Osman Kavala Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Soros artığı' sözüne yanıt verdi
Abone olTutuklu Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yönelik 'Soros artığı' sözlerine yanıt verdi.
Tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisi hakkında "Soros artığı" ifadesini kullanmasına ilişkin olarak, "Son derece esef vericidir ve Cumhurbaşkanlığı makamının ciddiyetine uygun düşmemiştir." değerlendirmesini yaptı.
Kavala, "Bu şartlar altında adil bir yargılama yapılmasına imkân kalmadığından, bundan sonra duruşmalara katılmamın anlamsız olacağına inanıyorum"ifadesini kulllandı.
Kavala tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının şeffaf biçimde desteklenmesi amacıyla yasalara uygun biçimde kurulmuş ve faaliyet göstermiş olan Açık Toplum Vakfı’nın yönetim kurulunda diğer yönetim kurulu üyeleri gibi görev yaptım. Hiçbir dönemde başkanlığını üstlenmedim, Açık Toplum Vakfı’nı ya da George Soros’u temsil eder nitelikte bir yetkim, statüm olmadı. George Soros’un Türkiye ziyaretlerinde Vakıf yönetim kurulu üyeleriyle benim de katıldığım görüşmeleri, Vakfın çalışmaları ile ilgili sivil toplum faaliyetleri kapsamında gerçekleşti.
Bildiğim kadarıyla, Sayın Erdoğan George Soros ile bu Vakfın kuruluşundan önceki bir tarihte tanışmış ve Soros’un en son Kasım 2015’te Türkiye’ye yaptığı ziyaret sonrasına kadar, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne mensup siyasetçiler ve Cumhurbaşkanı’nın danışmanları ile Soros’un diyaloğu devam etmiş. Ben bu görüşmelere dâhil olmadım, içerikleri hakkında da bilgi sahibi değilim." denildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bana yöneltilen suçlamalar herhangi bir delile dayanmıyor olmasına rağmen dört yıldır tutukluyum. Cumhurbaşkanı’nın hüküm giymemiş ve yargılaması devam etmekte olan bir kişiye yönelik aşağılayıcı ve lekeleyici ifadeleri, insan haysiyetine saldırı niteliğindedir. Bunlar suçlu olduğum algısı yaratan ve yargıyı doğrudan etkileyen mesajlardır.
Bu şartlar altında adil bir yargılama yapılmasına imkân kalmadığından, bundan sonra duruşmalara katılmamın ve savunma yapmamın anlamsız olacağına inanıyorum.
Hukuk devletini savunan bir yurttaş olarak, yargının maruz kaldığı bu durumu meşrulaştırıcı bir edimde bulunmanın doğru olmadığını düşünüyorum."