Oscar'da Yahudi lobisi krizi
Abone ol“Yabancı Dilde En İyi Film” dalında Oscar’a aday gösterilen Filistin yapımı “Vaat Edilen Cennet” (Paradise Now) filmi, Yahudi lobisinin tehdidi altında.
Gösterildiği her ülkede büyük yankı uyandıran, geçen yıl Berlin
Film Festivali’nde “Uluslararası Af Örgütü Özel Ödülü” ve altın
kürelerde “En İyi Yabancı Film” ödülünü alan film, İsrail
tarafından Oscar yarışında geri bırakılmaya çalışılıyor. İsrail’de
yayınlanan Yediot Ahronot gazetesine beyanat veren İsrail’in Los
Angeles Başkonsolosu Ehud Danoch ile medya ve halkla ilişkiler
yetkilisi Gilad Millo, filmin, Oscar töreninde Filistin Devleti’ni
temsilen aday gösterilemeyeceği konusunda Amerikan Film, Sanat ve
Bilim Akademisi’nden garanti aldıklarını belirtti. Gazete, İsrail
hükümetinin farklı yollardan da filme karşı çalışma içinde olduğunu
yazdı.
Filmin oyuncuları durumu aslında doğal karşılıyor. Çünkü ilk kez
bir Filistin yapımı, Altın Küre gibi önemli bir ödülü de arkasına
alıp Oscar basamaklarına tırmanıyor. Ama bu haberlerin de büyük bir
kampanyanın bir parçası olabileceğine dikkat çekiyorlar.
Oyunculardan Kays Nashef “Bu tarz lobi çalışmalarıyla istedikleri
sonucu elde edebilirler. Bu demecin verilmesi de etkili olabilir.
Belki adaylık öncesinde de denediler; ama başarılı olamadılar.”
derken Ali Süleyman da “Esas dertleri film ya da film hakkında
görüşler değil. Onlar, filmin Filistin’e ait olduğunun söylenmesini
istemiyorlar.” diye konuşuyor. Oscar adaylığına şaşırsalar da
oyuncular için, “Paradise Now” Altın Küre almış bir film olarak
yeterliliğini kanıtlamış ve bu yüzden her film kadar Oscar şansı
var. “Tabii çok güçlü adaylar var. Bazılarını seyrettim, gerçekten
iyi filmler.” diyen Süleyman, Oscar’ın ‘politik işleyişi’ninse
durumu değiştirebileceğini düşünüyor. Hatta ona göre ‘bunları bile
bile filmin Oscar almasını beklemek aptallık’. Birer oyuncu olarak
gerçekten kaliteli ve farklı bir iş yapmak ve Altın Küre ödülünün
gururu onlara yetiyor.
Oscar törenlerinde ve özellikle ödüllerin sahiplerini bulmasından
sonra her zaman lobi faaliyetleri ya da Akademi’nin tutumu
tartışılsa da bu defa resmî bir makamın konuya karışması Oscarlar
için ciddi bir kriz. Durumu bir ‘skandal’ olarak niteleyen sinema
yazarı Esin Küçüktepepınar, “Oscar kuralları bellidir. Kaldı ki bu
film, aday adayı değil. Geçen ay sonunda Akademi tarafından resmen
aday olarak açıklandı. Böyle bir şey ancak skandal olur.” diye
konuşuyor. Sinema yazarı Nedim Hazar ise “Aslında Hollywood’un ve
Akademi’nin kimlerden oluştuğu belli. Dışarıdan bir müdahaleye
gerek var mı; bilmem.” derken yine de böyle bir açıklamanın,
Oscar’ın mümkün olabildiğince apolitik ve tarafsız tutulmaya
çalışılan görüntüsüne bir darbe vuracağına dikkat çekiyor. Hazar,
bu tarz haberlerin kamuoyunu maniple etme özelliğini de
hatırlatarak “Ben bu kadar büyük ve sistematik bir çalışma
olacağına ihtimal vermiyorum.” diyor.
Filistinli yönetmen Hani Ebu Esed imzalı film, iki çocukluk
arkadaşı Said (Kays Nashef) ve Halid’in (Ali Süleyman) intihar
eylemine gitmeden önceki son günlerini anlatıyor. Filmin en büyük
özelliği, Ortadoğu’nun en sorunlu ve en kanlı bölgesine dair
bıçaksırtı konuyu ele alırken bir karesinde bile şiddet görüntüsüne
yer vermemesiydi.
‘Bu hikâye değişmez’
"Vaat Edilen Cennet"in başına gelenler ilk değil. 2003 yılı
Oscarlarında da yine Filistin yapımı "Kutsal Direniş" filmi aday
gösterilmeyince Akademi, Yahudi lobisi etkisinde kalmakla
suçlanmıştı. Filmin Amerika distribütörü Avatar Films'in ikinci
başkanı Keith Icove, o dönemde "Bize sadece bir Filistin yapımı
olan filmin kesinlikle kabul edilmeyeceği söylendi." demişti.
'Gazze Şeridi' belgeselinin yapımcı ve yönetmeni James Longley ise,
olayı duyar duymaz Akademi ile bağlantı kurarak "Eğer Akademi
Filistin'i kabul etmezse ve bunun için geçerli bir açıklama
yapmazsa, 1994'te 'Portrait Of A Dog With Boy' filmiyle aldığım
ödülü geri göndereceğim." şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.
"Paradise Now" ile ilgili olarak görüşlerini sorduğumuz yönetmenin
tepkisi ise "Bu eski bir hikâye, hiç değişmez. Yine aynı şeyler
yaşanıyor." şeklinde.
Haber: Elif Tunca
Kaynak: