Osmanlı yine Balkanlar'a mı dönüyor?
Abone olBüyüyen Türkiye Avrupa'nın gündeminde. The Economist dergisi bölgenin yükselen yıldızını mercek altına aldı
The Economist Türkiye’ye 3 ayrı yazıyla geniş yer
ayırdı, “Eski Güzel Günler?”, “Osmanlı Hayalcisi” ve “Uyuyan Gücün
Canlanışı.” İşte bölgeyi de değerlendirilen o yazılar:
BİR OSMANLI HAYALCİSİ
Recep Tayyip Erdoğan’ın aktif dış politikasının güçlü yönleri var ama popülizm bunlara dahil değil...
* Bu seneki uyanışları sırasında birçok Arap ilham almak için
Türkiye’ye baktı. Türkiye sadece Müslüman bir ülke ve eski
imparatorluk gücü değil. Bütün hatalarına rağmen güçlü demokrasisi
ve başarılı serbest pazar ekonomisiyle İslam dünyasında parlak ve
nadide bir örnek. Fakat Türkiye’nin aktif dış politikası Batı’nın
bazı yerlerinde onaylanmadı, özellikle ABD’de. Washington’da
kimileri 2003’teki tezkere krizini hatırlatıyor. Şimdilerde de Türk
hükümetini sırtını AB ve NATO’ya dönmekle suçluyorlar. Türkiye’nin
Kürtlere karşı sert tavrını ve İran’a yumuşak tavrını işaret
ediyorlar. Türkiye’nin Suriye muhalefetine yakın zamanda verdiği
güçlü destek cesurca ve hayranlık verici olabilir ama Türkler
tarafları diyaloga daha önce çağrılmalıydı. Erdoğan’ın gelgitli ve
kimi zaman da otokratik içgüdüleri temkinli bir diplomasiye
elverişli değil, Rum-İsrail ortak gaz çıkarma operasyonuna verdiği
kavgacı ani tepki de bunun göstergesi.
ESKİ GÜZEL GÜNLER?
Türkiye Başbakanı Haziran’daki seçim zaferinden sonra
“Bugün Saraybosna da İstanbul kadar kazandı”
demişti.
Osmanlılar Balkanlar’a geri mi dönüyor? Birçok örnek öyle
olmadığını söylüyor. Türkler 2010’da Sırbistan’la
Saraybosna’daki Boşnak Müslümanları barıştırdıkları için övgü
toplamışlardı. Fakat taraflar arasında ilişkiler soğuk. Türkiye
yumuşak gücüyle daha iyi varlık gösteriyor. Osmanlı dönemi mimari
eserlerinin restorasyonu, Türk dizillerinin popülerliği, Türk
okullarının varlığı buna katkı sağlıyor. Kosova’nın dışişleri
müsteşarı Petrit Selimi “eskiden Türkiye’yi bizden geri kalmış
olarak görürdük, artık tam tersine modernleştirici bir güç”
diyor. Saraybosnalı uzman Alida Vracic’e göre İstanbul’da
sadece “bol bol öpücük var”, ama para ise Sırbıstan’a gidiyor.
Türkiye en çok yatırım yapan 20 ülkenin arasında yok. Dışişleri
Bakanı Ahmet Davutoğlu ‘Balkanlarla ilişkilerde altın çağ’ hakkında
çoşkuyla konuşsa da Sırbistanlı bir yetkili fısıldıyor:”Türkiye’ye
çok fazla yakınlaşıp AB’nın kaybedenler kulübüne üyeymiş gibi
görünmek istemiyoruz”.
UYUYAN GÜCÜN CANLANIŞI
2006’da güneşli bir günde Erdoğan ve Suriye lideri Beşar Esad
Türkiye-Suriye sınırında araba kullanmıştı.
Suriye, Türkiye’nin “sıfır sorun politikası” için 700 km’lik
sınırıyla merkezi önemde. Türk uzmanlar Suriye’nin Türk tarzı laik
demokrasiye geçişini düzenlemek için Şam’ı ziyaret etmişti. Türkiye
aynı zamanda Suriye’ye İsrail’i barıştırmaya çalışıyordu. Erdoğan
ve Davutoğlu, Esad kendi halkını öldürmeye son vermezse askeri
müdahale ima ediyorlar. Doğu Akdeniz’de doğalgaz arayan İsrail için
de aynısı. AB’ye üyelik süreci donmuş durumda. PKK’ya karşı
operasyon sözkonusu. Siyaset bilimci Soli Özel’e göre sıfır sorun
politikası gerçekleşemedi. Bazıları ABD’nin geçen hafta
prestijli bir insan hakları savuncusunu ve bir profesörü
tutuklanması konusunda endişelenmesi de beklenebilir. Erdoğan’ın
şansına, ABD Türkiye’nin insan hakları karnesi hakkında geçmişinde
çok nadiren ses çıkardı.
ORDU TÜRKİYE'DEN YÖNETİLİYOR
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanı Albay Al Assad ile Hatay’da
görüşen İngiliz gazetesi The Daily Telegraph, “15 bin askerden
olu?tuğu öne sürülen isyancı ordu, Türkiye’den koordine ediliyor.
Bu da, bölgeye açık bir savaşa sürüklemekle tehdit ediyor” diye
yazdı. Gazete, ÖSO’nun Türkiye’nin “örtülü onayı” ile faaliyet
gösterdiğini öne sürdü.
ÖSO’nun komutanı “Albay Assad’ın etrafında geniş bir Türk güvenlik
koruması olduğunu, kendisine erişim de Türk Dışişleri Bakanlığınca
doğrudan kontrol edildiğini yazan gazete, “Son zamanlarda Suriye’de
öldürülen güvenlik güçlerinin sayısının artması, silahlı bir gücün
Türk yetkililerin örtülü onayı ile hareket ettiği iddialarını
güçlendirdi” iddiasında da bulundu. Haberde ÖSO’nun geçen hafta
Suriye’nin merkezinde öldürülen 9 askerin sorumluluğunu
üstlendiğine dikkat çekildi. Gazeteye göre, Türkiye’nin doğusundaki
sıkı biçimde korunan bir kamptaki ÖSO liderinin, ulusal ‘Özgür
Suriye Ordusu’nun ‘rejim muhaliflerinin askeri kanadı’ olmayı
amaçladığını kendilerine söyledi.
Gazete silahlı güce verilen örtülü onayın nedenlerinden biri
olarak da “Türkiye’nin Ba?bakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın,
reform sözlerini yerini getirmeyen eski müttefiki Sayın Esad’a
karşı olan öfkesini” gösterdi. Albay Assad’ın kendilerinin
“Yeni Suriye’nin gelecekteki ordusu” olduklarını
söylediğini aktaran gazete, ÖSO’nun geçen hafta Suriye’nin
ortasında dokuz askerin öldürülmesinin sorumluluğunu üstlendiğine
dikkat çekti.