ÖSYM bu işin içinden çıkamadı
Abone olÖSYM, KPSS'ye yönelik iddialarla ilgili herhangi birsonuca varamayınca, topu savcılığa attı.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı
Prof. Dr. Ünal Yarımağan, günlerdir kamuoyunu meşgul eden KPSS'ye
yönelik iddialarla ilgili, ellerindeki adaylarla ilgili tüm
verileri incelediklerini ancak bir sonuca varamadıklarını, bundan
sonra olayı savcılığın aydınlatacağını bildirdi.
Yüksek puan alan adayların soru ve cevap kağıtlarını bizzat kendisi
de inceleyen Yarımağan, 10-11 Temmuz 2010 tarihlerinde yapılan Kamu
Personeli Seçme Sınavı'na ilişkin iddialarla ilgili olarak Anadolu
Ajansı'nın sorularını yanıtlayarak, açıklamalarda bulundu.
İddialarla ilgili geçen hafta başlatılan araştırmalardan bir sonuç
elde edilip edilmediği sorusu üzerine Yarımağan, ÖSYM olarak
soruşturma yapma yetkilerinin bulunmadığını, araştırma yaptıklarını
ifade etti.
Bu çerçevede inceleme ve araştırma yaptıklarını belirten Yarımağan,
KPSS'nin oturumlarından biri olan Eğitim Bilimleri Sınavında 350
kişi 120 sorunun tamamını yaptığını,, 3 bin 200 kişinin 100 ve
üstünde soruyu doğru yanıtladığını ifade ederek, bu 3 bin 200
kişiyi incelediklerini bildirdi.
Yarımağan, şöyle konuştu:
''Bu adayların ortak yanlarını araştırdık. Hiçbir ortak
yanları yok. Her üniversiteden mezun var. Tabii bazı
üniversitelerden mezun olanlar biraz daha çok, neden, çünkü oradaki
eğitim fakülteleri daha kalabalık olduğu için. Örneğin Gazi
Üniversitesi'nden, Erzurum Atatürk Üniversitesinden, Marmara
Üniversitesinden çok. Ama Boğaziçi'nden de var, Hacettepe'den de
var, Abant İzzet Baysal'dan da var. Her üniversiteden, her alandan
var. Matematikçisi de Fizikçisi de var, Kimyacısı da Okul Öncesi
Öğretmenliği, İlköğretim Öğretmenliği okuyan da var. Yani
öğretmenlikle ilgili alanlardan da var, öğretmenlik dışındaki
alanlardan mezun olanlar da var.
Bu adaylar sınava nerede girmişler? En çok Ankara'da giren var.
Sonra İstanbul'dan, İzmir'den var. 81 ilin 81'inde de var. Bu 350
kişi içinde de 3 bin 200 kişi içinde de. Bizdeki bilgileri
açısından bu kişilerin ortak bir yanı yok. Tekrarlıyorum, bizdeki
bilgileri açısından ortak yanları yok. Biz bütün bilgilerine sahip
değiliz bu kişilerin.''
Bu adayların hangi tür bilgilerine sahip oldukları sorusunu
Yarımağan, ''Hangi üniversiteden, hangi alandan mezunlar,
kaç yılında mezun olmuşlar, hangi sınava nerede girmişler ve bazı
sınavlardaki başarıları var. Bu bilgileri var ama örneğin bizde bu
adayların üniversitedeki başarıları yok. Bu adaylar üniversitede
başarılı mı değil mi, bu adaylar dershaneye gidiyor mu, gitmiyor
mu, gidiyorsa hangi dershaneye gidiyor gibi bilgiler ile diğer
bilgileri yok. Biz o bilgileri inceleme imkanına sahip
değiliz'' dedi.
Bu adayların cevap kağıtları ile soru kitaplarını incelediklerini
ifade eden Yarımağan, masasının üzerinde kendisinin de incelediği
soru kitapları ile cevap kağıtlarını gösterdi.
