ÖSYMde yeni düzen
Abone olÖSYM, sınav esnasına ilişkin gelen şikayet ve davalara çözüm getiriyor.
Başta ÖSS olmak üzere yılda 35 civarında sınav düzenleyen Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), sınav salonlarında ''oturduğu sıraya sığamayan'', ''gürültü nedeniyle sınavda dikkatini toplayamayan'' adayların dava açmaları üzerine bu tür sorunlara çözüm bulmak amacıyla proje hazırlığına başladı.
Projeyle hem kopya çekilmesini önlemek, hem de adayları sınav esnasında ''rahat ettirmek'' isteyen ÖSYM, sınavlarda oturma düzenini ve hangi adaya hangi soru kitapçığının verileceğini merkezden belirleyecek bir sisteme geçecek.
Sınav yapılan bir sınıftaki sıraların yüksekliği, ''sınıfın güneş durumu''nun adayı rahatsız edip etmeyeceği, sınav yapılan yerde gürültüye neden olan inşaat bulunup bulunmadığı gibi birçok detaylı bilgiler, ÖSYM'de toplanacak ve ÖSYM bu verileri baz alarak sınav düzenleyecek. Böylece, ÖSYM zorunlu kalmadıkça havaalanı, inşaat yanındaki bir okulda sınav yapmayacak veya genellikle yetişkinlerin katıldığı bir sınavı ilköğretim öğrencilerinin okuduğu, küçük sıralar bulunan okulda düzenlemeyecek.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, AA muhabirinin sorusu üzerine, ''Sınav Merkezleri Otomasyonu'' isimli bir projeye başladıklarını açıkladı.
Türkiye genelinde 155 sınav merkezlerinin bulunduğunu belirten Yarımağan, sınav yapılan yerlerle ilgili bilgileri bu merkezlerin tuttuğunu kaydetti.
Projenin, sınavlarla ilgili teknik bazı düzenlemeleri öngördüğünü ve sınav merkezlerinin ÖSYM ile daha uyumlu çalışmasını hedeflediğini anlatan Yarımağan, proje kapsamında salonlarla ve görevlilerle ilgili daha detaylı bilgiler toplayacaklarını ve bu bilgileri sınav düzenini sağlamak amacıyla kullanacaklarını kaydetti. Yarımağan, bu bilgilerin sınavlarda görev yapacak kişilerin görev yerlerine daha sağlıklı bir şekilde atanmalarını sağlayacağını, sınav salonları ve salondaki sıralar ile diğer araç gereçlerin durumuyla ilgili bilgilerin de adayların uygun biçimde yerleştirilmelerine yardımcı olacağını
anlattı.
-''KOLÇAKLI SANDALYEDE SINAV YAPMAYACAĞIZ''-
Yarımağan, şunları kaydetti: ''Şu anda her sınav merkezimiz kendi bilgisini kendisi tutuyor. Örneğin şu anda sınav yapılan yerlerde hangi sıralar kolçaklı, hangi sıralarımız ne kadar yükseklikte, biz bu kadar detaylı bilgilere sahip
değiliz. Adaylar kolçaklı sandalyeleri sevmezler. Çünkü hem soru kitabını hem cevap kağıdını o kolçağın üzerine koyamıyorsunuz. Birini dizinize koyarsınız. Bol miktarda böyle kolçaklı sandalyeli sınıflarımız var. Eğer ihtiyaç yoksa ve bunları kullanmak istemesek bunu merkezden otomatik olarak yapamıyoruz. Bu durumu ancak o yerdeki binanın, o salonun sorumluları biliyor, biz merkezden bilmiyoruz. Hangi sınıflarda küçük sıralar var, bunu bilmiyoruz. Salonların daha detaylı bilgisini isteyeceğiz. Örneğin sınıfın güneş durumu gibi, kolçaklı sandalye bulunan salon gibi. Gerekirse buna göre düzenleme yapacağız. Biz salonların sadece kaç kişilik olduğu bilgisine sahibiz. Mesela 15 kişilik bir sınıfsa bu 15 kişinin oturma düzeninin nasıl olduğu bilgisi bizde yok. Bu oturma düzenine sahip olursak, soru
kitapçığının dağıtımını da biz buradan belirleyebiliriz.''
-''EVLERİNE YAKIN GÖREVLENDİRECEĞİZ''-
Sınavlarda görev yapanlarla ilgili bilgilerinin de detaylı olmadığını dile getiren Yarımağan, görevlilerin hem kendileriyle ilgili bilgileri, hem de adres bilgilerini alacaklarını kaydetti. Böylece, sınavda görev alacak olanları evlerine yakın yerlerde görevlendirmeye çalışacaklarını ifade eden Yarımağan, ''Kısacası biz daha iyi bir bilişim sistemi kuracağız, var olan sistemi iyileştireceğiz'' diye konuştu.
