ÖSYM'yi suçlayan aday geri adım attı
Abone olÖSYM'nin hata yaptığını iddia eden kişi yasal işlem yaptırırken, asıl hatalının kendisinin olduğu tespit edildi
ÖSYM, Dikey Geçiş Sınavı'na giren bir adayın ÖSYM'nin
hata yaptığı yönündeki iddialarıyla ilgili, asıl hatanın aday
tarafından yapıldığını, aday hakkında yasal işlem başlatılacağını
bildirdi.
Aday da müracaatını çekerek geri adım attı ve "Müracaatta
hatam olabilir" dedi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Kahramanmaraş Meslek
Yüksek Okulu Makine Bölümü'nü 2010'de bölüm birincisi olarak
bitiren 25 yaşındaki Murtaza Polap, Dikey Geçiş Sınavı'nda (DGS) 80
olan Ağırlıklı Önlisans Başarı Puanı'nın 30 olarak hesaplanmasında
hata yapmış olabileceğini kabul etti.
Makine Mühendisliği Bölümü'nde okumak için DGS'ye giren Murtaza
Polap, geçen yıl 80 olan Ağırlıklı Önlisans Başarı Puanı'nın bu yıl
30 olarak hesaplanması üzerine ÖSYM'ye itiraz dilekçesi
gönderdi. ÖSYM'den yapılan yazılı açıklamada başarı puanının
30 olarak hesaplanmasının öğrencinin kendi hatasından kaynaklandığı
bildirilen Murtaza Polap, geri adım attı.
Müracaat sırasında bilgiler güncellenirken hata yapılmış
olabileceğini öne süren Polap, şöyle dedi: "Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi'ndeki aday müracaat merkezinde bilgilerimi
görevliye söyleyip müracaatımı yaptım. Muhtemel bu sırada
bilgilerim güncellenirken hata yapılmış. Mezun olduğumu belirtip,
başarı puanımı kendim girmem gerekiyordu. Ancak, geçen yıl olduğu
gibi mezun olacak öğrenci gibi kayıt yenilenmiş. Okul da başarı
puanı göndermeyince sistem bunu sıfır kabul edip en düşük puanı
vermiş. Müracaattan sonra sistemde aday bilgilerimi göremediğim
için hata yaptığımı fark etmedim. Dolayısıyla hata sınav sonucuyla
ortaya çıktı."
Polap, bu tür yanlışlıkların yapılmaması için yeni kayıt sırasında
farklı bilgilerin girilmesi halinde sistemin otomatik olarak adayı
uyarması gerektiğini ileri sürdü.
ÖSYM suç duyurusunda bulunmuştu
Bu arada ÖSYM Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, bugün
çeşitli basın yayın organlarında "adayları endişeye sevk
eden, kurumu haksız yere yıpratma gayreti güden bir habere daha yer
verildiğinin üzülerek gözlemlendiği" ifade edildi.
Bu haberlere konu olan adayın, Dikey Geçiş Sınavı'na (DGS)
girdiğini ancak sonuç belgesinde, 80 olan başarı puanının 30 olarak
yer aldığını ve ÖSYM'nin hata yaptığını söylediği belirtilen
açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ne var ki hatayı yapan kurumumuz değil, adayın bizzat
kendisidir. Aday, başvuru belgesine mezuniyet yılını doğru yazacak
özeni göstermemiştir. Aday, 2010 mezunu olmasına rağmen 2011-DGS
başvurusunda 'Önlisans Programında Okuyorum' olarak beyan
ettiğinden, mezun olduğu okul kendisine mezuniyet notu
girmemiştir.
Bu nedenle adayın Önlisans Başarı Puanı, kural gereği 30
olarak hesaplanmıştır. Kaldı ki adayın beyan ettiği gibi 18
Ağustos'ta başlayıp 24 Ağustos'ta biten herhangi bir tercih işlemi
de söz konusu değildir. İtiraz dilekçesinin sonucunu beklemeden,
basın kuruluşlarına giderek, yalan beyan ile kamuoyunu yanıltan
aday hakkında yasal işlem başlatılacaktır.
Son günlerde ÖSYM hakkında çıkan ÜÇ yalan haber de
tarafımızdan belgeleriyle birlikte yalanlanmıştır. 'KPSS'de blok
yanlış yapmadık; diyerek basın kuruluşlarına giden ve kurumumuzu
suçlayan adaylar, soru kitapçıkları ve cevap anahtarları internete
konduktan sonra bugün ses çıkaramaz olmuştur. Aynı şekilde, 'ÖSYM
bir kalemde 160 puanımı düşürdü' diyen adayın da YGS sonuç
belgesinin sistemimiz üzerinden alınan orijinal çıktı olmadığı
ispatlanmıştır.
Son olarak, LYS'ye giren 4 öğrenci tercih formlarında
değişiklik olduğunu belirtmiş ve kurumumuz hakkında suç duyurusunda
bulunacaklarını basınla paylaşmışlardır. ÖSYM tarafından haberde
ismi geçen adaylarla ilgili tek tek yapılan incelemede ise aynı
liseye ve aynı dershaneye giden bu 4 adayın tercihlerinin, tercih
işlemlerinin son günü, aynı saat dilimi içerisinde, aynı IP
numarasından bir başka deyişle aynı bilgisayardan değiştirildiği
tespit edilmiş ve basın açıklaması yoluyla kamuoyuna
duyurulmuştur.
Görüleceği üzere, yapılmaya çalışılan ÖSYM hakkında negatif
algı oluşturmak, bu yolla adayları ve ailelerini şüpheye sevk
etmektir. Bu nedenle basını, kamuoyunu yakından ilgilendiren
konularda daha duyarlı ve insaflı olmaya davet
ediyoruz."