Otomotivde kriz sinyalleri
Abone olKüresel krizin ayak sesleri otomotiv sektörünü vurmaya başladı. Bursa sanayicileri hükümeti uyardı.
Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Arif Özer, küresel finansal krizdeki derinleşmenin
etkilerinin Türkiye'nin en önemli sektörlerinden otomotivde de
hissedilmeye başlandığını bildirdi.
Arif Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'de başlayan
sıkıntının çok ciddi boyutlara ulaştığını, tüm dünyanın süresi ve
boyutları belli olmayan bir krizle uğraştığını belirtti.
Dünyada giderek yayılan ekonomik krizin yarattığı büyük sarsıntının
Türkiye'yi ve dolayısıyla Bursa'yı da etkilemeye başladığını ifade
eden Özer, Bursa ve Türkiye açısından önem taşıyan otomotiv
sektörünün de krizin etkisi altına girdiğini, gerekli önlemlerin
alınmaması halinde acı sonuçların ortaya çıkabileceğini
vurguladı.
''Fırtına varken sizin geminizin etkilenmemesi mümkün değil'' diyen
Özer, şöyle devam etti:
''ABD'de patlak veren kriz şu anda bambaşka boyutlara ulaştı.
Herkes, her kesim bu krizden etkilendi, etkilenmeye de devam
edecek. Finans piyasalarındaki krizin etkileri, Türkiye'nin en
büyük ve en önemli sektörü olan otomotivde de hissedilmeye
başlandı. Artık bu gerçeği görmezden gelme ya da kabul etmeme gibi
bir durum söz konusu değil. Sektörden, bir takım sipariş
iptallerinin sinyalleri, işçi çıkarma ya da sayısını azaltma
yönünde haberler geliyor. Bu durumun, 1-1,5 yıl daha süreceğini
tahmin ediyoruz. 2009 yılında daha şiddetli olacağını
düşünüyoruz.''
Özer, ABD'de başlayan ve Avrupa'yı saran krizin dünyayı
etkileyeceğini çok önceleri gördüklerini ve bu konuda uyarılarda
bulunduklarını belirterek, ''Şu ana kadar önlem açısından yapılmış
bir şey yok. Kötü tarafı böylesi çok ciddi ortamda gündemin devamlı
ekonomi olması gerekirken, siyasi tartışmalar ve suni gündemlerle
ülkemiz çok şey kaybediyor. Böylesi ciddi bir ortamda toplumun tüm
kesimlerinin krize karşı ekonomik önlemler almaya hazırlatılması
gerekiyor'' dedi.
SUNİ GÜNDEMLER BIRAKILMALI
Kriz karşısında her şirketin kendine göre önlem alma yoluna
gittiğine işaret eden Özer, ülkede bir an önce suni gündemlerin
bırakılıp, gerçek gündeme yani ekonomiye dönülmesini beklediklerini
anlattı.
Özer, bu kriz ortamında iki çıpanın yeniden gündeme getirilmesi
gerektiğini düşündüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bunlardan bir tanesi AB bir diğeri de IMF çıpasıdır. Bunların
tekrar gündeme getirilmesini bekliyoruz. IMF'ye bizim ekonomik
anlamda ihtiyacımız olmayabilir. Ama dışardan gelecek olan yabancı
paraların ya da yatırımcının IMF çıpasına çok önem verdiğini
biliyoruz. IMF ile olan anlaşmalara, en azından alacaklarını
garantiye alma anlamında önem verdiklerini biliyoruz. AB konusunda
da kısa, orta ve uzun vadede kararlılığımızı göstermeliyiz. AB,
yatırımları çekme konusunda bir araç olarak kullanılabilir. AB ile
devam eden görüşmeler hızlandırılabilir. Yapılacak çok şey var. Her
şeyden önce ekonomiyi gündeme getirmek, ekonomiyle ilgili şeyleri
konuşmak lazım.''