Dr. Saraç, "Günde bir limon tüketilmesi gerekiyor. Kivi, ekşi elma, domates, çiğ yenebilen yeşillikler, kuşburnu marmelatı, sivri biber, kuzu kulağı, dere otu, roka gibi yeşillik ürünleri tüketmek gerekiyor" dedi.Ender Saraç aynı zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs'ün oruca etkisi hakkında şu ifadelerde bulundu :"Koronavirüs geçirmiş ve iyileşmiş olan kişilerde dahi 2-3 hafta akciğerlerde sekeller kalabiliyor. Kronik rahatsızlığı bulunan kişiler hekime başvurarak oruç tutmaları gerekiyor. Çünkü bu pandemi döneminde oruç tutmak onlar için riskli olabilir." dedi."Sağlıklı kişilerin bağışıklığı oruç yüzünden çökmez"Dr.Saraç, "Bilinçli tutulan oruç, sağlıklı kişilerde bağışıklık sistemini çökertmez. Bu süreçte vatandaşın iyi beslenmesi gerekiyor. Et, tavuk, yumurta, balık ve bakliyat gibi proteinler tüketilmelidir. Pekmez, pestil, yağsız işlenmemiş kırmızı et, keçiboynuzu pekmezi gibi gıdaların tüketmek çok önemli. Bu Ramazan ayında ayrıca çinko yağı da çok önem arz ediyor. Beta glukan, propolis, ağız yoluyla alınan C vitaminleri, kara mürver, kudret narı ve ağızda çiğnenen karanfiller çok önemli." diye konuştu.Günde bir limon tüketinUzman Dr. Ender Saraç, "Günde bir limon tüketilmesi gerekiyor. Kivi, ekşi elma, domates, çiğ yenebilen yeşillikler, kuşburnu marmelatı, sivri biber, kuzu kulağı, dere otu, roka gibi yeşillik ürünleri tüketmek gerekiyor. Tükettiğimiz her şeye limon sıkabiliriz. Bu ramazanda D3 vitamini çok önemli. Mutlaka güneşe çıkılması gerekiyor. Avuç içlerimizi güneşe doğru tutup bu vitamini günde 20 dakika güneş ışınlarını almamız gerekiyor. D vitamini aldığımız takdirde kolay kolay bağışıklık sistemimiz çökmez." ifadelerini kullandı."Maskenin önemi bu süreçte çok önemli bir konumda yer alıyor. Maskenin etkinliğini artırmak için maskenin burun ile ağız kısmının arasına bir damla defne yağı, karanfil yağı veya kekik yağı damlatabiliriz. Bu Ramazanda vatandaşlar iftardan sonra tatlı yememeye dikkat etmesi gerekiyor. Kan şekerini yükseltirseniz bu bağışıklık sistemine yapılacak kötülüklerden biri olacak. İftarda bir iri veya üç küçük hurmayla orucunuzu açabilirsiniz. Ardından bir bardak ballı limonlu ılık bir şerbet içilebilir. Daha sonra bir kase çorbayla başlayabilirsiniz. Namaz kılanlar namazlarını kılsınlar. Namaz kılmayanlar ise dik bir şekilde dursunlar, içtikleri su ve çorba bağırsaklara kadar gitsin. Bu şekilde sofraya tekrar döndükleri zaman yemeği hızlı tüketmeyeceklerdir."Dr. Saraç son olarak oruç tutacak vatandaşların haftada bir kez iftarda istedikleri yemeği yiyebileceklerini vurgulayarak, "Tatlı ve meyveleri iftardan iki saat sonraya bırakın. Tok karna tatlı yemek çok zararlıdır. Kan şekerini yükseltir ve tutulan orucun yararı azalır. Glutensiz hafif tatlılar tüketilebilir. Tatlının yanı sıra kuruyemiş tüketilebilir. Hazmı kolaylaştırmak isteyenler ve reflü rahatsızlığı olanlar için rezene çayı tüketilmesi gerekiyor.Güzel uyumak için de melisa ve papatya çayı etkili olacaktır. Sahurda da mutlaka bir katı yumurta ve peynir çeşitleri tüketilmesi gerekiyor. Oruç tutacak vatandaşların sahurdaki son lokmaları, 1-2 salatalık ve üzerine limon sıkılmış taze nane olsun. Taze nane öğlene kadar susuzluğu engeller. Bu bedene tutturduğumuz oruçtu, asıl önemli olan ruhumuza oruç tutturmaktır." sözlerini tamamladı.