Osmanlı İmparatorluğunun 31’inci padişahı Sultan Abdülmecid Han’ın üçüncü kuşak torunu Osman Beyazid Osmanoğlu, New York’ta toprağa verildi. Osmanlı ailesinden Zeynep Osman, "Son derece mütevazı ve efendi bir kişiyi kaybettiğimiz için son derece üzgünüm" diye konuştu. Törene katılan Türkiye'nin New York Başkonsolosu Yalçın da "Kendisini son olarak geçen hafta hastanede ziyaret ettiğimizde neşesinden hiçbir şey kaybetmemişti. Biz onu hep neşeli kişiliğiyle hatırlayacağız" dedi. ABD'de 93 yaşında vefat eden Osmanlı Devleti'nin 31'inci padişahı Sultan Abdülmecid Han'ın üçüncü kuşak torunu ve hanedanın 44'üncü reisi Osman Bayezid Osmanoğlu'nun cenazesi, New York kentinde toprağa verildi. Osmanoğlu'nun cenazesi ilk olarak Brooklyn'deki Eyüp Sultan Camisi'ne getirildi. Camideki cenaze namazına, 2009 yılının eylül ayında İstanbul'da vefat eden Osman Ertuğrul Efendi'nin eşi Zeynep Osman ile bazı aile üyeleri, çalıştığı kütüphaneden çalışma arkadaşları ve Türk toplumunun üyeleri katıldı. Zeynep Osman, törende AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Son derece mütevazı ve efendi bir kişiyi kaybettiğimiz için son derece üzgünüm" değerlendirmesinde bulundu. Eşi Osman Ertuğrul Efendi'nin ölümünün ardından Osmanoğlu'nun aile reisi olduğunu hatırlatan Zeynep Osman, onun sade bir hayat yaşadığını, şehzade olduğunu yakın çevresi dışındakilerin bilmediğini ifade etti. MR. BEY OLARAK ANILIYORDU... Arkadaşları arasında "Mr. Bey" olarak anılan Osmanoğlu'nun uzun yıllar New York kütüphanesinde çalıştığını, emekliye ayrıldıktan sonra da sağlığı bozuluncaya kadar kütüphanede gönüllü olarak hizmet verdiğini aktaran Zeynep Osman, ailenin yeni reisinin Suriye'nin başkenti Şam'da yaşayan Dündar Efendi olacağını dile getirdi. Osmanlı hanedan üyelerinden Necla Shawki ise Osman Bayezid Osmanoğlu'nun, annesinin kuzeni olduğunu söyledi. Osmanoğlu'nun tanıdığı "en cömert, dürüst ve nüktedan" kişilerden biri olduğunu anlatan Shawki, tüm ailesi ve arkadaşlarının onu çok özleyeceğini belirtti. Shawki, şunları kaydetti: "New York'a ne zaman aileden birisi gelse Bayezid Amca beni arar, 'Necla falancayı biliyor musun?' diye sorardı. Ben de her defasında 'hayır' cevabını verince, 'O zaman buraya gel ve aileni tanı.' derdi. Bunu unutamam. Bayezid Amca dünyanın birçok köşesindeki aile üyelerini tanır, onları New York'a geldiklerinde ağırlardı" diye konuştu.