Otoda indirim bekleyene kötü haber
Abone olSanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, otomobilde vergi indiriminin söz konusu olmadığını söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'de
otomotivde yeni bir vergi indirimine, yeni bir tedbire gerek
olmadığını bildirdi.
Ergün, Teşviklerin ilaç gibi olduğunu, gerektiği zamanda gerektiği
dozda verilmesi gerektiğini, fazla verilmesi halinde uyuşturucu
etkisi yapacağını söyledi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Hollanda Türk İşadamları
Derneği'nin (HOTİAD) düzenlediği ''Dünya Türk İş Konseyi Avrupa
Türk Girişimciler Toplantısı''na katılmak için Hollanda'da bulunan
Ergün, gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi. Ergün, otomobilde
yeni vergi indirimi iddialarıyla ilgili olumsuz konuştu böyle
indirim yapılmayacağını söyledi. İşte Ergün'ün sözleri;
''Türkiye'de artık otomotivde yeni bir vergi indirimi yeni bir
tedbire gerek yok. Çünkü finans sektörü de harekete geçti. Otomobil
kredileri de artmaya başladı. Faiz oranlarını vadelerini ona göre
ayarladılar. Sektör bir takım adımlar atıyor. Kampanyalar
yapıyorlar. Geçen yıl 370 bin otomobil satıldı, ekonomik
kriz içerisinde. Alınan tedbirlerin bunda çok büyük bir rolü oldu.
Ama bu yıl ki hedefleri ne? Tedbir falan yok.
2010 yılı hedefleri en azı 500 bin, 600 bin olacak diyen var iç
piyasadaki otomobil satışları. Otomobil satışlarını sıraya
koyanlarda var. Geçen yıl aldığımız tedbirlerde ilginç tablolarda
ortaya çıkmıştı. geçen yıl otomobil almak için kredi almadı
insanlar, yastık altı parasını getirdi. Şimdi büyük çapta otomobil
kredisi alınarak otomobil alımı gerçekleşiyor. Şimdi yapsak,
beklenti oluşur. Alacak olan da frene basar belki bunun arkasından
bir şey daha gelir.''
Ergün, hükümet tedbirlerinin normal akışın olmadığı, normal akışı
engelleyen sebeplerin ortaya çıktığı zaman devreye girdiğini
belirterek, hükümetin ekonomik kriz zamanında aldığı tedbirlerin
mali boyutundan ziyade psikolojik boyutunun önemli olduğunu
anlattı.
Ekonomik konularda konuşurken herkesin, köşe yazarlarının da bu
psikolojiyi dikkate alarak konuşması ve yazması gerektiğini ifade
eden Ergün, karamsar yazıların ekonominin aktörlerini, tüketiciyi
etkilediğini kaydetti.
Ergün, ulusal istihdam stratejisinin önemli bir bölümünün uzun
vadede istihdamla ilgili sorunları ele alan ve çözüm önerilerini
ortaya koyan bir çerçevesi olduğunu ifade ederek, part time (yarı
zamanlı) çalışma, kıdem tazminatı gibi konuların kısa vadede çözümü
olan konular olmadığını belirtti.
Türkiye'de iş verenlerin hem işsizlik sigortası fonuna para
ödediklerini, hem de kıdem tazminatı için para ayırmak durumunda
kaldıklarına işaret ederek, bunun iş dünyasında çok ağır bir yük
olduğunun tartışıldığını kaydetti.
TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ
Bir gazetecinin, ''Türkiye'nin son dönemde izlediği dış siyasete
ilişkin'' soru üzerine de Ergün, şunları kaydetti: ''Avrupada'ki
siyasetçilerin de Avrupa'daki tartışmalardan zaman zaman
etkileniyor olması gayet doğal. Ama Avrupa Türkiye ilişkileri
sağlıklı bir şekilde yürütüldüğünde, diyaloglar devam
ettirildiğinde onlar Türkiye'nin bu konudaki niyetinin ne olduğunu
yakın zamanda görmüş olacaklardır. Bunlardan birisi Türkiye İsrail
konusuysa eğer, bugün Türkiye'nin tutumunun, İsrail Devleti'ne,
İsrail halkına veya Musevilik inancına karşı bir tutum olmadığını
zaten biliyor olmaları lazım.
Bizim tavrımız İsrail Hükümeti'nin Ortadoğu'daki yanlış
politikalarına karşı tavırdır. Bu politikalar Ortadoğu'da barışı ve
istikrarı tehdit eden politikalardır. İsrail hükümeti bu
politikaları sürdürdüğü müddetçe ne kendi güvenliğini
sağlayabiliyor, ne de Ortadoğu'da güvenliğin sağlanmasına katkı
sağlayabiliyor. Bunun neresi doğru? Birisinin İsrail'e bu
yaptığının yanlış olduğunu söylemesi gerekiyor. Dünyanın söylemesi
gerekiyor aslında. Biz bir anlamda dünyada başkalarının da İsrail'e
biri yaptığının yanlış olduğunu demesinin yolunu açıyoruz.''
Nihat Ergün, İsrail'de bazı Türk ürünlerinin boykot edilmesine
ilişkin de ''İsrail'de bir grup fanatikler böyle bir boykota
gidebilir. Ama bu İsrail fanatizminin İsrail ekonomisine yansıması
olarak algılanır. Yoksa dünyadaki Yahudilerin hepsi İsrail'deki
fanatikler gibi düşünmüyorlar. Bizim tutumumuz Avrupa'da ekonomik
ve siyasi ilişkileri sıkıntıya sokacak bir netice vermesi
düşünülemez. Mesele sadece ticaret meselesi değil, ticareti her
yerle yapabilirsiniz. Mal satacağız diye her şeyi kenara koyacak
bir ülke değiliz. Önemli olan bizim tutumumuzun adil doğru ve
rasyonel olmasıdır'' diye konuştu.
Bugün için ne ekonomik ne de siyasi açıdan panik yapmayı
gerektirecek bir tablonun ortada olmadığını vurgulayan Ergün,
Türkiye ekonomisinin ve uluslararası ilişkilerinin olumsuz
etkileyecek bir durum olmadığını anlattı.
Bakan Ergün, ''TOBB'un 4 şirketine olan incelemenin'' sorulması
üzerine ise, bakanlık olarak anonim şirketlerinin denetlenmesinin
görevleri olduğunu, TOBB'daki denetimi de görevlerinin bir parçası
olarak yaptıklarını, denetleme sürecinin hala sürdüğünü, denetleme
raporlarının kendisine gelmediğini söyledi.