Osman Yıldırım salondan çıkarıldı

Abone ol

Birinci "Ergenekon" davasında duruşmanın düzenini bozan tutuklu sanık Osman Yıldırım salondan çıkarıldı.

Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davayla birleştirilen birinci "Ergenekon" davasında duruşmanın düzenini bozan tutuklu sanık Osman Yıldırım salondan çıkarıldı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davada, tanık olarak dinlenen Orhan Kadı, mahkeme heyetine başkanlık eden üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin, "Alparslan Arslan'la ne zaman tanıştınız? Arslan'ın çevresinden tanıştığınız insanlar oldu mu?" sorularını yanıtladı.

Kadı, 1998 yılı başlarında üniversiteye geldiğinde, arkadaş çevresiyle de Üsküdar'da bir çay bahçesinde tanıştığını söyledi.

Hakim Özese'nin, "Arslan'la tanıştığınız günden Danıştay saldırısı olana dek kendisinde nasıl bir değişim gözlemlediniz?" sorusuna Kadı, Arslan'ın en başından beri milliyetçi muhafazakar bir yapıya sahip olduğunu, fakat muhafazakarlığının son yıllarda daha da artarak kamuoyunda gündem oluşturan "türban sorunu" gibi konulara sert tepki gösterdiğini belirtti.

Arslan'ın, Salih Kurter'le olan ilişkisine ilişkin Hakim Özese, "Arslan'ın Salih Kurter'le ilişkisi nasıldı? Arslan Salih Kurter'in her dediğini yapar mıydı?" diye sordu. Kadı da, ikisinin de birbirlerini sevip saydığını, fakat Arslan'ın Kurter'in her dediğini yapıp yapmadığını bilmediğini kaydetti.

Hakim Özese'nin, "Arslan'la Kemalettin Gülen'i hangi sıklıkla bir arada görürdünüz? Gülen, Arslan'a gazete nüshası verdi mi?" sorusuna Kadı, "Alparslan ile Kemalettin Gülen'i hiç birlikte görmedim. Gazete nüshası verme olayını da basından okudum, bu konuda ayrıca bir bilgim yok" diye cevapladı.

Özese'nin, "15 Mayıs 2006 tarihinde Arslan'ın gömleğinin cebinden alıp kendisine mesaj yoluyla gönderdiğin numara ve adres el yazısıyla mı yazılmıştı?" sorusuna Kadı, "El yazısıydı" cevabını verdi.

Özese tarafından el yazısının kime ait olduğunu bilip bilmediği sorulunca da Kadı, el yazısının kime ait olduğunu ve o notun kimden alındığını bilmediğini ifade etti.

"Kalaşnikof ve el bombalarının içerisinde olduğu spor çantadan bahsediyorsunuz. Bu çantayı evin neresine koydunuz?" şeklindeki Özese'nin sorusunu Kadı, "Bu konular hakkında tam bilgi sahibi değilim" şeklinde yanıtladı.

Tanık Recep Özkan

Daha sonra tanık Recek Özkan, kimlik tespitinin ardından ifade verdi.

Hakim Özese'nin, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi saldırıları ile ilgili bilgisini sorduğu Özkan, "Herkesin bildiğini biliyorum. Özel bir şey bilmiyorum. Alparslan Arslan'ı, Orhan Kadı vasıtasıyla tanıdım. Zaman zaman bana misafir olurdu, o şekilde tanıdım. Olaylar olduktan sonra bilgim var. Olayların öncesini bilmiyorum, sonrasını biliyorum" diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın'ın, Salih Kurter'in yanına ne sebeple gittiğini sorduğu Özkan, psikolojisinin bozukluğu nedeniyle gittiğini söyledi.

Taşkın'ın, Muzaffer Tekin'i tanıyıp tanımadığı şeklindeki soruya Özkan, Tekin'i tanımadığını ifade etti.

Tutuklu sanık Muzaffer Tekin'in, "Alparslan Arslan'ın dini duyguları nasıldır?" sorusuna Özkan, "Arslan'ın dini duyguları çok yoğundur. Arslan'ın bu şekilde davranmasına hiç anlam veremiyorum. Arslan'ın, dünyayı verseler onu yaratana isyan edebileceğini düşünemem. Allah şifasını versin" dedi.

Tekin'in, "Sizin evinizde toplantı oldu mu?" sorusuna da Özkan, "Olmadı. Ben sizleri ilk defa görüyorum. Komşularımın yalan beyanlarına rağmen buradakileri ilk defa görüyorum" yanıtını verdi.

Tekin de, "Polis, kovuşturma devam ederken bu olayı bizlere monte etmek için orada komşularla konuşuyor. Bu davada artık tuz koktu. Burada mahkemecilik oynuyoruz. Burada ben değil, o savcılar oturacak. Muzaffer Tekin'e 'terörist' diyen alçaktır, kahpedir, şerefsizdir" şeklinde konuştu.

Bu sırada, salondaki izleyicilerin alkışlaması üzerine Özese, "Burası duruşma salonu, alkışı kesin" dedi.

Tutuklu sanık Doğu Perinçek de Tekin'e dönerek, "Sizi tebrik ediyorum, çok doğru konuşuyorsunuz" diye konuştu.

Bunun üzerine Özese, Perinçek'e duruşma salonunda olduğunu ve ayağa kalkıp konuşması gerektiğini söyledi.

Perinçek de, "Burası zulüm salonu, duruşma salonu değil" dedi.

Osman Yıldırım salondan çıkarıldı

Daha sonra söz alan tutuklu sanık Oktay Yıldırım da, tutuklu sanık Erhan Timuroğlu'na "Ankara'ya giderken arabada kimler vardı?" sorusuna, kendisinin, Alparslan Arslan'ın, Osman Yıldırım'ın ve İsmail Sağıroğlu'nun olduğunu söyledi.

Oktay Yıldırım da, "O arabada bir kişi daha vardı. Kucağınızda birilerinin olmadığından emin misin? Birisi daha vardı o arabada. O da 'Gizli tanık 9'du" şeklinde konuştu.

Söz alan Osman Yıldırım da, Oktay Yıldırım'a "şerefsiz" diyerek elindeki mikrofonu fırlattı. Bunun üzerine, Osman Yıldırım'ın çevresinde bulunan askerler müdahale ederek, Yıldırım'ı duruşma salonundan çıkardı. Bu sırada ayağa kalkarak Osman Yıldırım'a doğru yürüyen Oktay Yıldırım ise bağırarak, "Bu alçağı zapt edemeyecek misiniz? Burası tiyatro mu? Demek ki 'Gizli tanık 9' kendisi" dedi.

Tutuklu sanık Veli Küçük de, 31 aydır tutuklu olduğunu ifade ederek, "Yaşım 70'e geliyor. Şu gelinen son safhada çok üzüldüm. Türk adaleti bu duruma düşmemeliydi. Osman Yıldırım'ın ifadeleriyle dava bu duruma getirildi. Bu vatan için 19 tayin gördüm. 20. tayin yerim burasıdır. Bu duruma getirenlere teessüf ediyorum" diye konuştu.

Tanık Recep Özkan'ın ifadesinin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Salih Kurter'i ifade vermeye çağırdı. Mahkeme, Salih Kurter'in ifadesiyle devam ediyor

Günün Önemli Haberleri