Otopark probleminin temelinde imar yatıyor
Abone olBazı belediyelerin, müteahhitlerden alınan otopark bedellerini otopark yapımının dışında kullandıklarının tespit edilmesi, 'otopark yönetmeliği'ni gündeme getirdi...
Otopark sorununun yanlış şehircilik uygulamasından
kaynaklandığını belirten uzmanlara göre en temel problem İmar
Kanunu. Mevcut İmar Kanunu'nun apartman modelini baz aldığını
belirten uzmanlar, uygulamanın büyük ve küçük yapılarda sıkıntı
oluşturduğunu belirtiyor.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın belirlediği İmar Kanunu'ndaki
otopark yönetmeliğine göre bütün yapı projelerinde otopark gösterme
zorunluluğu var. Diğer şartlar ise yerel yönetimler tarafından
belirleniyor. İmar Kanunu'nun sadece apartman modelinin baz
alınarak oluşturulduğunu söyleyen Zambak Mimarlık Bürosu proje
yöneticilerinden mimar Kadir Karakoç, kanundaki açık ve
eksikliklerin yerel yönetimlerin suistimaline yol açtığına dikkat
çekti.
Karakoç, "Düzenlemelerde bütün yapıların apartman olacağı
öngörülmüş. Kat yüksekliklerinden tutun da diğer bütün maddeler
apartmana yönelik. Son dönemde birçok farklı yapı oluşmasıyla
birlikte imar kanunları değişiyor, birtakım maddeler ekleniyor. Ama
otopark sorunu da temelde buna dayanıyor." dedi. İmar
Kanunu'na göre tek tek yapılan apartmanlar, siteler ve yüksek katlı
binalar aynı otopark yönetmeliğine tabi tutuluyor. İnşaat
aşamasında parselin durumuna göre ilçe belediyeleri tarafından
diğer yükümlülükler belirleniyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İmar Yönetmeliği'ne göre 400
metrekareden büyük binaların projesinde otopark gösterilmesi
mecburi. Gösterilemediği takdirde belediyeden alacağı hizmet
karşılığında otopark bedeli ödenerek ruhsat alınıyor. Belirlenen
metrekarenin uygulanabilir bir alt sınır olmadığını ifade eden
Kadir Karakoç, bina sahiplerinin birçoğunun bu sebepten dolayı
bedel ödediğine dikkat çekti. Karakoç, problemin çözümü için küçük
parsellerde apartman başına belirlenen otopark mecburiyeti yerine,
birbirine yakın apartmanları site olarak değerlendirip buna göre
otopark şartı getirilmesini önerdi.
Karakoç, "Küçük parsellerde araç asansörü kullanılır. Fakat
maliyetten dolayı bina sahipleri buna yanaşmıyor. Onun yerine
bedelini ödeyerek otopark ihtiyacını belediyenin yükümlülüğüne
bırakıyor." dedi. Büyükşehir Belediyesi'nin Otopark
Yönetmeliği'ne göre otopark ihtiyacı parselinde karşılanamayan
alanlarda bedelinin yüzde 25'i yapı ruhsatı verilirken nakit olarak
tahsil ediliyor. Kalan yüzde 75 ise ilçe belediyesi tarafından
parselin otopark ihtiyacı karşılandıktan sonra alınıyor. Bu
yönetmelikte, belirli bir otopark tesis edilememesi halinde ise
bölge veya genel otoparktan yararlananlardan ayrıca kullanım ücreti
alınamayacağı ifadesi var.
İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, belediyelerin her
binanın kendi parselinde otopark yapma yükümlülüğü koyduğuna dikkat
çekerek, "Çözümü parsel bazında düşünmemek gerek. Küçük
parsellerin altı birleştirilerek birkaç binaya ait, yer altı
otoparkı yapılmasına imkân tanınmalı." dedi. Belli bir
dönemde ilçe belediyelerinin sınırlı otopark yaptırmaya izin
verdiklerine işaret eden Durbakayım, "Otopark olarak
gösterilen yerlerin farklı amaçlarla kullanılacağını düşünerek
böyle bir uygulamaya gittiler. Bu karar ilçe belediyelerine
bırakılmamalı." değerlendirmesini yaptı. İstanbul
Gedikpaşa Kentsel Dönüşüm Projesi'nin mimarı Gökhan Avcıoğlu ise
gökdelenlerin yoğunlukta olduğu ve otopark sorununun en çok
yaşandığı bölgelere dikkat çekti.
Gelişmiş ülkelerde imar kanunlarında yapı türlerinin özel
şartlarını içeren maddeler olduğuna dikkat çeken Avcıoğlu,
"New York, Chicago gibi örneklerde gökdelenin etrafı ve alt
katları kamuya aittir. Altlarından metroya geçilebilir."
dedi. Avcıoğlu, bu uygulamada otopark sorununun da çözüldüğünü
söyledi. Türkiye'de ise bahçe duvarlı gökdelenlerin olduğunu
vurgulayan Avcıoğlu, "Bizdeki gökdelenlerde yüksek
duvarların arasında bekçi kulübeleri var. Etrafta yaklaşamadığınız
gökdelenler var. Gökdelen yapılarının çıkış mantığına
aykırı." şeklinde konuştu.