Oruç tutarken beslenmeye dikkat!
Abone olRamazan ayı boyunca beslenme alışkanlıkları değişiyor. Aslına bakılırsa, her zamanki normal beslenmemizden çok farklılık göstermemelidir
Ramazan ayı boyunca beslenme alışkanlıkları değişiyor. Aslına
bakılırsa, her zamanki normal beslenmemizden çok farklılık
göstermemelidir. Oruçlu olanlar gün boyunca aç kalacaklarını
düşünerek sahurda aşırı beslenmeye çalışıyorlar. Oysa, Ramazan
ayının bu senelerde kış aylarına denk gelmesi oruçlu saatlerimizin
az olmasına sebep olmakta bu da metabolizmamızda çok büyük
değişikliklere yol açmamaktadır.
Gün boyunca aç kalınacağı için aşırı yemek yerine yavaş sindirilen gıdaları tercih etmek daha doğrudur. Hızlı sindirilen gıdaların vücuttaki metabolizmaları 3-4 saatte sona ererken, yavaş sindirilen gıdalar 8 saate kadar süreyle vücuda gıda sağlamaktadır.
Kompleks karbonhidratlar denilen gıdalar ve lif içeren besinler yavaş sindirilir. Yavaş sindirilen besinlere tahıl, yulaf, irmik, fasulye, mercimek ve kabuklu pirinci örnek gösterebiliriz. Bu besinlerin sindirimi yavaştır. Böylece karnımız iftara doğru daha az acıkır.
Hızlı sindirilen besinler rafine karbonhidratlar denilen beyaz un ve şeker ihtiva eden besinlerdir. Bu besinler çabuk yakıldıkları gibi vücutta insülin salgısını uyardığı için iftarı daha aç bir şekilde beklememize sebep olur.
İftarda gün boyu açlık nedeniyle hızla ve çok yeme eğilimi
ortaya çıkmaktadır. İlk yenilenler kana karışıp açlık duygusunu
bastırıncaya kadar yaklaşık 20-30 dakikalık bir süre geçer. Bu süre
içinde ne kadar yenilirse yenilsin, doyma duygusu ortaya
çıkmayacaktır. Bu da çok yeme sonucunu yaratır. Bunun yerine hafif
kahvaltılık bir şeyler ya da bir çorbadan sonra bir süre dinlenmek
ve yemeğe daha sonra devam etmek daha doğru olacaktır.
Sahurta ağır gıdalardan kaçınılmalıdır. Özellikle kızartma, çok yağlı yiyecekler midenin boşalmasını geciktireceği için dolu mideyle yatılması sorunlara neden olabilecektir. Sahurda tatlılardan ve beyaz undan yapılmış gıdalardan kaçınmak gerekir. Yukarıda belirttiğimiz gibi insülin salgısını uyararak çabuk acıkmaya yol açacaktır.
Tatlılar yerine kuru meyveler, hem mineral desteği sağlayacak hem de kandaki şekerin daha dengeli olmasını sağlayacaktır.
Gün boyunca susuz kalınması hem kabızlık hem de idrar yolu sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle oruçsuz saatlerde bol su içmeyi ihmal etmemek gerekiyor.
Uzun süren açlık dönemlerinde boş kalan midede oluşan asid salgısının artması mide hastalıklarını arttırır. Çay, kahve, kola ve acılı yemekler, çiğ soğan sarımsak gibi gıdalar mide hastalarına olumsuz etkide bulunur. Özellikle mide şikayeti olanlar doktoruna danışarak oruç tutmalıdır.
Tabii ki sağlığıyla ilgili, çok küçük de olsa sorunu olanların oruç tutma konusunu doktorlarına danışmaları gerekiyor.