Osman Sınav'den iki dev proje
Abone olBugüne kadar birçok başarılı projeye imza attı Osman Sınav.. Şimdi Hollywood'un isteği üzerine Şeyh Şamil ve Göktürkler isimli filmleri çekmeye hazırlanıyor.
Şeyh Şamil ve Göktürkler hayatımın filmleri olacak Osman Sınav’ı,
meslektaşı Amerikalı ünlü yönetmen Woody Allen’a çok benzeterim,
fizik olarak. Sınav, 16 Kasım 1956, Burdur Yeşilova, 1.193 rakımlı
Düden Köyü doğumlu. Gerçek adı Allan Stewart Konigsberg olan Allen
ise 1 Aralık 1935 Bronx doğumlu. Sınav, Alain Mikli imzalı dünyanın
en pahalı gözlüklerini kullanıyor, Allen’kini henüz öğrenemedim.
Karakter olarak ise birbirlerinin zıttı olmalılar, nerede Allen’ın
Mia’sına çektirdikleri, nerede Osman’ın Tangün’üne ve çocuklarına
bağlılığı. 20 yıllık sevgili eşi Tangün, Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunu. Ve de Türkiye’nin ilk
etnografya profesörü Kenan Özbel’in kızı. Kafkas kökenli Özbel
Hoca, Türkiye’de ilk kez TBMM kararıyla profesörlük unvanı verilen
kişi. O ki, köylerimizin el sanatlarını, özellikle çoraplarını
dünyaya tanıtan uzmandır. O ki, Ankara Kocatepe Camii’nin
nakışlarını eşi ile birlikte göz nuru dökerek yapandır. Sınavlar,
son yıllarda atçılığa merak sarmış da, haberimiz yokmuş. Neredeyse
haftanın her günü Ömerli’deki bir çiftlikte aile boyu at
biniyorlar. Eh, ne de olsa Tangül Hanım, Şeyh Şamil’in ırkından
geliyor. Buna bir de çocuklarının at sevdası eklenince, bir anda
4-5 atın sahibi oluvermişler. 1987 doğumlu Yusuf Ömer’in Akrobat
adlı İngiliz atı var. Öyle ustalaşmış ki, konkurhipiklerde 2
birinciliği var. 1990’lı Mehmet Kenan’ınki İngiliz Red Flynn,
1993’lü küçük Ayşegül’ünki ise İngiliz-Bulgar kırması Domer. Baba
Osman ile anne Tangün’ün ise Arap cinsi Pasha’ları var. Haydi hep
birlikte E-6’dan Şile ayrımından çıkıp Ömerli’nin yolunu tutalım,
mangallı iftar bizi bekliyor. Hayallerimin peşinden koşuyorum -
Kafanızda hayal odanız olacak, sonra onu iş yerinize
taşıyacaksınız. Bu hayal odanızda hayal ortaklarınız olacak. Yener
Ağabey, hayali olmayan insanlar başka insanların hayalinin parçası
olurlar, onların yaptıklarıyla oyalanırlar. Hayallerimi test ettim,
sonunda inandım ki, mesleki olarak doluyum ve harekete geçmem
lazım. Kenan dünya starı olacak Hayal imparatoru bir Yörük
çocuğunun büyük Hollywood hayalleri... - Göktürkler ve Şeyh Şamil’i
dev prodüksiyonlarla beyazperdeye taşımak istiyorum, ikisi de en
büyük hayalim. Düşün ki Jack Nicholson Rus Çarı’nı oynuyor, Kenan
İmirzalıoğlu’nu da Şeyh Şamil yapmışım. Neden artık bizden de bir
dünya starı çıkmasın, elimden geldiği kadar bunun için de
çalışacağım. Bir de 1492’yi çok muhteşem olarak yeniden çekmek
istiyorum. Çünkü, 1492 sadece Kristof Colomb’un Amerika’ya
gidişinin tarihi değildir. Colomb’un Amerika’ya uğurlandığı
günlerde aynı limanlarda Osmanlı gemileri engizisyondan insan
kurtarmaya gidiyordu. Yani açıkça bir medeniyet çatışması var
ortada. Göktürkler’i ele alalım; 400 yıl Çin’e saldırmış, Çin
Seddi’nin yapılmasına sebep olmuş. Bunlar aslında sadece Türklerin
değil, dünya kültürünün hikayesi. 1 milyon doların üstünde ücret
Çekeceği filmlerden çok, alacağı ücreti merak edenler azınlık
değildir ülkemizde. - Ben bugüne 20 yıldır hazırlanıyordum, son 10
yıldır ise her adımımı Hollywood’a gideceğim diye attım. Mesela
‘Bumerang Cehennemi’ni 450 bin dolar pahalıya çektim. Siz
hazırsanız, bu işler gelip sizi buluyor zaten. Pamir’le haziran
ayında tanıştıktan sonra oturup plan yapmaya başladık. Pamir,
Miami’de yaşıyor, Türkiye’ye başta Amerikan yapımı olmak üzere
yabancı film getiriyor. Pamir, Seven Arts’ın başkanı, ünlü yönetmen
ve yapımcı Peter Hoffman’ın ortağı olan Daniel’in de yakın
arkadaşı. Derken olaylar gelişti, bilgi alışverişleri yapıldı,
randevular ayarladı, Pamir’le yola çıktık. Miami’ye ilk gidişimdeki
amacım, bir korsan hikayesini anlatan filmim için yapım ortağı
aramaktı. Hoffman ve ekibi projeyi beğendi, bu arada filmin
yönetmenin kim olacağı soruldu. Meğer Hoffman benim yönettiğim
bütün dizi ve filmleri izlemiş, bu filmi benim yönetmemi istedi.
