ÖSYM Başkanı'ndan önemli açıklama!
Abone olÖğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, LYS tercihlerini değerlendirdi.
Bu yıl puanların yükseldiğini söyleyen Yarımağan
en çok açık bulunan bölümleri söyledi.
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Prof. Dr.
Ünal Yarımağan, Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) yerleştirme
sonuçlarına göre üniversitelerin taban puanlarının genellikle
yükseldiğini, bunun da bu yıl uygulanmaya başlanan yeni sınav
sisteminden kaynaklandığını belirterek, ''Bu sene daha
isabetli, daha doğru seçim yapıldı.Bu sene üniversitelere daha
bilgili, o program için daha uygun, o
programın gerektirdiği altyapıya daha sahip adayları
gönderdik'' dedi.
Yarımağan, bu yıldan itibaren uygulanmaya başlayan iki
aşamalı yeni sınav sistemine göre yapılan üniversitelere
yerleştirme sonuçlarını Anadolu Ajansı'na değerlendirdi.
Yeni sistemle yapılan sınavın sonuçlarının olumlu olduğunu
düşündüğünü dile getiren Yarımağan, şunları kaydetti:
''Bunu tabii zaman daha çok gösterecek. Taban puanlar
genellikle yükseldi. Adaylar daha bilgili gidiyorlar üniversiteye.
Geçen yıla göre bu yıl aynı programa girenler
daha çok soru çözerek, daha bilgili giriyorlar.Puanlar biraz o
yüzden yükseldi çünkü tek sınav yerine birden çok sınav yapınca,
herkesin kendine göre ağırlığı olunca, adaylar bütün derslere
çalışma ihtiyacı duydu.Bu sene daha isabetli, daha doğru seçim
yapıldı ama tabii ne kadar daha iyi, bunu zaman gösterecek. Bence
üniversiteler bunu zaman içinde, eğitimleri sırasında
görecekler.Mesela ben bir öğretim üyesi
olarak, 1998'den 1999'a geçişte iki sınav arasındaki farkı
farketmiştim. 1998'de biliyorsunuz sadece genel yeteneğe göre sınav
yapılıyordu, lise müfredatına göre sınav yapılmıyordu ve gelen
öğrencilerin yetersiz olduğu hissediliyordu.1999'dan sonra gelen
öğrencilerin daha iyi, daha yeterli, daha bilgili olduklarını bir
öğretim üyesi olarak hissetmiştim. Bence, şimdi bu seneki
değişikliğin üniversitelerdeki etkisi görülecektir.
Benim görüşüm, göstergeler de o yönde, bu sene üniversitelere daha
bilgili ve o program için daha uygun, o programın gerektirdiği
altyapıya daha sahip adayları gönderdik.Mesela mühendislik
programları ile tıp programlarına gidecek öğrencilerin seçimi daha
isabetli oldu, çünkü aynı puan türüne göre değil, farklı puan
türüne göre bu bölümlere öğrenci aldık.Birisinde MF3 puanını,
diğerinde MF4 puanını kullandık. MF3 puanı yüksek olanların tıpta,
sağlık bilimlerinde başarılı olma şansları daha yüksek. Her
programa gidenin o program için gerekli olan altyapı derslerindeki
başarısı daha yüksek.
Çünkü daha çok soru çözerek gidiyorlar bu sene, soru sayıları da
farklı. Geçen sene 10 soru sorduk fizikten, bu sene 30 soru
sorduk...''
BOŞ KONTENJANLAR NEDEN YÜKSELDİ?
Bu yıl boş kontenjanların sayısının, 88 bin 571'den 110 bin 801'e
yükseldiğinin anımsatılması üzerine Yarımağan, bu yıl
üniversitelerin kontenjanlarının geçen yıla göre artırıldığına
işaret ederek, ''Üniversitelerin kontenjanlarının
artırılmasına paralel olarak boş kontenjanlar da
yükseldi'' diye konuştu.
Boş kontenjanlar incelendiğinde adaylar için tercihte üç konunun
önem taşıdığının görüldüğünü vurgulayan Yarımağan, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Meslek yüksekokullarında boş çok. Daha sonra Kıbrıs'taki
üniversiteler olmak üzere vakıf üniversitelerinde de boş çok.
Demek ki adayların tercihini birincisi ücret belirliyor, bir de
programın hangi alanda ve nerede olduğu.
Yani programın nerede olduğu ve hangi program olduğu, ücretli olup
olmadığı, bu üç faktör tercihleri belirliyor.
Devlet üniversitelerinin lisans programlarında da boşluklar var.
