Osmangazi'de Bizim Mahalle projesi
Abone olOsmangazi Belediyesi "Bursa Tarih ve Kültür Yolu Canlandırma Projesi"nin kültürel boyutunun bir parçası olan "Bizim Mahalle" projesini hayata geçiriyor.
Belediyemizin “Bursa Kültür Yolu Canlandırma Projesi”; Gökdere
Medresesi, Ördekli Hamamı, Kızyakup Tarih Parkı, Haraççıoğlu
Medresesi, Karabaşi Tekkesi, Hanlar Bölgesi, Sur Projesi ve kısa
bir süre sonra tamamlanacak olan kentin Saltanat Kapısı gibi 70
civarında projeyi çatısı altında buluşturuyor. Bizim Mahalle
Projesi gibi kültürel içerikli projeler ise restore ettirilen bu
yapıları deyim yerindeyse ‘ete kemiğe büründürüp’ Bursalıların
yaşantısına kazandırıyor. Her biri oldukça zengin bir tarih ve
kültür mirasına sahip olan mahallelerimiz için, bundan böyle “Bizim
Mahalle” projesi hayat kaynağı olacak. Mahallelerimizin sahip
olduğu zenginlikler proje kapsamında hazırlanan kitapçıkla kalıcı
hale getirilerek, bu birikim gelecek kuşaklara aktarılacak. Üstelik
bu mahallelerde gizli kalmış köşeler, kişiler ve anılar bu
kitapçıklar sayesinde gün yüzüne çıkacak. Proje kapsamında
mahallelerde ortak kullanım alanlarının oluşturulması ve bu
alanları koruma ve sahiplenme bilincinin arttırılması
sağlanacaktır. Ortak bir değer olarak sahip olunan tarihi ve
kültürel değerlere karşı koruma bilincinin ve sahiplik duygusunun
artırılmasının sağlanması da projenin hedefleri arasındadır.
Oluşturulması hedeflenen Mahalle Evleri’nde birlik ve beraberliği
güçlendirici etkinlikler organize edilecektir. Projeye Hisar
Bölgesi’nin içinde, büyük zenginlikleri barındıran Kavaklı
Mahallesinden başlanıyor. Çalışmalar Osmangazi Belediyesi ve Bursa
Araştırmalar Vakfı (BURSAV) tarafından yürütülüyor. Kavaklı
mahallesi için yürütülen çalışmalar bir kitapçıkta toplandı.
Kavaklı mahallesinin geçmişten bugüne sahip olduğu her türlü
zenginliğin bulunabileceği kitapçık çalışması, bundan sonra ele
alınan her mahalle için yapılacak. - BİZİM MAHALLE - Osmanlı
Devleti’nde mahalle en küçük yönetim birimiydi... Eyaletlerden
teşkil ettirilen yönetimlerin başlarında valiler bulunur, eyaletler
ise sancakbeyleri tarafından yönetilen sancaklardan oluşmaktaydı.
Sancaklar, kazalara ayrılır ve kadılar tarafından yönetilirdi. En
küçük yönetim biriminin yani mahallenin yöneticisi konumunda ise
imam bulunurdu. II. Mahmut dönemine değin sistem bu şekilde
işlemiş. Bu dönemden sonra muhtarlık sistemine geçilmiştir. İmam
mahallede; mahallelinin her türlü sorunuyla ilgilenmek
mecburiyetindeydi. Asayiş, güvenlik ve gayri ahlaki konularda
güvenlik kuvvetleriyle işbirliği yaparak sorunları çözmekteydi.
Mahalle imamları direkt olarak Padişahın verdiği berat üzerine
atanmaktaydılar. Bu sebeple Padişahın emirleri ya da duyuruları
İmam tarafından bizzat mahalle halkına duyurulmaktaydı. Kısacası
mahalle imamı, mahalle halkı ve Padişah arasında bir köprü vazifesi
görmekteydi. Kurulan Avarız vakıfları aracılığıyla mahallede
ihtiyacı olanlara borç ve kredi verilir, yardıma muhtaç kimselere
oluşturulan bütçeden yardımlar sağlanırdı. Bunun yanında İhtiyaç
duyulan dini ve sosyal yapılar bu vakfın bütçesiyle inşa
ettirilirdi. Osmanlıda mahalle sistemine oldukça önem verilmiştir.
Sosyal yaşamla ilgili ekonomik sorunlar ya da benzeri konulara da
hep mahallerden başlayarak çözüm üretilmiştir. Mahallede cereyan
eden olumlu ya da olumsuz her olaydan mahalleli birinci derecede
mesul tutularak ‘neme lazımcılık’ ortadan kaldırılmıştır. Aynı
sistem köylerde de göze çarpmaktadır. En küçük yerleşim
birimlerinde oturtulan bu sistem sayesinde üç kıtada hüküm süren
huzur dolu bir imparatorluk toprağı ortaya çıkmıştır. BURSA’NIN
FETHİYLE GÖÇMEN MAHALLELERİ OLUŞUYOR Bursa 1326 yılında Fetih ile
birlikte tam manasıyla bir göçmen şehri hüviyetine bürünmüş, göç
kervanlarının uğrak mekanı olmuştur. Bu kervanlarla akın akın gelen
Türkmen boyları yerleştikleri bölgelerde birer mahalle
oluştururlar, Sivas’tan gelenler Sivasiler mahallesini, Konya ve
çevresinden gelenler Şeker Hoca Mahallesini, İran ve Azerbaycan’dan
gelenler Reyhan ve Acemler Mahallesi’ni, Bozkuş Aşireti mensupları
ise Nalbantoğlu Mahallesi civarına yerleşmişlerdir.
