Orhan Pamuk 'Şımarık çocuk' mu?
Abone olOrhan Pamuk gündemden inmek bilmiyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı Özdemir İnce'de Pakum'a göndermeler yaptı. Peki İnce Orhan Pamuk'u kime benzetti. İşte cevabı...
Orhan Pamuk gündemden inmek bilmiyor. Hürriyet Gazetesi Yazarı
Özdemir İnce'de Pakum'a göndermeler yaptı. Peki İnce Orhan Pamuk'u
kime benzetti. "Orhan Pamuk tezgáhı" yazıda Bunu çok açık bir
şekilde dile getiren Özdemir İnce'nin bu benzetmesine bakalım Orhan
Pamuk nasıl cevap verecek.
Yazı: Özdemir İnce
Kaynak: www.hurriyet.com.tr
ORHAN Pamuk, maalesef, mahallede sağa sola taş atan, yoldan
geçenlere tüküren, üzerine yüründüğü zaman da ‘Annee!’ diye
bağırarak eve kaçan şımarık zengin çocuklarına benziyor.
Orhan Pamuk’un ezilmiş, horlanmış halkları korumak için konuştuğunu
sanmıyorum. Türkiye’deki antidemokratik ve gayri insani
uygulamaları, toplumsal eşitsizlikleri, yoksulluk ve işsizlik gibi
ekonomik yapının içerdiği aksaklıkları eleştirmek için konuşmuyor.
Böyle bir insani kaygısı yok. Tasfiye edilmek istenen bir ülkenin
yazarı, Orhan Pamuk gibi mi konuşur?
Avrupa Birliği’nin fesat projesi içinde yer alan Kıbrıs, Ermeni ve
PKK konularında konuşuyor. Ve bunu sanki bir talimat doğrultusunda,
yönlendirilerek yapıyor. Söylediklerinin, fesat programı içinde
tanık ve kanıt olması isteniyor sanki.
NICOLAI’NİN YAZISI
Uzun süredir Hollanda’da yaşayan bir arkadaşım, Hollanda’nın Avrupa
İşleri Müsteşarı Atzo Nicolai’nin 20 Ekim 2005 tarihli De
Volkskrant Gazetesi’nde yayınlanan bir makalesini gönderdi bana.
Atzo Nicolai, Orhan Pamuk fesadını ayrıntılarıyla betimledikten
sonra, makalesini şöyle bitiriyor:
‘Hollanda hükümeti, Orhan Pamuk davasını çok sıkı bir şekilde
izleyecek ve olumlu sonuçlanması için elinden geleni yapacaktır.
Eğer umulmadık bir mahkûmiyet kararı çıkacak olur ise kuşkusuz
bunun AB görüşmeleri üzerinde etkileri olacaktır.
Ermeni sorununa gelince, Türkiye’nin tarihiyle yüzleşmesi kendi
çıkarınadır. Kuşkusuz bu zor ve zaman alıcı bir süreçtir. Ama
Hollanda burada aracı olabilir. Bu sürercin de asırlarca sürmemesi
gerekir. Art düşüncelerden arınmış görüş alışverişi, bu süreci
hızlandırabilecektir. Bunun ‘olmazsa olmazı’ da ifade
özgürlüğüdür.
AB üyesi olmak isteyen bir ülkede bir insanın çenesini tutması
kabul edilemez. Avrupa’da ifade özgürlüğü vardır.’
KULLANIYORLAR
Atzo Nicolai, tasfiye programının bir parçası olan yazısında Orhan
Pamuk fesadını evire çevire kullanıyor. Kanıma dokunan, Atzo
Nicolai’nin Avrupa’da ifade özgürlüğünden söz etmesi. İddiasının
gerçek dışı olduğunun iki örnek kanıtını kendi hayatımdan
vereceğim:
30 Nisan 1987 günü Paris Şiir Evi, bir ‘Özdemir İnce Şiir Gecesi’
düzenledi. 1 Nisan’da aylık programın ilan edilmesinin ertesi günü,
Paris Şiir Evi’ne Ermenilerden tehdit mektupları, tehdit
telefonları yağmaya başladı. Paris Şiir Evi yönetimi kararından
vazgeçmedi ama her türlü tanıtım çalışmalarını tavsattı ve gece
polis koruması altında yapıldı.
Geçen yıl, Ermeni fesadı konusunda Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan
yazılarımdan birini Fransızca’ya çevirip Le Monde’a gönderdim.
Gazetede tanıdıklarımın olmasına karşın yazım yayınlanmadı.
Avrupa ve ABD’de, Türkiye’nin tasfiyesi programına hizmet etmeyen
hiçbir yazıyı ‘Okur Mektupları’ köşesinde bile yayınlamazlar. Orhan
Pamuk’u kullanıyorlar. Kendisi yaptığı hizmetin karşılığını
alacağını sanıyorsa çok aldanıyor. Keşke tarih bilseydi; çünkü
kendi durumunun tarihte birçok örneği var.
NİYE DESTEK YOK!
Türkiye’de yazar, basın ve yayın örgütleri Orhan Pamuk’u neden
desteklemiyor? Düşünmeli!