Osteoporoz nedir bu belirtilerine kesinlikle dikkat edin
Abone olOsteoporozu hastalığının son ana kadar fark edilemeyecek kadar sinsi bir hastalık olduğunu belirten Uzm. Dr. Tuğba Arkan, bu hastalık hakkında önemli uyarılarda bulundu.
Osteoporozun getirdiği risklerin yeterince farkında olmadığımızı
söyleyen Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Tuğba Arkan,
gözenekli kemik olarak tanımlanan osteoporozunun sinsi bir hastalık
olduğunu belirtti.
Arkan, "Osteoporoz aslında adını duyduğumuz ama getirdiği
riskleri farkında olmadığımız bir hastalıktır. Latinceden Osteo=
kemik, poros= gözenek yani “gözenekli kemik” olarak hastalığı
tanımlayabiliriz. Aslında sinsi bir hastalıktır. Bir elmanın kurt
tarafından kemirilmesi gibi son ana kadar bir belirti vermeksizin
etkilenen kişinin kemiklerinin içten yapısını bozar. Hastalık ileri
düzeyde ilerlese de bir kırık oluşmadan belirtisi olmaz" dedi.
Gençlikte yapılan yanlış diyetler osteoporozu
tetikliyor
Küçük yaşta yapılan uygunsuz diyetler, yetersiz beslenme ve küçük
yaşta yaşanan gebeliklerin kemik oluşumunu bozabileceğini ifade
eden Uzm. Dr. Tuğba Arkan, "Gelişim çağında (doğumdan 24 -25 yaşına
kadar) iyi besleme ve egzersiz ile güçlü ve sağlıklı kemik yapısına
sahip olabiliriz. Erişkinliğe geçişte sahip olunan kemik yoğunluğu
tüm hayat boyunca olacak en yüksek kemik yoğunluğudur. Ancak küçük
yaşta yapılan uygunsuz diyetler, yetersiz beslenme ve küçük yaşta
yaşanan gebelikler kemik oluşumunu bozabilir. Bu durum pik kemik
yoğunluğunun düşük kalmasına sebep olabilir."
"Çok sayıda yapılan doğumlar, uygun destekler (vitamin ve
mineraller) alınmadan geçirilen gebelik ve süt verme dönemleri
kadınlarda kemik yapısının zayıflamasında çok önemli rol
oynamaktadır. Ayrıca erkeklerde “andropoz”, kadınlarda “menopoz”
olarak adlandırdığımız, belli bir yaştan sonra üreme hormonlarının
azalması ile karakterize olan bu dönemde kemik kaybının hızlanması
ve buna bağlı kemik kırılganlığında artış görülmektedir" diye
konuştu.
Belirtisi olmayabilir
Hiçbir belirti olmaksızın osteoporozu hastalığına
yakalanabileceğine dikkat çeken Dr. Arkan şunları söyledi: "En
basitinden kemik ağrısı ve boy kısalması diyebiliriz. Ancak hiçbir
belirti vermeden de osteoporozunuz olabilir."
"Düşük şiddette bir travma (bir burkulma veya yerdeki bir nesneye
takip düşme) ile oluşan kemik kırıkları osteoporoz varlığını
düşündürtür. Osteoporozu olan kişilerde kendi vücut ağırlığıyla
durup dururken kırık olması beklenmez. Ancak bir travma sonucu
kırık oluşabilir. Şunu da biliyoruz ki osteoporoz hastalığı olan
kişilerde kas yapısında da zayıflık olduğu için dengesizlik ve
düşmeye meğillenme vardır. Osteoporozlu bireylerde her düşme
beraberinde el bileği, kaburga ve kalça kırığı oluşumuna neden
alabilir."
Osteoporoz tanısı konulan birey çevresini yeniden düzenlemeli
Uzm. Dr. Arkan: "Bu sebeple osteoporoz tanısı konulmuş bireyler
yaşadıkları alanları düşmeye karşı koruyacak şekilde
düzenlemelidir. Örneğin yerde kayan bir halı, takılmaya sebep olan
bir kablo, ayağına dolanacak bir sehpa olmamasına özen göstermeli,
özellikle kaygan zemin olan banyo ve mutfakta zeminin kayganlığını
azaltacak önlemler alınmalıdır.
Yaşlı bireylerin yürürken bir destek (baston) kullanılması
düşme olasılığını azaltacaktır.
Sağlıklı bir yaşam ve sağlıklı yaşlanma için yapılması gereken kilo
kontrolünün sağlanması, protein, vitamin ve mineral içeriği dengeli
bir beslenme, sigaradan uzak durma ve haftanın en az 3 günü olacak
şekilde tempolu yürüyüşler genel olarak kemik sağlığını da olumlu
yönde etkileyecektir. Bu genel yaşam şekli değişikliklerine ek
olarak menopoz ve andropoz döneminden sonra düzenli kontrollerle
kemik sağlığının değerlendirilmesi ve gereken önlemlerin erken
dönemde alınması kişinin osteoporozdan korunmasını sağlayacaktır"
tavsiyelerinde bulundu.