Buralarda belirli programlar boş kalıyor çünkü istihdam konusu ön
plana çıkıyor.Benim dikkatimi çeken en çok boş programlar fen
fakültelerindeki fizik bölümleri. Ayrıca ikinci öğretim
programlarında, yani akşam eğitim yapan programlarda da çok boş
var.Birinci öğretimden daha çok ikinci öğretimde çok boş
var.''
Boş kontenjanlara ek yerleştirme yapılacağına işaret eden
Yarımağan, ek yerleştirme başvurularının üniversitelere kayıtlar
tamamlandıktan sonra, Eylül sonu Ekim başı gibi başlayacağını
belirtti.
Yarımağan, ek yerleştirmeler sırasında boş kalan 110 bin 801
kontenjanın yanı sıra, kayıtlardan sonra boş kalacak kontenjanlara
da yerleştirme yapılacağını anlattı.
EK YERLEŞTİRME İÇİN UYARI
Ek yerleştirme için başvuracaklara önemli bir uyarıda bulunan
Yarımağan, şunları söyledi:
''Merkezi yerleştirmede kontenjanı boş kalan programların
minimum puanları yok. Minimum puanları olmadığı için ek
yerleştirmede bu programları herkes isteyebilir.
Mesela bir programın 50 kişilik kontenjanı varsa burada 1 kişilik
boş yer bile kalsa minimum puanı oluşmuyor. Böylece ek
yerleştirmede burayı herkes tercih edebiliyor.
Ek yerleştirmede minimum puan kontenjanı dolan programlarda
oluyor.Eğer bir programın kontenjanı 50 ise biz oraya 50 kişiyi
yerleştirmişsek ve oraya 1 kişi kayıt yaptırmadıysa, o 1 kişilik
kontenjan için ek yerleştirmede tercih yapabilmek için o programa
son yerleşen adaydan daha yüksek puana sahip olmak lazım.
Ama 50 kişilik kontenjanı olan bir programa kontenjan dolmadıysa
onun minimum puanı yoktur, ek yerleştirmede herkes orayı
isteyebilir.
Dolayısıyla ek yerleştirmede minimum puanı olmayacak çok sayıda
program olacak. Özellikle vakıf üniversitelerinde.
Ek yerleştirme ciddi bir şanstır, yerleşmeyenler için. Oralarda
isterlerse yerleşebilecekleri programlar
bulabilirler.''
'İKİNCİ EK YERLEŞTİRMEYE GEREK YOK'
Ek yerleştirmelerde boş kontenjanların dolmaması halinde ikinci bir
yerleştirme yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine Yarımağan, şöyle
konuştu:
''Ona gerek yok. Gerek olacağını sanmıyorum çünkü aday
birinci yerleştirmede istemeyip ikinci yerleştirmede isteyecek gibi
bir durumun söz konusu olacağını sanmıyorum.
Bazı adaylar var mesela, sadece tıp istiyor ve yerleşemiyor. Mesela
ek yerleştirmede tıplarda boş kontenjan pek yok ama aday 'tıp
bölümüne puanım yetmedi eczacılıkta boş yer var, isteyebilir miyim'
diye düşünüp fikir değiştirip orayı tercih ederse yerleşme şansları
yüksek olur.''
Sınavsız geçiş dahil, tercih yapma hakkı bulunan 1 milyon 542 bin
583 adaydan 1 milyon 104 bin 763'ünün tercih gönderdiğinin
anımsatılması üzerine Yarımağan, ''Bu, her sene
böyledir.140 puanı geçen herkes tercih yapma hakkına sahiptir.
Zaten adayların bir kısmı lisans programlarına girmeyi
amaçlıyor.Onlar 180 puanı bulamayınca tercih yapmıyor veya 180'i
geçse bile puanını yeterli bulmuyor ve tercih yapmak yerine gelecek
seneyi beklemeyi tercih ediyor.Tercih yapma hakkı olanların genelde
yüzde 70'i tercih yapıyor. Bu oran bu sene de tuttu''
dedi.
Yarımağan, üniversitelerin geçen sene oluşan taban puanlarının bu
yıl yeni sisteme benzetim çalışmasına göre oluşturulan puanlarda
''isabet sağlanıp sağlanmadığının'' sorulması üzerine Yarımağan,
''Son yerleşen adayın başarı sırası geçen seneki ile bu
sene kılavuzda verdiğimizin arasında çıktı ama bazı programlar daha
da geriye, bazı programlar da daha da ileriye gitti'' diye
konuştu.