Filmi bitirdiğimizde Hollywood’da yapılmış filmler içinde ilk Türk
yönetmen olarak adım olacak. Amerikalılar yönetmene Türkiye’deki
bir filmin bütçesinden daha fazla para veriyor. Bizde bir filmin
bütçesi 1 milyon dolar mertebesinde olduğunu göre. Yanlış
anlaşılmasın, bu rakam onların teklifi, benim talebim değil. 1500
kopya garantisi aldım Hollywood’da ilk film, ikinci film, ya
sonrası... - Hollywood’daki ilk filmim, bugüne dair, okyanuslarda
geçen bir korsan hikayesini anlatıyor. Çekimleri Akdeniz
kıyılarımızda, Marmaris ve Fethiye koylarında gerçekleştireceğim.
İkinci filmde ise İstanbul’u bir başrol oyuncusu gibi oynatacağım.
Senaryoyu ünlü bir Amerikalı senarist yazacak, onun yanında bizden
çok ünlü bir romancı da olabilir. Filmde Amerikalı çok büyük bir
kadın star var, erkek ise bir Türk. Bu filmin Amerika içinde 1500
kopya dağıtım garantisi var, çok büyük bir olay. Düşün ki,
Türkiye’de 150 kopya yaptığımız zaman çok harika bir rakam oluyor.
Hollywood’da yapacağım her filme mutlaka bir Türkü taşımak
istiyorum. İngilizcem şimdilik yeterli değil, ama asistanlarımın
hepsi birçok lisanı çok iyi biliyor. Bu handikabı en kısa sürede
aşacağım inşallah. Unutma, ünlü Çin yönetmen John Woo da ilk
geldiğinde tek kelime İngilizce bilmiyordu, ben yine iyi kötü
anlıyorum. Benim setimde dedikodu ve küfür asla olmaz Kenan
İmirzalıoğlu’nu ailece tanırız, böyle bir şeyin olması imkansız.
Ayrıca son zamanlarda aslan gibi bir kızla da beraber. Bu
haberlerin kaynağını bulup kurutmak Uğur Yücel’e düşer. İlkokulu
bitirdikten sonra geçim sıkıntısından devlet parasız yatılı okul
sınavlarına girip Söke Lisesi’ni kazandım. Liseden sonra 7 yıl
Güzel Sanatlar Akademisi resim ve tekstil dizaynı bölümlerinde
okudum ama, mezun olamadım. Resimde çok başarılıydım, orta 3’teyken
resim öğretmeni adaylarına kurs veriyordum. Aklımda kalan ilk film,
Acıpayam’da seyrettiğim ‘Aslan Arkadaşım’ filmidir. Yılmaz Güney,
Hayati Hamzaoğlu ve Erol Taş oynuyordu, Ajda Pekkan da dansöz
rolündeydi. Benim de Metin Erksan hocam gibi asistanlığım yok.
reklamcılıktan geldim, Grafika’da metin yazarıydım. Sana’nın 30.
yılı için yaptığım reklam filmiyle yönetmenliğe geçtim. Benim
setimde dedikodu, küfür kesin yasaktır. En çok kızdığım zaman,
karşımdaki erkekse ‘armut’, kadınsa ‘armude’ derim. Benim
oyuncularım genellikle iyidir, olmayan da bir süre sonra mutlaka
hizaya gelir. Kaynak: Hürriyet Gazetesi