''BİZİM BURADA DEĞİŞİKLİK OLMAMIŞ,
EMİNİM''
Soru kitapları ile cevap kağıtlarının, sınav tamamlandıktan sonra
ÖSYM'ye geldiğinde poşetler açılır açılmaz skeynırlardan geçirilip
görüntülerin bilgisayara kaydedildiğini, bunun da bu yıl ilk kez
yapıldığını vurgulayan Yarımağan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bizim burada cevap kağıtları üzerinde bir manipülasyon
yapılsa veya bilgisayar kağıtlarında birşey yapılsa bu
görüntülerden biz anlayabiliyoruz. Yani bu kağıt bize böyle geldi,
bunları inceledik. Bilgisayardaki kayıtlarla ilk görüntüler birebir
uyuyor. Yani bizim burada bir değişiklik olmamış, değerlendirme
doğru yapılmış. Emin olarak söyleyebileceğim birkaç şeyden biri
bu.
Ondan sonra soru kitaplarını inceledik. Gerçi soru kitaplarını
incelememiz bize kesin bir bilgi vermez ama bir kanaat verir. Sizin
de gördüğünüz gibi adayların soru kitaplarının üzerinde
çalıştıkları görülüyor. Cevap kağıtlarındaki işaretlerle soru
kitabındaki işaretler birebir aynı. Soru kitaplarının üzerinde
hesaplar yapılmış, altları çizilmiş...
Adayların hepsi bir kere kesin işaretlemiş. Bir kısmı soru
kitabı üzerinde az çalışmış, bir kısmı çok çalışmış. Bir kısmı
hesap yapmış. Ben buradan şu sonuca varıyorum: Bu kişilere hazır
cevap gelmiş olma ihtimali yok. Benim yapabileceklerim de burada
bitiyor.''
''HERŞEYİ USULÜNE UYGUN YAPTIK''
Eğitim Bilimleri sınavında 350 kişinin 120 sorunun tümünü doğru
yanıtladığını yineleyen Yarımağan, şunları kaydetti:
''Aslında bana sorarsanız, sağlıklı bir testte bu anormal
değil. Nitekim bizim bütün testlerimizde tüm soruları cevaplayan
adaylar birkaç bin bile çıkabilir. Çıkmasını da isteriz biz
çıkmazsa test kötüdür. Ama Eğitim Bilimleri testinde bundan önceki
yıllarda galiba bir yıl çıkmış bir-iki kişi, soruların tümünü
yanıtlayan pek çıkmıyormuş. Düşündürücü olan bu ama normali de
sanki bu seneki gibi.
Dolayısıyla bizim verilerimizden bir sonuç elde etmemiz
mümkün değil. Bizim verilerimiz burada bir usulsüzlük, bir kopya,
soruların sızması biçiminde bir olayın olduğuna ilişkin bir veri
içermiyor, bir bulgu yok.
Herşey usulüne uygun olarak yapıldı, sorular hazırlandı. Matbaada
çok sıkı güvenlik önlemleri altında sorular basıldı. Matbaanın
binası soruların basıldığı dönemde jandarmanın 24 saat kontrolü
altındaydı. Matbaada elektronik karartma yapıldı. Sınav evrakı her
yıl olduğu gibi kapalı kamyonlarla polis nezaretinde sınav
merkezlerine sevkedildi. Oralarda kapalı odalarda muhafaza edildi.
Ankara'dan gönderdiğimiz öğretim üyeleri 24 saat başında
beklediler. Biz bütün sınavlarda yaptığımız önlemleri bu sınavda da
yaptık ve hiçbir olumsuz durum bize aksetmedi, şurada şöyle oldu,
böyle oldu diye. Elimizdeki verileri incelediğimizde bir sonuca
varamıyoruz.
Peki sonuç nedir? Ya hiçbir şey olmamıştır ki bu bence ciddi bir
olasılık veya birşey olmuşsa, bir sızma olmuşsa nereden olduğunu
ancak savcılık bulabilir. Yani bunu adaylarla konuşarak, ancak
savcılık bulabilir kanaatindeyiz.''
''Eğitim Bilimleri Sınavında tüm soruları doğru yanıtlayan
karı-kocanın sınav kağıtlarının incelenmesinden nasıl bir sonuç
çıktığı'' sorusu üzerine Yarımağan, şöyle
konuştu:
''Sınavda aynı soyadlı kişiler var. Örneğin birisi 116,
birisi 100 almış. Bunlar geçen sene de 97 almış. İkisi de gayet
normal görünüyor.
