Osman Kaçmaz hakim karşısında
Abone olSincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde başlandı.
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz'ın ''görevi
kötüye kullanma'' ve ''hazırlık soruşturmasının gizliliğini ihlal''
suçlarından yargılanmasına Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nde
başlandı.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Kaçmaz'ın birinci sınıf hakim olması
nedeniyle yargılamasını ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapıyor.
Duruşmaya, sanık Osman Kaçmaz ve avukatı Baykal Doğan katıldı. Eski
YARSAV Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk
Eminağaoğlu, Sincan Adliyesi'nde görevi bazı hakimler ile Osman
Kaçmaz'ın oğlu da duruşmayı izledi.
Osman Kaçmaz, savunmasında, yargılama konusu davanın ''siyasi bir
dava'' olduğunu öne sürerek, ''Benim de içinde bulunduğum hedef
seçilen kişilere adeta cadı avı yaparcasına saldırılan bu süreç,
dünya durdukça, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak
kalacak olan Türkiye Cumhuriyeti hukuk tarihinin en karanlık
sayfası ve tarihimize vurulmuş kara bir leke olarak kalacaktır''
ifadelerine yer verdi.
Savunmasında, hakkında yapılan soruşturmanın başlangıcından bugüne
değin ''her türlü hukuk dışı kısıtlama ve engellemelere'' rağmen
yapabildiği savunmalarını tekrar ettiğini belirten Kaçmaz, ''Ancak
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndan aldığı yetkiyi kullanan, her
şeye rağmen bağımsız ve tarafsızlığını koruyabilen yüce heyetinizin
önünde sözlü savunma yapabilme olanağına sahip olduğum için
kendisine bu hak tanınmayan meslektaşlarımı da düşündüğümde kendimi
şanslı hissediyorum. Heyetinizce yargılanmaktan dolayı onur
duyuyorum'' dedi.
Kaçmaz, savunmasında şunları kaydetti:
''Cadı avı ilan ederek bizleri yakmak isteyen kişiler şunu
unutmamalıdır, biz gerekirse yanacağız, yanarken ateşimizin
oluşturacağı aydınlık, geride kalanların özgürlük ve bağımsızlık
savaşına ışık tutacaktır.
Kovuşturma süreci hariç olarak yargılama konusu dava neden siyasi
bir davadır? Yaşanan süreç sonunda amaçlanan netice laik hukuk
devletini yok etmektir. Bu süreç içerisinde ve bu amaçla öncelikle
devletimizin demokratik kurumları yok edilmek istenmiştir. Bu
bağlamda, devletin olanakları da kullanılarak halkın doğru haber
alma ve basın özgürlüğüne büyük darbeler indirilmiştir. Bununla da
yetinmeyerek şimdilerde bu özgürlükleri tamamen kaldırmaya yönelik
açık tehditler dillendirilir olmuştur.
Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasal
kurumları bir bir ele geçirilmiş, ele geçirilen bu kurumlar eliyle
yargı makamlarının kararlarını hiçe sayar davranışlar sergilemeleri
sağlanmıştır. Barolar, odalar, sendikalar, vakıflar gibi
demokrasinin vazgeçilmezi olan sivil baskı gruplarının yönetim
kadrolarını ele geçirilmesi çabaları sergilenmiş, başarılı
olunamayan Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı gibi sivil toplum
örgütlerinin üzerine kamu gücü ile gidilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti
Devletini, Türk milleti ile birlikte kuran Türk ordusunun kamuoyu
nezdindeki değerini düşürmeye yönelik açık saldırılar yapılmış ve
yapılmaktadır.''
''HUKUK DEVLETİNİN OLMAZSA OLMAZI
DEMOKRASİDİR''
''Demokrasinin temel kuruluşlarının teslim alınmak, olmazsa yok
edilmek istendiğini'' öne süren Kaçmaz, ''Bu projenin sahipleri şu
hususu çok iyi biliyorlar ki, demokrasinin 'olmazsa olmazı', laik
hukuk devleti, hukuk devletinin olmazsa olmazı demokrasidir. Bunu
bildikleri içindir ki, demokratik kuruluşlara saldırarak asıl
amaçları olan ve yok etmek istedikleri laik hukuk devletinin içini
boşaltmak, savunmasız bırakarak yok edilir hale getirmektir''
dedi.
''Yüksek hakim, hakim ve Cumhuriyet başsavcıları ile savcıların
haberleşme hürriyetleri ve özel hayatlarının gizliğinin hiçe
sayılarak yasa dışı telefon dinleme, izleme, ortam dinlemesi gibi
işlemlere tabi tutulduklarını'' savunan Kaçmaz, Eminağaoğlu'na
yönelik soruşturmalar açıldığını, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı
İlhan Cihaner'in de tutuklandığını kaydetti.
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca
verilmiş takipsizlik kararlarına karşı itiraz merci olduğunu
anımsatan Kaçmaz, mahkemede baktığı ve gündemde yer alan davalar
ile hakkında açılan soruşturmalara ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
Osman Kaçmaz, ''Ülkenin birçok kurum ve kuruluşunu sinsi bir çaba
ile ele geçiren, alfabenin bir harfiyle adlandırılan, neye hizmetle
görevli olduğu belli olmayan bir cemaatin mensupları adeta yasa
dışı örgüt yapı ve disiplini ile hareket ederek, adım adım ülkenin
tüm kalelerini ele geçirmek istemektedirler. Muhtaç olduğu kudreti
damarlarındaki asil kanda taşıyan herkesi, tüm dünya milletlerinin
emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Gazi
Mustafa Kemal Atatürk'ün gençliğe seslenişini yeniden okumaya
çağırıyorum'' dedi.