Ortada yanlış varsa karşılığı olacaktır!
Abone olSağlık Bakanı Akdağ, Hacettepe'de ölümle sonuçlanan çift kol ve çift bacak nakli operasyonunu değerlendirdi...
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Hacettepe Üniversitesi'nde ölümle
sonuçlanan 'çift kol ve çift bacak' nakliyle
ilgili olarak, 'Alınan olumsuz sonuçlar vericilerin, organ
nakli bekleyen hastaların ve doktorların hevesini
kırmasın' dedi. Türkiye'deki organ ve doku
nakillerini 6 aylık periyotlarla yılda iki kez inceleyen Sağlık
Bakanlığı'na bağlı Kompozit Doku Nakli Komisyonu'nun, son
nakillerde ortaya çıkan gelişmeler üzerine öne çekilerek dün hemen
toplandığını hatırlatan Akdağ, toplantıya bu kez etik, hukuk ve
psikoloji uzmanlarının da eklendiğini söyledi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde geçen hafta cuma
günü 27 yaşındaki Şevket Çavdar'a çift kol ve çift bacak nakli
yapılmış, ancak gelişen riskler sonucu, uzuvların teker teker
çıkartılması da, Çavdar'ı kurtaramamıştı.
İKİ ÜNİVERSİTE ARASINDA REKABET YOK
Bu sonuca Akdeniz ve Hacettepe Üniversitesi arasındaki rekabet
neden oldu iddiaları doğru değil. İki üniversite arasında rekabet
olduğuna dair bir delil yok. Operasyonlara üniversitelerdeki etik
kurullar izin veriyor. OLUMSUZ SONUÇ POLEMİK KONUSU OLMAMALI:
Hacettepe Üniversitesi'ndeki olumsuz sonuç bağışçıların, organ
bekleyenlerin ve doktorların heveslerini kırmasın. Alınan olumsuz
sonuç polemik konusu olarak gündeme getirilmemeli.
KOMİSYON SON NAKİLLERİ İNCELEYECEK
Nakil operasyonu geçiren Şevket Çavdar'ın yaşamını yitirmesi
üzerine Bakanlığımızın Kompozit Doku Nakil Komisyonu'nu daha erken
topladık. Komisyon tek toplantıyla karar vermeyecek, dosyaları
incelemeye alacak. Komisyonda çeşitli alanlardan insanlar, etik
uzmanları, psikoloji ve hukukçular katılacak. Son yaşananlar
dolayısıyla komisyonu biraz genişlettik. Komisyon Akdeniz ve
Hacettepe'deki operasyonlara ilişkin dosyaları inceleyecek. Bir
yanlış yapılmışsa mutlaka karşılığı olacak.
İLK OLMASI BAŞARISIZ OLACAĞI ANLAMINA
GELMEZ
Yüz, kol ve bacak nakilleri klasik tedavi yöntemleri değil, yeni
tedavi yöntemleri. Çift kol, bacak naklinin dünyada ilk olması,
başarısız olacağımız anlamına gelmez. Türk doktorları birçok ilki
gerçekleştirecek mesleki birikime sahipler. Türkiye'deki
üniversiteleri endikasyonu olmak kaydıyla dünyada ilkleri
gerçekleştirmiş durumda. Bu konuda bizim diğer ülkelerden bir
farkımız yok.
Her iki doktor da komisyona konuştu
AKDENİZ ve Hacettepe üniversitelerinde yapılan yüz ile kol ve bacak
nakilleri, Kompozit Doku Nakli Bilimsel Danışma Kurulu'nda
değerlendiriliyor. Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada,
kurulun ilk toplantısında Akdeniz Üniversitesi'nden Prof.
Ömer Özkan ve Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Serdar Nasır,
nakilleri anlatarak bilgi verdi. Bilimsel Danışma Komisyonu
ayrıntılı bir rapor hazırlayarak kurula sunacak. Komisyon üyesi ve
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Etiği Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Nesli Çobanoğlu, ''Ülkemiz için önemli kararlar alındı.
Başarılı nakillerimiz sürecek. Ama endikasyona ve etik ilkelere
uygun olarak sürecek'' diye konuştu.