Bu sistemle birlikte, bir sınıfta hangi adayın nereye oturtulacağını da merkezden belirlemeyi hedeflediklerini ifade eden Yarımağan, salonun oturma düzeni bilgisine sahip olmaları durumunda bunu kolaylıkla yapabileceklerini belirterek, şöyle devam etti: ''Çünkü mesela ÖSS'de 10 tür soru kitapçığı var, bu soru kitapçıklarının dağıtımında bazen çok sağlıklı dağıtım yapılamıyor salonlarda. Yani öyle bir dağıtmanız lazım ki, her adayın sağında solunda, önünde arkasında aynı tür kitap olmamalı. Bu, kopyayı önlemek için. Çünkü kopyanın önlenmesi için en önemli şey soru kitapçığı. Soru kitapçığının dağıtımının iyi yapılması lazım. Örneğin, bir aday bir sınıfta 7 numaralı sırada oturuyorsa, biz merkezden diyeceğiz ki, 7 numaralı adaya şu tür soru kitapçığı verilecek. Çünkü şu anda görevliler soru kitapçıklarını dağıtırken, bazen yandan başlayarak veriyor, bazen önden arkaya dolaştırıyor. Yani bunların biraz daha sağlıklı olması için teknik çalışmalar yapıyoruz. Hem kopyanın önlenmesi, hem de kişilere daha uygun sınav ortamı sunmak, amacımız.''
-''UZUN BOYLU''NUN DAVASI-
Projeyle getirecekleri sistemin adayların karşılaştığı birçok sorunu ortadan kaldıracağını anlatan Yarımağan, şöyle konuştu: ''Bazen sınavlarda seyrek de olsa çok küçük bir sıraya çok uzun boylu bir aday oturtulabiliyor. Bu yüzden bizi mahkemeye veren oldu. Bir veli diyor ki 'benim oğlum 1.90 boyunda, ilkokul birinci veya ikinci sınıf öğrencisinin sırasına oturttunuz'. Bizim bu noktaya varan sorunlarımız var. Bu da ciddi bir sorun hakikaten. Bu kadar uzun boylu birisini bacağının sığmadığı bir sıraya oturtmaya çalışırsanız, o kişi
sınavda başarılı olamaz. Sırf çocuğu rahat etsin diye okula sıra bağışlayan veliler var. Diyor ki, okula bir sıra bağışlayayım, çocuğum o sırada sınava girsin, ondan sonra sıra sizin olsun.''
-GÜRÜLTÜDEN ŞİKAYET-
Bunun yanı sıra gürültü konusunda da ''hak arayanlar'' bulunduğunu kaydeden Yarımağan, şunları söyledi: ''Örneğin havaalanına çok yakın bir okulda sınav yaptık diye bir veli, oğlunun gürültü nedeniyle başarılı olmadığını iddia ediyor. Kısmen haklı... Ben de buna karşı diyorum ki, önce Milli Eğitim Bakanlığı'nı dava etsinler. Çünkü biz orada 3 saatlik bir sınav yapıyoruz. Bilmiyorum özel okul mudur, resmi okul mudur ama o okulda yıl boyu ders yapılıyor, yıl boyu sınav yapılıyor. Öğrenci orada da sınıf geçme sınavına giriyor. Eğer orası sınav yapmaya uygun değilse demek ki, eğitim yapmaya da uygun değil. Ama ben tüm bunların tamamen haksız olduğunu söylemiyorum. Biz mümkün olduğu kadar çok sınav ortamı, sınav yaptığımız yerler ve görevlilerle ilgili bilgilere sahip olarak bir veri tabanı kurup sınav organizasyonunu, görevlendirmeleri ve atamaları olabildiğince sağlıklı yapmaya çalışacağız.''
Yarımağan, açılan davaların henüz sonuçlanmadığını bildirdi. Sınav esnasında gürültünün önemli bir sorun olduğuna işaret eden Yarımağan, bu konuda yaşanan bir olayı şöyle anlattı: ''Geçenlerde yapılan bir sınavda, bir esnafın dükkanının önüne araba park edilmiş. Sınava giren birisinin park ettiği de kesin değil. Esnaf dükkanını açamayınca sınav esnasında kornaya basarak ortalığı velveleye vermiş. Tabii buna müdahale etmek lazım. Oraya, sınava giren bir aday değil, bir vatandaş da park etmiş olabilir. İşte burada sınav
görevlilerinin, okul müdürünün, oradaki polisin derhal müdahale etmesi lazım.
Biz sınav görevlilerine diyoruz ki, sınav esnasında yürürken bile parmağınızın ucuna basarak yürüyeceksiniz. Gıcırtı bile o kadar rahatsız ediyor ki adayları. Bizim hassas yöneticilerimiz, pazar yerlerine yakın yerlerde, gürültülü inşaat olan yerlerde sınav yapmıyor. Ayrıca küçük yerlerde valiler, kaymakamlar o gün inşaatları durduruyorlar.''