Osmangazi Köprüsü'nden günde kaç araç geçiyor? Arslan açıkladı
Abone olUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Osmangazi Köprüsü'nden araç geçişiyle ilgili açıklama yaptı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan,
Osmangazi Köprüsü'nden günlük ortalama 21 bin aracın geçtiğini
belirterek, "Garanti rakamıyla kıyaslarsanız alttayız, başlangıç
rakamları olan 11-12 binle kıyaslarsanız bugün geldiğimiz nokta çok
önemli." dedi.
Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yap-işlet-devret (YİD) modeliyle gerçekleştirilen ulaştırma projelerinde bir yıllık geçişlerin ortalamaları üzerinden hesap yapıldığını, verilen garanti rakamına ulaşılamamışsa aradaki farkın yükleniciye veya görevli şirkete ödendiğini söyledi.
21 BİNE ULAŞTI
Osmangazi Köprüsü'nden bu yılın 9 aylık döneminde yaklaşık 5 milyon
753 bin aracın geçiş yaptığına işaret eden Arslan, günlük ortalama
araç geçişinin 21 bine ulaştığını bildirdi. Arslan, "Garanti
rakamıyla kıyaslarsanız alttayız, başlangınç rakamları olan 11-12
binle kıyaslarsanız bugün geldiğimiz nokta çok önemli." diye
konuştu.
Köprünün fizibilitesinde üçüncü yıla kadar araç geçiş garantisi öngörülmediğine dikkati çeken Arslan, projenin Osmangazi Köprüsü ile birlikte 300'ü otoyol, 133'ü bağlantı yolları olmak üzere toplam 433 kilometre yolla İzmir'e kadar uzandığını anımsattı.
Arslan, projenin Bursa-İzmir Kemalpaşa hattının önümüzdeki yılın
sonunda tamamen biteceğini belirterek, "Bu yolun tamamen
bitmesi zaten ilave trafik oluşturması anlamına geliyor. İnsanların
seyahat konforunu artırıyorsunuz, süreyi düşürüyorsunuz, o bölgede
sanayinin büyümesini sağlıyorsunuz. Bu aynı zamanda o bölgelerde
yatırım, yatırım olması nedeniyle de ilave trafik oluşması demek
yani köprü, otoyol ve bağlantı yollarının oluşturacağı ilave
trafiğe bağlı olarak hem otoyollardan hem de köprüden geçecek araç
sayısı ciddi miktarda artacak. Zaten fizibilitemiz bunu öngörüyor."
değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Arslan, bu tür projelerde sürücü ve yolcuların hayatını kolaylaştırmanın ve konforunu artırmanın yanı sıra sanayinin önünü açmayı hedeflediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Arsa fiyatları 3 kat arttı diye haberler yapılıyor. Arsa fiyatları durup durupken 3 kat artmaz, demek ki proje insanların erişimini kolaylaştırmış. Bu yüzden insanlar orada aktif yaşamak istiyor. İkincisi, o bölgelerde yatırımın, sanayinin önü açılmış. Orada yapılan yatırım, gerek gelecek ham maddeyi gerek gidecek mamülü taşıma zorluğu nedeniyle dün ekonomik değildi, bugün bu projeler nedeniyle ekonomik. Ekonomik olduğu için yatırım yapılıyor, yatırım yapıldığı için de oradaki arsanın fiyatı 3 kat artıyor. Özel istirhamım, insanların bunu atlamaması. Gerek arsa fiyatının gerek konut fiyatının artması bile bunun çok önemli bir göstergesi çünkü biz bu güzergah üzerinde yaklaşık 25 milyon insanın birbirine kolay erişimini sağlıyoruz."
İSTANBUL'DAN İZMİR'E 3 SAATTE
GİDİLEBİLECEK
Bu otoyolun İstanbul ile Bursa arasındaki
seyahat süresini 45 dakika-1 saate düşürdüğünü, Gebze'den
düşünüldüğünde yolculuğun 45 dakika bile sürmediğini anlatan
Arslan, 3 saatte İstanbul'dan İzmir'e gidilebileceğini söyledi.
Arslan, önemli olanın araçların geçiş sayısı değil, bölge sanayisinin büyümesi olduğunu belirterek, "Toplanan vergiler Kars'takine, Hakkari'dekine hizmet ediyor. Zaman zaman eleştiriliyoruz; 'Aradaki fark Karslının, Hakkarilinin, Sinoplunun, Mersinlinin cebinden çıkıyor.' diye. Hayır, bunun oluşturduğu katma değer, dönüyor oraya hizmet olarak gidiyor, bunun atlanmaması lazım." dedi.
Osmangazi Köprüsü ve bağlantı yollarından araç geçmemesi halinde, verilen garanti nedeniyle firmalara ödenecek miktarın yıllık 750 milyon dolar olduğunu ifade eden Arslan, bundan da işletme rakamlarıyla vergilerin düşüleceğini bildirdi.
Konuya ilişkin bazen insafsız eleştirilerin yapıldığını vurgulayan Arslan, şunları kaydetti:
"Bu kadar araç geçmesine rağmen yılda 1,5-2 milyar lira ödenecekmiş gibi söylentiler çıkarılıyor. Kusura bakmasınlar ama biz bu tip projeri yaparken şunu ortaya koyuyoruz; Bu bir ihtiyaç mıdır, ihtiyaçtır. Bunu bugün yapabilecek imkanımız var mı, yok. Çünkü imkanlar sınırlı ve ülkenin her yerine bölünmüş yol yapıyorsunuz, hizmet götürüyorsunuz. O zaman alternatif finans yöntemlerini, kamu-özel iş birliğini devreye sokarak, özel sektör dinamiklerinden yararlanıyoruz. İşi hızlı ve kaliteli yapıyoruz. 'Param yok' deyip, insanımızın, dünyanın yararlandığı nimetlerden yararlanmasını 25 sene sonraya öteleyeceğimize bugün yapıyoruz. İkinci yöntem, borçlanırsınız, kredi alırsınız, döner o krediyi ödersiniz. Biz bunun yerine diyoruz ki; kamu-özel sektör iş birliği çok başarılı olduğumuz örnek bir uygulamadır. Dünya bizden örnek alarak uyguluyor. Geçen vatandaşımız ödüyor, köprünün etrafta oluşturduğu katma değerle ülke bunun da fazlasını kazanıyor."
HAVACILIKTA İŞLETME HAKKINDAN 10,5 MİLYAR DOLAR ELDE
EDİLDİ
Havacılık sektörüne yönelik olarak da benzer
eleştirilerin yapıldığını ifade eden Arslan, bu sektörden kaynaklı
bugüne kadar ödenen garanti rakamı 40 milyon dolar
iken, garanti üstü elde edilen rakamın 410 milyon dolar
olduğuna dikkati çekti.
Arslan, havacılık sektöründe işletme hakkı devrinden elde edilen miktarın 10,5 milyar dolar olduğunun altını çizerek, "15 sene öncesini düşünsünler, IMF'nin kapısında 300-500 milyon dolar borçlanabilmek için dileniyorduk, el pençe divan duruyorduk. O günler YİD modeliyle yaptığımız havalimanlarının işletme hakkından 10,5 milyar dolar elde ettik. Köprülerde, otoyollarda işletme süresi bittikten sonra ayrıca işletme hakkı devrinden dolayı ciddi gelirler elde edeceğiz. O gelirlerle de 80 milyona daha fazla hizmet sağlayacağız. İşin bu boyutunun gözden kaçırılmaması lazım." diye konuştu.