Türkmenistan’dan gelenler Pınarbaşı’nda bir zamanlar var olan Özbek
Tekkesinin civarına, Hindistan’dan gelenler ise yine Pınarbaşı’nda
bir zamanlar var olan Hindiler Tekkesi civarına bir mozaiğin
parçaları misali yerleşirler. Azınlık olarak nitelendirilen Rumlar
Gece Mahallesi adı verilen Hisar dibinde Çakırhamam’dan
Çatalfırın’a kadar olan bölgede, Yahudiler bu gün halen Yahutluk
adıyla anılan Arap Şükrü Sokağının olduğu alanda, Ermeniler ise
İpekçik caddesi ve Setbaşı civarlarında kurdukları mahallelerde
huzur içerisinde yaşamlarını sürdürüp gitmişlerdir. Hangimiz
çocukluğumuzu geçirdiğimiz mahallelerimizi unutabilir ki. Kar
yağmur demeden oynadığımız bin bir türlü oyunları, çocuk masumluğu
altında yaşanan aşkları ya da mahallenin en güzel kızı unutulur mu
hiç. Mahallenin berberinin ninni gibi gelen bitmez tükenmez
muhabbetiyle uyuklaya uyuklaya olunan tıraşlar, ele geçen
harçlıkları biriktirmek arzusuyla bizi kendine çeken mahalle
bakkalını hiç birimiz unutamayız her halde. Yapılan futbol maçları
hafızalarda bugünkü gibi tazeliğini korur. Bütün hafta boyunca
konuşulan mahalleler arası maçlar her daim anılarda en güzel yeri
işgal eder. Düğünlerde hep birlikte eğlenir, vefat eden bir
mahallelinin ardından hep birlikte üzülürdük. Mahalle kahvesinde
çekişmeli tavlalar oynanır, bayramlar da çalmadık kapı el öpmedik
büyük bırakılmazdı. Buna ister nezaket deyin, ister harçlıkların
cezbeden yüzü. Şimdilerde mahallelerin yerlerini siteler aldı,
şehirler devleşti ve birer metropol oluverdi. Ne komşu teyzenin
kandillerde dağıttığı akıtmalar, ne de ‘Komşusu aç iken tok yatan
bizden değildir’ düsturunun manevi şuuru kaldı. Projemizin ana
temelinde bütün değerleriyle, anıtsal eserleriyle, sivil mimari
örnekleriyle, somut olmayan kültür zenginlikleriyle, halka mal
olmuş şahsiyetleriyle mahalle ve mahallelilik bilincinin yeniden
canlandırılması bulunmaktadır. Bu amaçla çalışmalar başlatılarak
mahallelilik kültürünün yeniden canlandırılması, mahalleli arasında
bilgi, deneyim ve kültür paylaşımı sağlanarak, dayanışma ağı
oluşturulması hedeflenmektedir. Mahallelerde ortak kullanım
alanların oluşturulması ve bu alanların koruma ve sahiplenme
bilincinin arttırılması sağlanacaktır. Ortak bir değer olarak sahip
olunan tarihi ve kültürel değerlere karşı koruma bilincinin ve
sahiplilik duygusunun arttırılmasının sağlanması da projenin
hedefleri arasındadır. Oluşturulması hedeflenen Mahalle Evleri’nde
birlik ve beraberliği güçlendirici etkinlikler organize
edilecektir. Böylece paylaşımların maksimum düzeye çıkartılması
sağlanacaktır. Ayrıca ortak sandıklar oluşturularak mahalleliye
ortak sorumluluk yüklenmesi, mahallelinin ortak sorumluluk
bilincinin gelişmesi sağlanacaktır. Proje Ortakları: Osmangazi
Belediyesi ve Bursa Araştırmalar Vakfı (BURSAV) BİZİM MAHALLE
Gelmeyeli yıllar oldu bu sokağa, Aynı tanıdık sahlepçinin sesi,
Aynı tanıdık yoğurtçunun çan sesi, Sesler geliyor kulaklarıma.
Görmeyeli yıllar oldu bu mahalleyi, Şu köşedeki bakkal amcanın
dükkanı, Şu ilerideki Ayşe teyzenin evi Görünüyorlar gözlerime.
Gezinip duran Sünnetçi, İçimde halen aynı endişe, Çamurlar içinde
ellerim, Yüreğimde aynı heyecan. Bitmiyor geçmişe olan özlemim.
Özlediğim yitirdiğim düşlerim. Engin Sınmaz