İnsanlar gruplara ayrılır bazen, siyasi görüş
ayrılıkları, dünyaya farklı bakışlar, farklı inançlar ve kuşak
çatışmaları yüzünden…
Bazen, bir ayakkabı ayırır fikirlerimizi birbirinden,
bazen bir renk bazen bir desen…
Farklı olmak, farklı zevklere sahip olmak, hayata
farklı pencerelerden, farklı desenlerdeki perdelerin ardından
bakmak aslında içinde yaşadığımız topluma da, hayatımıza da kültür
katar…
Fakat, dile getirdiğimiz farklı düşüncelerimiz bir
atom bombası gibi düşüyor ortamıza çoğu kez…
Hemen "öteki" oluveriyor karşımızdakiler, bizim gibi
düşünmeyenler, bizim sevdiğimiz kelimeleri söylemeyenler…
Bir görüşe ait olanlar birleşip kendileri gibi
düşünmeyenlerin karşı tarafına geçiyor, eleştiriler, hakaretler,
küfürler de mazur görülüyor "savaşta her şey mübahtır" adına…
Yıllar önce, aynı ülke insanları arasındaki beton
duvarı yıkan insanoğlu, gelişen teknolojinin, küreselleşen dünyanın
içinde kurduğu sanal duvarları yıkamıyor şimdilerde…
Öyle bir duvar ki bu sanal duvar, kurşun, nefret,
kin, hoşgörüsüzlük her şeyi geçiriyor içinden…
De…
Sevgiyi, empatiyi, hoşgörüyü, saygıyı, aşkı
geçirmiyor, geçiremiyor…
Farklı bir çizgi üzerinde olduğunu söyleyen insanlara
savaş açıyoruz hemen kelimelerle, hiç yorulmadan, hiç elimizi taşın
altına sokmadan asıp kesiyoruz cümlelerimizle…
Birisi hemen "pis Kürt" oluveriyor, diğeri hemen
"dinsiz bir Alevi"…
Sahi biz ne zaman bu kadar kaybettik birbirimizi?
Ben Aleviyim demek ben Sünni değilim demektir.
Ben Kürt'üm demek ben Türk değilim demektir…
"Oysa ne kadar çok ihtiyacımız var duygudaşlığa... "
Kısacası "ben buyum, sen ötekisin" demek inananarak
bunu söyleyen insanlar için, üzülerek söylüyorum ki aslında
"İNANMIYORUM" demektir.
Bir insanı atesit olduğu için, veya başka bir dine
mensup olduğu için, farklı bir ırktan olduğu için, bizim gibi
düşünmediği için ötekileştirmek tek Tanrılı bir dine iman etmiş
insan için olanaksız olmalıdır çünkü…
İnsanları ötekileştirmek, "senin yarattığın her şeyi
sevmiyorum kusura bakma" demek değilse ne demek Allah aşkına!
O bile hiç ayırmadan yarattıklarını birbirinden,
"Hiçbiriniz birbirinizden üstün değilsiniz" derken bizlere ne
oluyor sahi, düşündünüz mü hiç?
İnanıyor diye, inanmıyor, diye, oruç tutuyor diye,
tutmuyor diye, başını kapatıyor diye, kapatmıyor diye, solcu diye,
sağcı diye yaratılanları ötekileştirmenin hem ahlaki olmadığını hem
de din içerisinde yer bulmadığını düşünüyorum.
O kadar abartıyoruz ki bazen ötekileştirmeyi, onlar
(bizim gibi olmayanlar) ölsün, acı çeksin, zaten onlar bütün
kötülükleri hak ediyor, hepsinin canı cehenneme diye bir sanal
savaş başlatıyoruz sanal duvarlarımızın arkasında…
Hep "bizim tarafımızdakiler" sevilmeyi hak ediyor,
hep "bizimkiler" saygıyı hak ediyor ve hep "bizim taraf haklı"…
Hukukun, dinin, ahlakın hiçbir yerinde yok bu kadar
"ötesi" ve "öteki"…
Öyleyse, bize düşen, onlar gibi düşünmediklerimizi,
belki sözlerine güvenmediklerimizi ötekileştirip düşman olmak
yerine empati kurup uzlaşma yoluna gidebilmek…
Öyle ya, hiç aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor insan
olduğumuzu ve karşımızdakilerin de bizim gibi insan olduğunu…
"Ben senim, sen de ben" demek bu kadar zor mu?
twitter.com/nsrnylmz