Orhan Pamuk, Tayyip Erdoğan'ı övdü

Yazar Orhan Pamuk, Türkiye'nin Avrupa'dan kopmasının bir felaket olacağını söyledi. Pamuk, Alman Die Welt gazetesine verdiği demeçte, ''Türkiye'nin Avrupa'dan kopması bir felaket olur. Bu, ya siyasi İslam'ın ülkede daha da güçlenmesine ya da yeniden askeri diktatörlüğün gelmesine neden olur'' dedi. Şu anda Türkiye'nin en büyük sorununun ekonomik yapısı olduğunu kaydeden Pamuk, ''Son 20 yıl içinde ülke Batılı ekonomik kaynaklardan büyük meblağlar aldı, bu paraların büyük bölümü maalesef israf edildi. Bunların ne olduğunun peşine de düşülmedi. Türkiye'nin geleceği, dış borçların ödenmesine bağlı. Bunu en iyi şekilde, Avrupa ile uyum içinde yapabilir'' diye konuştu. Türk halkının genelde milliyetçi kültürünü ve devlete, orduya karşı bağlılığını sürdürmek, buna rağmen AB'ye üye olmak istediğini belirten Pamuk, AB'nin, Türkiye'nin ekonomisini, demokratik değerlerini ve hukuki zeminini yenileyebileceğini, Türkiye'nin, kültürel kimliğinden fazla bir şey kaybetmeyeceğini savundu. Halkın devlete güveni kalmadığını ileri süren Pamuk şunları söyledi: ''Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan göreve geldikten sonra, Batı'ya karşı düşmanca bir tavır ortaya koymadı. Kendisinden öncekilerin aksine, Türkiye'yi AB'ye yakınlaştırmak için çok sayıda yasa çıkardı. Erdoğan'ın, asıl siyasi düşüncesini gizlediğini ve günün birinde Türkiye'yi tümüyle dinin kucağına atacağını sanmıyorum. Eskiden dinciler gibi bazı söylemleri vardı, ancak son 10 ay içinde gerçekleştirdiklerini, kendisinden öncekiler 10 yıl içinde başaramamışlardır.'' ''Türklerin Osmanlı İmparatorluğu ile birlikte modern, milliyetçi bir devlet yarattıklarını, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda ise çeşitli dil ve ulusların azaltıldığını, bunun da Türkiye'deki kültürel zenginliği yok ettiğini'' savunan Pamuk, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Genel bir Türk vatandaşı kimliği yaratılmıştır. Cumhuriyetin olumlu tarafı ise şudur: Türkiye sınırları içinde ulusal bir ekonomi yaratılmıştır. Türkiye bugün, mevcut eksiklikleriyle birlikte AB'nin kapısını çalmaya cesaret eden, modern ve yarı demokratik bir ülkedir. Türkiye, gerçekleştirilen son reformlarla AB üyeliği için hukuki adımları başlatmıştır. Şimdi bunların uygulamaya geçirilmesi gerekiyor.'' Atatürk'te Avrupa özleminin çok baskın olduğunu kaydeden Pamuk, ''Türkiye Cumhuriyeti kurulurken, Batılı medeniyetlerle yakınlaşma devletin önemli bir hedefiydi. Şimdi bu istek sadece devlette değil, neredeyse Türk halkının dörtte üçünde mevcut. Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük başarılarından biri budur'' diye konuştu. AB'NİN BİR PARÇASI OLMAK AB üyeliğinin ekonomik boyutuna da işaret eden Pamuk, Türk halkının özellikle ekonomik ve demokratik nedenlerle AB'nin bir parçası olmak istediğini ifade etti. Pamuk, ''Atatürk de Türkiye'yi AB'nin bir parçası olarak görmeyi çok isterdi, tüm enerjisini buna yoğunlaştırırdı'' dedi. Pamuk, ''Bir yazar olarak size göre bugünkü Türkiye, sanatçılar için ideal bir ülke mi'' sorusuna da, ''Tabii ki değil, ancak bu açıdan fazla kötümser değilim. Sorun, birçok Türk sanatçısının Batı sanatına hayran olmasında ve bunu burada uygulamak istemesinde yatıyor'' karşılığını verdi. Geleneksel Türk sanatı ile Batı sanatı birbirine bağlanarak yeni bir sentez yaratılabileceğini söyleyen Pamuk, Türkiye'de sanatçıları çalışmalarında destekleyecek vakıfların ve yasaların azlığına dikkati çekti.