Otomlotiv sektörü 2004'ten umutlu
Abone olOtomotivciler 2000 yılında yakalanan rekor satışın 2004'te yakalanabileceğini söyledilear.
Otomotiv pazarında yaşanan hızlı büyüme karşısında, satış
tahminlerini revize eden ve geleceğe daha umutla bakan sektör, yine
de temkini elden bırakmıyor. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim
Aybar, 2000 yılında Türkiye'nin otomobil satışı açısından rekor bir
sayıya ulaştığını, ancak, 2004'ün o sayıyı zorlayan, belki de
geçebilecek bir yıl olduğunu söyledi. ''Gidiş olumlu ama otomotiv
sektörü olarak yoğurdu üfleyerek yemeyi, temkinli olmayı tercih
ediyoruz. Ama, hala temkinli olmakta fayda var'' diyen Aybar, şöyle
devam etti: ''Çünkü, 2001 yılında çok hızlı şekilde krize girildi,
sayılar düştü. Şimdi, çok hızlı bir şekilde yukarı gidiş var. Bunun
sağlıklı olması, bizim için önemli. Sağlıklı olması için de,
yapılması gerekenler var, yapılmakta olanlar var. Dolayısıyla,
gerçek tahminleri daha iyi yapabilmek için, bizim birkaç aya daha
ihtiyacımız sözkonusu. Mart ayı iyi çıktı. Aşağı yukarı 45 bine
yakın bir otomobil, 20 bine yakın ticari araç satışı olduğu
anlaşılıyor. Toplam 65 binlik rakam, mart ayı için Türkiye'nin
ulaşabildiği en yüksek rakamdır. Gidiş olumlu ama, biz otomotiv
sektörü olarak yoğurdu üfleyerek yemeyi, temkinli olmayı tercih
ediyoruz. Çünkü, sütten çok ağzımız yandı. Onun için, gidişin tüm
sektörlere yansıyan ekonomik iyileşmeyle birlikte daha sağlıklı
temellere oturmasını istiyoruz.'' Aybar, bugüne bakıldığında
fabrikaların üretim kapasitelerini artırdıklarını, vardiyalar
koyduklarını ve yeni işçiler aldıklarını, lojistik firmaların ise
yeni yatırımlar yaptıklarını ifade ederek, büyük bir momentuma
doğru gidildiğini anlattı. Vatandaşların artık güven duygusu içinde
olduklarını ve alışveriş ortamına geçtiklerini dile getiren
Aybar,''Sadece otomotiv sektöründe ciddi bir hareketlilik
sözkonusu. Diğer reel sektör bölümlerinde de, inşallah bu canlılığı
yaz başlarına kadar yaşamaya başlarız. O zaman daha rahat
konuşabileceğiz'' dedi. Aybar, Renault olarak 600 binin üzerinde
toplam satışın olacağını tahmin edebildiklerine değinerek, bunun
410 bininin binek otomobil, 200 bininin ticari araç olacağını,
ancak daha sağlıklı tahminde bulunmak için iki ayın daha geçmesinde
fayda bulunduğunu kaydetti. Otomotiv sektöründe ciddi bir canlılık
yaşandığını, bu canlılığın temel iki nedeni olduğunu vurgulayan
Aybar, şöyle konuştu: ''Bir tanesi, Hurda Yasası çerçevesinde her
araç başına 5 milyar 300 milyon liraya varan vergi indirimi.
Burada, çok önemli bir tezimiz yine doğrulandı. Türkiye'deki vergi
yükü, otomobiller üzerinde çok yüksek. Bu yükü aşağı çekersek, çok
daha fazla satış geliyor. Dolayısıyla, toplamda devletimiz de çok
kazanıyor, ucuza otomobil aldığı için de vatandaşımız çok
kazanıyor. Daha çok üretim yaptığımız için, biz üreticiler ve
satıcılar da kazanıyoruz. O halde, sonuç şu ki, Türkiye'de otomobil
üzerindeki vergi yükünü indirmemiz lazım. Diğer bir sebep, ani faiz
düşüşleri. Enflasyon artık tek haneli rakamlarda, buna alıştık.
Faizler 1.80'lerde aylık. Bunun daha da aşağı inmesini bekliyoruz.
Bunun yanı sıra, artık vatandaşımız piyasaya güven duyuyor.
Biryerlerdeki birikimini, ertelemiş olduğu talebi realize etmek
üzere ortaya çıkardı. İşte bu güvenin, piyasalara olan bu itimadın
devam etmesi için siyasi istikrar diyoruz. Başlangıç burada. Bunu
koruduğumuz sürece, Türkiye'nin iç dinamiği, özel sektörün
müteşebbis gücü, vatandaşlarımızın sisteme olan katkısı, Türkiye'de
çok hızlı ekonomik büyümeleri getirmeye devam edecektir.'' İbrahim
Aybar, kısa süre önce satışa sunulan ''Scenic 2''ye ilişkin olarak
da, bu modelin zaten Türkiye'de çok sevildiğini belirterek, yıl
sonuna kadar 5 binin üzerinde bir satışı rahatlıkla
görebileceklerini, ilk haftaki satışların bunu gösterdiğini
bildirdi. ''Türkiye'nin gözbebeği'' olan ''Megane 2 Sedan''ın
ihracatının yoğun şekilde devam edilmesiyle birlikte, iç pazarda da
tartışılmaz lider bir otomobil olduğunu ifade eden Aybar, Türkiye
için böyle bir otomobili yapmanın, kendileri açısından haklı bir
gurur olduğunu sözlerine ekledi.