PROF. ÖZKAN: ARAMIZDA BİLİMSEL YARIŞ VAR
Türkiye'de ilk yüz naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi
Öğretim Üyesi Prof. Ömer Özkan, Hacettepe Üniversitesi Öğretim
Üyesi Doç. Serdar Nazif Nasır'la aralarında bilimselliğin dışında
bir rekabet olmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
'Bilimsel bir yarış olabilir. Ama inanın onların hiçbiri yok. Asla
yok. Onların hepsi bizim arkadaşımız. Çok değerli arkadaşımız.
Benim yıllardır görüştüğüm arkadaşım. sizlerin tuzağına düşüyoruz
maalesef. Onların en az bizim kadar başarılı olmasından, hatta
bizden başarılı olmasından en çok mutlu olacak kişi de benim.'
TEDAVİ EDİLMEYEN HEMEN 184'Ü ARASIN
TÜM özel hastaneler acil vakalarda hastaya bakmak
zorunda. Acil olduğu halde tedavi edilmeyen hasta 184'e
başvurabilir. Bununla ilgili 10 tane özel hastaneye geçici kapatma
cezası verildi. Vatandaş hakkını iyi takip etmeli. Burada kriter,
acile başvuran hastanın durumunun gerçekten acil olup olmadığı.
Eğer durum gerçekten acilse, hastane SGK ile anlaşması olmasa da
hastaya bakmak zorunda. Hasta kimi zaman durumunun acil olup
olmadığını anlayamayabiliyor. Kanamalı bir hasta, kalp krizi, kaza,
felç gibi riskli acil durumlarda, hastaneler bu hastalara ücret
almadan müdahale etmek zorunda. Eğer o an, o hastalıkla ilgili
uzmanı bulunmuyorsa, 112 aracılığı ile hastayı yönlendirecek ve
ambulans gelene kadar hastaya sahip çıkacak. Vatandaşlarımız acil
vakalıda hangi hastaneye giderse gitsin, ücret talep edilmez.
Kişinin sigortası yoksa yoksul olduğunu beyan eder. Hastane de
valilik ya da belediyeye kişinin durumunu yazar.
NOBEL ALAN DOKTORU ALTINA BOĞARIM
TÜRKİYE'deki performans sistemi dünyaya örnek oldu.
Yurtdışında bize, bu sistemi nasıl kurduğumuzu soruyorlar. Her
sistemde olduğu gibi, performans sisteminin de iyileştirilmesi
gereken tarafları olabilir. Düzeltmek için çalışıyoruz. Ama
performansa bağlı olmadan, her doktora hem yüksek hem de sabit maaş
vermek de haksızlık olur. Bazı üniversitelerin, personeline ek
ödeme dağıtımında sorunlar olduğunu duyuyoruz. Ek ödeme dağıtımında
yaşanan sıkıntılar da Bakanlığımıza mal ediliyor. Özellikle
Tabipler Birliği, sanki doktorlar fazladan ek ödeme almak için
gereksiz işlem yapıyormuş gibi bir kampanya yürütüyor. Tabipleri
Birliği doktorları incitmemeli. Geçtiğimiz günlerde Nobel ödülü
kazanan bir hekimin alacağı performans ödemesinin 140 TL olduğu
söylendi. Ben olsam Nobel alan bir doktoru altına boğarım.
DİLOVASI'NDAKİ VAKALARI İZLİYORUZ
KOCAELİ'nin Dilovası İlçesi'ndeki kanser vakalarıyla
ilgili coğrafi tabanlı bilimsel bir araştırma yürütüyoruz. Bu yıl
içerisinde önemli bilgiler edineceğiz. Kocaeli Üniversitesi'nden
bir bilimadamı, yayınlara da konu olan araştırmalar yapmış, ancak
Bakanlık olarak istediğimizde bize bu araştırmaları göndermemişti.
Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın da ciddi çalışmaları
var. Çevre Bakanlığı özellikle baca gazları konusunda işi sıkı
tutuyor. Biz de bölgede kanserin dışında KOAH ve ağır metale bağlı
diğer hastalıkların boyutuna ilişkin çalışmaları da yürütüyoruz.
Bir bölgede fabrikaların çok olması halk sağlığını tehdit edeceği
anlamına gelmez. Atık gaz ve sıvıların canlılarla temasının
önlenmesi lazım.