan, "Bunun herkes tarafından
benimsenmesi lazım. Ve hukuk derken de evrensel hukuk normlarına
mutlaka bakmamız gerekiyor. Türkiye, zaten bu konuda bir devlet
politikası olarak yönünü çizmiş. Biz ne demişiz; Avrupa Konseyi,
Avrupa Birliği demişiz, o yapıların içine girmişiz ve evrensel
hukuk anlamında referanslarımızı o taraftan almışız. Referansları
başka yerde aramaya gerek yok. Kanıtlanmış, ispat edilmiş ve
dünyadaki en ileri normlar olarak kabul edilmiş normlardan
bahsediyoruz. Ve bu referanslarla hareket ettiğimizde Türkiye’de
hukuki güvenliğin, hukuk güvenliğinin sağlanması bundan sonraki
dönemde en önemli konularımızdan bir tanesi. Yani kanunların sarih
olması, gri alanların olmaması, kanunların geri doğru asla
yürümemesi, kazanılmış hakların sonuna kadar korunması, yargı
sisteminin hızlı çalışması, tutarlı olması, güvenilir olması,
bağımsız ama aynı zaman da tarafsız çalışabilmesi bütün bunlar
ekonomimiz için de demokrasimiz için de olmaz ise olmaz konular"
dedi. Babacan şunları kaydetti:
"Biz piyasa ekonomisi diyoruz ve Avrupa Birliği, Türkiye’nin
işleyen bir piyasa ekonomisi olduğunu artık her raporunda teyit
ediyor. Ama bunun kurallı bir piyasa ekonomisi olmasını gerektiğini
de asla unutmamamız lazım. Yani keyfiliğin olmadığı, şeffaflığın ve
hesap verilebilirliğin olduğu bir piyasa ekonomisi."
"TÜRKİYE OLUMSUZ GELİŞMELERE RAĞMEN HEDEFLENEN BÜYÜME ORANINI
TUTTURDU"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Gezi olaylarını yaşadık. Suriye
ve Irak’taki gelişmeler son derece olumsuz oldu. Ve bir 17 Aralık
süreci yaşadık, yaşıyoruz. Bütün bunlara rağmen 2013 yılında
Türkiye, yılbaşında hedeflediğimiz yüzde 4’lük büyüme oranını
tutturdu. Bu az bir başarı değildir. Bütün bu saydıklarıma rağmen
yeni bir küresel ekonomik konjonktür, zayıf Avrupa, Suriye ve Irak
meseleleri, Gezi olayları ki tüm dünya kamuoyunu 2 ay boyunca
Türkiye ile ilgili çok ciddi olumsuz yayın yaptı ve 17 Aralık
süreci. Tüm bunlara rağmen yılbaşında koyduğumuz yüzde 4 hedefini
yıl sonu itibariyle tutturmuş olmamız 2013 yılı için aslında çok
çok iyi bir sonuç. Bunun daha da altında bir sonuç çıkacak diye
epey bir değerlendirmeler yapıldı. Ama çok şükür yıl sonu
itibariyle bunu başardık" şeklinde konuştu. Babacan şöyle devam
etti:
"İşte bütün bu resmin içinde büyümenin kaynağı diyoruz, büyümeyi
nerede arayacağız diyoruz. Bu noktada kadınlarımız gerçekten
ekonomimizin büyümesi ve ekonomimizin genelde verimliliğinin
artması için çok önemli. Türkiye’nin gerçek ekonomik potansiyeli
ancak kadınlarımızın hem iş hayatında hem sosyal hayatında hem de
siyasette daha aktif olmasıyla mümkün olabilecektir. Aslında biz
çok sayıda program başlattık. Ve özellikle kız çocukların okula
daha fazla gitmesi için de önemli adımlar attık."
(İHA)