ÖSYM'den başörtüsü sinyali!
Abone olÖSYM Başkanı sınavlara başörtüsü ile girilmesinin engel teşkil edip etmediğine değindi ve...
ÖSYM Başkanı, sınavlara başörtüsüyle girilmesinin, sınav
güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmadığını
belirtti.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, sınavlara başörtüsüyle
girilmesinin, sınav güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine
inanmadığını belirterek, ''Eğer bu tür endişeler oluşursa
özellikle parmak izi takibi ya da göz bebeği takibi gibi
tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti edebiliriz.
Bunun üzerinde de çalışıyoruz'' dedi.
Demir, ÖSYM'yi kamuoyuna tanıtmak ve 27 Martta yapılacak
Yükseköğretim Geçiş Sınavı'na ilişkin uygulamalar konusunda bilgi
vermek amacıyla ÖSYM'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda
gazetecilerin sorularını yanıtlayan Demir, Danıştay'ın, ALES
Kılavuzunun yürütmesini durdurmasına ilişkin kararının
hatırlatılması ve sınava başörtüsüyle girilmesinin sınav
güvenliğini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine, ÖSYM'nin sınav
yapan bir kurum olduğunu ifade etti.
Demir, şunları kaydetti: ''Bizim bütün odağımız sınav, sınavın
sağlıklı yapılması, sınav sonuçlarının sağlıklı şekilde adaylara
iletilmesi. Sınavlara yönelik olarak kılavuzlar YÖK tarafından
oluşturuluyor. Dolayısıyla söz konusu olayda birinci muhatap YÖK
olmuştur. Bizler de itirazların hazırlanma sürecinde destek verdik,
ancak ana muhatap YÖK'tür.
Başörtüsü konusunda ise öncelikle şunu belirtmem gerekir, tabii ki
hukuka saygılıyız, tabii ki hukukun üstünlüğüne inanıyoruz ve o
bakımdan bunu fazla bir tartışma konusu yapmak istemiyoruz. Bizim
ana amacımız veya ana var oluş sebebimiz, sınavı
gerçekleştirmektir.
Sınavda adayın en rahat olabildiği şekilde sınava girmesini
sağlamaktır görevimiz. O bakımdan sınav güvenliğini zedelemeden
bunun en rahat şekilde gerçekleştirilmesini istiyoruz. Sınav
güvenliği açısından bir engel teşkil ettiğine inanmıyoruz. Eğer bu
tür endişeler oluşursa özellikle parmak izi takibi ya da göz bebeği
takibi gibi tedbirlerle sınav güvenliğini sağlayacağımızı garanti
edebiliriz. Bunun üzerinde de çalışıyoruz.
O bakımdan tanınma için adayın nasıl giyindiğini çok da
önemsemiyoruz. Ama adayın tanınmasını birinci planda tuttuğumuzu
özellikle belirtmek isterim.'' Prof. Dr. Ali Demir, ''Polis ve
öğrencilerin karşı karşıya gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?''
sorusuna şu yanıtı verdi: ''Öğrenci olaylarının bizi çok da
ilgilendiren bir konu olmadığını düşünüyorum. Biz özellikle sınav
öncesi sınav binalarına adayların istenmeyen aygıtlarla girmesini
engellemek amacıyla güvenlik güçlerimizle çok yakın çalışıyoruz.
Ama biz güvenlik güçlerimizi sadece kapıdaki kontrollerle
sınırlıyoruz. Bina içerisinde herhangi bir şekilde emniyet
güçlerimizin bulunmasını istemiyoruz. Bugüne kadar sınavlar bir
güne has ve çok da öğrenci olaylarını bünyesinde barındıran bir
olay olarak karşımıza çıkmadı. O bakımdan bunun, bizi çok da
yakından ilgilendiren bir olay olmadığını düşünüyoruz.''
KPSS'DEKİ KOPYA İDDİALARI
Demir, KPSS'de soruların çalındığı ve kopya çekildiği iddialarıyla
ilgili soruşturma konusundaki soru üzerine ''Göreve
geldiğimde 'biz geleceğe bakacağız, yapacağımız sınavların daha
nitelikli olmasına çalışacağız' demiştim ve öyle de
yaptık'' dedi. KPSS'ye ilişkin olayların savcılığa
yansıdığını söyleyen Demir, savcı ile zaman zaman görüştüğünü,
zaman zaman bilgi istediğini, kendilerinin de bu bilgileri
geciktirmeden en sağlıklı şekilde vermeye çalıştıklarını belirtti.
Demir, şöyle dedi:
''Edinilen bir sonuç var mıdır, bana resmi olarak iletilen ya da
gayri resmi olarak iletilen bir sonuç yoktur. Ben savcı beyin bu
konuya zaman içerisinde çok net bir açıklık getireceğine
inanıyorum. Bu sonuç belli oluncaya kadar da kaynakları kimlerdir,
suçlular kimlerdir konusunda açıklama yapma taraftarı değilim.''
Sınavların gerek hazırlık aşamasında gerekse uygulama aşamasında
bilinen tüm tedbirleri alarak sağlıklı biçimde yürütmeye
çalıştıklarını ifade eden Demir, şunları söyledi: ''Bunu da
başardığımıza inanıyorum. Sınavı hazırlayan komisyonlarda bir
değişiklik söz konusu olamaz, çünkü suçlu ortaya çıkıncaya kadar
tüm ÖSYM personelinin güvenli insanlar olduklarına inanıyoruz ve
ÖSYM içerisinde böyle bir sevimsiz olayın gerçekleştiğine de
inanmıyorum. Elimizden geldiğince kontrollü biçimde, kayıt altına
alarak bütün faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Dolayısıyla aldığımız
tedbirlerle sınavın sağlıklı şekilde gerçekleşeceğine
inanıyoruz.''
Sınav güvenliği gerekçesiyle adaylara dağıtılan kalem ve kağıtların
kalitesiz olduğu yönünde adaylardan eleştiri geldiğinin
hatırlatılması üzerine Demir, hedeflerinin, her sınavda
öğrendiklerini bir sonraki sınavda iyileştirmek olduğunu söyledi.
Demir, şöyle devam etti: ''Takdir edersiniz ki; kalem, silgi bizim
temin edebileceğimiz en kaliteli araçlar idi, ama birtakım
şikayetler aldık. Bunları iyileştirmek için tedbirler düşündük.
Daha sonraki sınavlarda bunları daha da iyileştirdik. Her sınavın,
bir önceki sınavdan aldığımız derslerle, öğrendiklerimizle daha
mükemmel olmasına çalışıyoruz.'' Randevu usulü elektronik sınav
konusunda da bilgi veren Demir, İstanbul, İzmir ve Ankara'daki
sınav merkezlerinin altyapısının buna uygun hazırlandığını
anlattı.
Demir, ''Ankara, İstanbul ve İzmir'deki sınav merkezlerimiz fiilen
oluşturulmuş durumda. Sadece bir yazılım sisteminin kurulması söz
konusu. Bunun üzerinde yoğun olarak çalışıyoruz. Bunu da önümüzdeki
süreç içerisinde çok fazla gecikmeden yabancı dil sınavlarından
başlamak üzere gerçekleştireceğiz'' dedi.