Ortaöğretimde başörtüsü yasağı kalktı
Abone olHükümet sözcüsü Bülent Arınç, ortaöğretimde başörtüsü yasağının kalktığını duyurdu.
Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Ahmet Davutoğlu
başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona
erdi. Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yapıyor.
Bakanlar Kurulu Toplantısı sona erdi.
Başbakanlık Merkez Bina'da Başbakan Ahmet Davutoğlu
başkanlığında gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 7 saat
sürdü.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ilgili
bakanlıklar tarafından hazırlanan uyuşturucu ile mücadele eylem
planının Bakanlar Kurulu'nda onaylandığını ve takvime bağlandığını
söyledi. Kısa vadeli çalışmaların 2014 sonuna kadar, orta vadeli
çalışmaların ise 2015-2018 yıllarında gerçekleşeceğini belirten
Arınç, 2019-2023 arasında da uzun vadeli çalışmaların
hedeflendiğini ifade etti.
Arınç'ın açıklamaları şöyle:
Arınç'ın açıklamaları şöyle:
"Öğrencilerin kılık kıyafetlerinde değişiklik yapılmasına
ilişkin yönetmelik gözden geçirildi. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı
okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin
4. maddesinin birinci fıkrasının E bendinde yer alan 'başı açık'
ibaresi ve aynı bendin son cümlesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
Yarın ve bir sonraki gün yayımlanabilecek. Bununla ortaöğretim
kurumlarında başörtülü olarak öğretime devam edilebilecek. Öğretim
hayatımız için hayırlı olmasını diliyorum.
"TÜRKİYE MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEK"
"TÜRKİYE MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEK"
Değişen bir lşey yok. 46 yurttaşımızın kurtulmaları değişen
tek şey. IŞİD veya başka örgütlerle mücadelede Türkiye
mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Adı ne olursa olsun, terörü sona
erdirmek için ortak bir tavra ihtiyaç var.
Irak'ta yaşanan olayları biliyoruz, pek çok örgüt var isim
var. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız, örgütlerin etkisiz
hale gelebilmesi için onu oluşturan sorunların ortadan kalkması
gerektiğini söylüyor.
Terörün önüne geçilmesi için Türkiye dahil olacak mıdır
olmayacak mıdır? Türkiye üzerine düşeni yapacaktır ama akılcı bir
şekilde yapacaktır. Faydası zararı ne onu bilerek yapacaktır. İşin
nerede başlayacağın nerede biteceğini bilmeden adım
atmayacaktır.
SURİYE VE IRAK TEZKERELERİ
SURİYE VE IRAK TEZKERELERİ
2 Ekim'de Meclis çalışma yapcak. Suriye ve Irak ile ilgili
tezkereler gelecek. Şu anda 130 bini geçen bir sığınmacı
sayısı var. Kayıtları tutulmaktadır. Türkiye bu geçişlerin güvenli
olmasını arzu eder. Araçlarıyla geçmek isteyenler için ayrı bir
prosedür var.
Şu anda geçişler azalmıştır. DBP ve HDP'li vekil ve belediye
başkanları sıfır noktasında şov yapmak istiyorlar. Onlar hiçbir
kayıt yapılmadan herkesin üzerindeki silahlarıyla geçişm yapmasını
istiyorlar.
Bunun Türkiye'nin güvenliğine ne gibi tehditlerde bulunacağını
aklı olan herkes tahmin edebilir. Sizinle biz ilgilebniyoruz, sizi
biz kurtarıyoruz havasını vermektedirler. Bunlardan vazgeçsinler.
Her şeyin bir prosedürü var. Diyelim, PYD güçleri silahlı bir
şekilde girmek istediler. Bunun ne gibi güvenlik sorunlarına yol
açacağını bilmiyorlar mı? Bizim için öncelikli olarak Türkiye'nin
güvenliği esastır.
Tampon bölge gibi uygulamalar BM karıyla alınabilir. New
York'ta kabul görürse, Türkiye planını yapıyor. Bu tezkere çıktığı
zaman şuna da ihtiyacım var demeyeceğimiz kapsamlı bir tezkere
üzerinde çalışıyoruz.
ÖZEL KUVVETLER TARTIŞMASI
ÖZEL KUVVETLER TARTIŞMASI
Çatışma bölgelerindeki temsilciliklerimizi özel kuvvetlerin
koruyacağı hususu doğrudur. Özel hareket timleri de deneyimli ve
iyi yetişmiş emniyet mensuplarıdır. Ama bordo bereliler, savaş ve
çatışma ortamını ortadan kaldıracak şekilde eğitiliyorlar. Musul'da
yaşanan olay gözümüzü açtı. Söz konusu bölgeler Dışişleri
Bakanlığımız tarafından belirlenecek.
Musul'daki rehinelerin kurtarılması konusu hepimizin yüreğini
kabartması gereken bir operasyondur. Silah kullanılmamıştır. Takas
sözcüğü söz konusu olamaz. Cumhurbaşkanımız velev ki kelimesini
sıklıkla kullanır. Bu takas yapıldığı anlamına gelmiyor."