Tam alanları da araştırdık. Bu 3 bin 200 kişiden yaklaşık üçte biri
geçen sene ya sınava girmemiş ya da Eğitim Bilimleri sınavına
girmemiş. Ama üçte ikisi geçen sene KPSS'ye girmişler. Bunların
içinde çoğunun geçen seneki başarıları yüksek ama çok düşük olan
birkaç kişi de var. Mesela geçen seneki başarılarını üçe katlayan
kişiler de var.''
''MOTİVE ETMEK İÇİN YAZI YAZMIŞLAR''
Geçen yıl başarısı çok düşük olup da bu yıl başarısını üçe
katlayanların nasıl açıklanacağının sorulması üzerine Yarımağan,
şunları söyledi:
''Ben herşeyin olabileceğini düşünüyorum, aksi ispat
edilmedikçe. Ben soru kitaplarını okuduğumda gözlerimi yaşartan
ifadeler de oldu. Bu çocukların içinde sınav sırasında kendi
kendini motive edenler var. Mesela 'ha gayret' diye yazmış, 'ah bir
öğretmen olsam' yazmış. Belli ki yanıp tutuşuyor. Böyle bir aday bu
heyecanla yıl boyu çalıştıysa başarılı da olur.
3 bin 200 kişinin 3 bin 200'ü de geçen sene çok başarısız olsa, bu
sene başarılı olsalar tamam ama bunların içinde çok başarılı
olanlar da var ama dediğim gibi geçen sene çok başarısız olanlar da
var. Mesela geçen sene 5,5 almış bu sene 110 almış. Böyle adaylar
da var ama böyle aday 3 kişi. O adayların soru kitaplarını
incelediğimde soru kitaplarında bir anormallik göremiyorum. Yani
benim buradan bir sonuca varmam mümkün değil. Şimdi bu beni
aldatmak için mi bunu yapmış.
Ben şu kanaate vardım, bu adaylara, eğer bir olay olmuşsa hazır
cevap gelmemiş. Ondan eminim. Yani telefonla sınav sırasında şu
sorunun doğru cevabı şudur diye cevap gelmemiş. Soruları salonda
kendileri çözmüşler. Eğer bir olay olmuşsa bu olay sınavdan önce bu
kişilere soruların bir şekilde ulaşmış olması olabilir.
Yani sınavdan önce bir gün önce bu kişilere ulaşmışsa da ben şunu
düşünüyorum: Eğer bir şekilde 300-500 kişiye sorular bir türlü
servis edilmiş olsaydı, ben yüzde yüz eminim şimdiye kadar bunun
kokusu çıkardı, birkaç kişi bize ihbarda bulunurdu. Çünkü Polis
Meslek Yüksekokulu sınavında bunu gördük. Çok daha küçük bir
sınavda adaylar bizzat bize ulaşıp söylediler, 'şöyle şöyle oldu'
diye. Sonunda olay bence olay savcıya düşüyor, organize suçlara,
polise düşüyor. Bir olay olmuşsa ortaya
çıkaracaklar.''
Yarımağan, ÖSYM'deki araştırmanın tamamlanıp tamamlanmadığı
konusunda da şunları söyledi:
''Biz araştırmaya devam etsek bile bizdeki verilerden bir
sonuç çıkmıyor. Şu olsaydı mesela 470 kişinin soru kitabı tertemiz
olsaydı diyecektim ki 'bu çocuklara sorular bir yerden gelmiş' veya
'soru kitaplarındaki cevaplarla cevap kağıtlarındaki cevaplar
birbirinden farklı, bunlar burada değiştirilmiş' gibi şeyler
söyleyebilirdim. Veya bu adayların hepsi X şehrinde sınava girmiş
veya X üniversitesi mezunu o zaman orada olayı araştırın derim. Ama
81 ilin 81'inde de var. 150 üniversitenin neredeyse hepsinde de
var. Her üniversiteden, her şehirden biyoloğu da var, kimyacısı da
var, Türk Dili ve Edebiyatı'ndan da var, meslek lisesinden matbaa
öğretmenliği mezunu da var, yani adayların ortak yanları
yok.''
''Belli grupların, bazı dershaneler olaya karıştığı
yönündeki'' iddiaların anımsatılması üzerine
Yarımağan, ''Varsa öyle birşey, soru sızdıysa, nasıl sızdı, kimden
sızdı bunu güvenlik güçleri, savcı ortaya çıkarsın. Eğer yoksa onu
da ortaya çıkarsın ve bu kurumu haksız yere yıpratmaya
çalışmasınlar'' dedi.