Oylar CHP'ye!...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelmek için müthiş bir formül bulmuş ve seçmeniyle paylaşmış.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelmek için müthiş bir formül bulmuş ve seçmeniyle paylaşmış.

Demiş ki, "Her yurttaşımdan, her Atatürkçüden, her bayrağını sevenden, her Cumhuriyetten yana olandan bir isteğim var. Bir AKP'ye oy vermiş seçmeni ikna edip, bu seçimde CHP'ye, halkın partisine birlikte oy versin. AKP'ye oy vermiş seçmene gidin, şikayetin var mı, kimsenin kimliğiyle, inancıyla oynanmasın mı istiyorsun diyeceksiniz ve kol kola sandığa gideceksiniz, oyunuzu CHP'ye vereceksiniz."

İş oy vermeye gelince AK Partililer koyun olmaktan çıkıyor, seçmen oluyor! Buna alıştık zaten ülke olarak. Ama bu durum çok farklı. Bu olsa olsa tam anlamıyla iflasın ilanıdır.

Bir lider, kendi siyasi düşüncesine inançsızlığını ve içinde bulunduğu acz durumunu bu kadar net ifade edebilir ancak.

Okuyunca inanamadım. Galatasaraylı Sabri'nin ters şutu kafasına isabet ettiyse bilemem. Bildiğim şu ki, koskoca CHP'nin lideri bırakın seçmenin oyunu almayı, o seçmenden oy istemeyi dahi bilmiyor, beceremiyor.

Şu cümleye bakar mısınız?

"Her Bayrağını sevenden, her Cumhuriyetten yana olandan bir isteğim var. Bir AKP'ye oy vermiş seçmeni ikna edip, bu seçimde CHP'ye, halkın partisine birlikte oy versin."

Milletten rey isterken bile durumu AK Parti'ye havale etmeye çalışıyor ama bunu da yüzüne gözüne bulaştırıyor. Bu garabet cümleyi kurarken, AK Parti'ye oy veren seçmenleri bayrağını sevmeyen, Cumhuriyet düşmanı ilan ettiğini farkedemiyor.

CHP'ye abone olan ve AK Parti'ye oy verenlere "Bidon kafalı, makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam" diyen yazarları öyle çok okumuş ve onların bu tezine öyle çok inanmış ki, sözlerinin "Onların zaten aklı kesmiyor. Gidin ikna edin getirin" şeklinde anlaşılacağını bilmiyor!

AK Parti bu formülü 10 yıl önce yürürlüğe koymuştu, o daha yeni uyanmış. Oy isteme yönteminde bile AK Parti'yi 10 yıl geriden takip ediyor. Bir de Türkiye'yi ileriye taşıyacağını iddia ediyor.

Herhalde Bahçeli'nin, "40 yapar ve MHP iktidardadır" sözünden feyz almış olacak ki, yememiş, içmemiş, hesap kitap yapmış..

Daha önce 7 ile 5'in toplamının 13 yaptığını söyleyerek matematikte çığır açmıştı zaten! Bu kez bambaşka bir hesaba imza atmış.

"Hımmmm... Her CHP'linin 2 AKP'li arkadaşını ikna ettiğini varsayarsak... O iki arkadaş da ellerindeki kömürleri paylaştırıp diğer iki makarnacı AKP'liyi ikna ederse... Her sokaktan etti mi 4 AKP'li. 10 sokakta 40'ı bulduk mu? Yurt genelinde yüzde 40 eder ve CHP iktidardadır." hesabını tutturunca, "Çıktık açık alınlaaaa. 10 yılda AKP ile savaştaaaa..." diye coştuğuna bahse girerim!

İyi, hoş, güzel de kurban olduğum!

Sizin seçmeniniz hangi projeyle gidecek de AK Partilileri ikna edecek? "Tanrı sizi inandırsın yurttaş kardeş. Bizim genel başkanımız diye demiyorum. SSK'yı batırma konusunda kimse Kemal Bey'in eline su dökemez" mi diyecekler?

Yoksa, "Bizim oy döneminde dindar olan partimiz, seçimden sonra sizin ananızı ağlatacak. Başörtülüler için ikna odaları kuracak. Seçimden önce siz çarşaflılara rozet takıp, seçimden sonra, 'Rahibe gibi giyinmişler' sözleriyle aşağılayacak" mı diyecekler?

Ne diyecekler?

Siz bile kendinize oy verememişken, partilileriniz bu kesimi nasıl inandırabilir ki Kemal bey?

Sayın Genel Başkan, sizi tüm samimiyetimle uyarıyorum!

Bu AK Partililer uyandı. Sizin deyiminizle onlar da artık kendilerini seçimden seçime kullanan siyesilerin analarından emdiği sütü önce memelerinden getirip, sonra nasıl oluyorsa burunlarından emiyorlar! Hatta tanrı sizi inandırsın, hepsi Mersin'in Güneydoğu'nun incisi olmadığını, "Van Denizi" dediğiniz yerin göl olduğunu da çok iyi biliyor artık!

Bundan dolayıdır ki, AK Partilileri ikna etmek için gönderdiğiniz ekip yarın birgün karşınıza azılı AK Partili olarak dikilirse sakın ha şaşırmayın. Çünkü hakikaten bazı şeylerde çok geriden geliyorsunuz.

Bakın size Tuzla'da şahit olduğum iki örnek vereyim.

Tuzla'da adaylığına kesin gözüyle bakılan CHP'li bir partili, yöre halkına, "Beni seçerseniz Tuzla'ya İstanbul Deniz Otobüsü getireceğim" derken, AK Partili Belediye Başkanı Şadi Yazıcı ne yapıyor biliyor musunuz? Tuzla'ya Ortadoğu'nun en büyük ve en görkemli marinasını yapıyor! Eşi benzeri olmayan bir projeyle Tuzla'ya yılda 25 milyon turist getirecek olağanüstü bir çalışmanın inşaatı için gecesini gündüzüne katıyor.. Hem de hiç reklamını, tanıtımını yapmadan!

Sizin aday adayınız "Ulaşım zorluğu çekenler için ana güzergahlarda otobüs duraklarını artıracağım" vaadinde bulunurken Başkan Şadi Yazıcı yakın zamanda bölgeden geçecek Metro'nun ilçe içine dağılımının planlarıyla meşgul...

Demem o ki Kemal bey... Bu kafayla sizin AK Partili seçmeni ikna edebilmeniz, gazozun ağaçta yeşermesinden daha zor görünüyor. Hem siz demediniz mi "Biz Recep Erdoğan gibi söz verip tutanlardan değiliz" diye... Size neden güvensinler ki?

Ha şimdi aklıma parlak bir fikir geldi! Bir ihtimal var aslında!

Şayet darbecilere, Ergenekon mensuplarına destek vermezseniz. Dersim halkından özür dilerseniz. PKK terörünün bitmesi için açılıma destek verirseniz. Bir de Esad ve Sisi ile kanka olmaktan vazgeçerseniz, şansınızı artırabilirsiniz.

Yoksa size sağ kesimden Süleyman Demirel dışında oy veren çıksın, ben de kulağımı keserim! 

Unutuyordum!

Bir de Gezici vandallar var. Onlara verdiğiniz destekten de vazgeçmeniz, sivil ayaklanma çalışmalarının içinde yer almamanız, onların alınlarına lanetli busecikler kondurmamanız lazım.

Eğer bunu yapmaktan vazgeçmezseniz, hiç beklenti içinde olmayın.

Lakin daha önce de söylemiştim, tekrarlamakta yarar var.

İkna edilmesini beklediğiniz tarafta sizin öpeceğiniz kirlilikte alnı olan kimseler yok!

NOT: Tuzla demişken, burada yapılan bazı olağanüstü çalışmalara ve Başkan Şadi Yazıcı'nın beni çok etkileyen birkaç icraatına önümüzdeki günlerde daha geniş şekilde değineceğim.