Orhan Pamuk hükümeti topa tuttu
Abone olOrhan Pamuk Paris'te katıldığı bir radyo programında hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu.
İlk romanı "Cevdet Bey ve Oğulları"
Fransa'nın en büyük yayınevi Gallimard'dan Fransızca yayımlanan
Orhan Pamuk, Paris'te katıldığı bir radyo programında hükümeti
eleştiri yağmuruna tuttu.
Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen Uluslararası Roman Buluşması’na da katılacak olan Orhan Pamuk, kültür kanalı France İnter Radyosu’na verdiği söyleşide Türkiye ’yi sarsan Soma maden kazası hakkındaki soruları yanıtladı:
Neden Soma kazasında halk maden yönetimine değil hükümete karşı öfkeli?
Soma madeninde 300 hatta belki de 400 kişi öldü. Hükümetin ağır ihmali yüzünden. Çünkü Türkiye’de insan hayatı çok ucuz. Özelleştirme ideolojisi, bütün kötü çalışma koşullarını eleştirmek için ifade özgürlüğü yok.
Halk ve politik temsilcileri arasında bir boşanmadan
söz edebilir miyiz?
Hayır. İfade özgürlüğünü sınırlayan, aşırı derecede otoriter bir
hükümet söz konusu. Başbakan son derece sert bir konuşma tarzı
kullanıyor. İfade özgürlüğü sınırlı. Ama bütün bunlara rağmen son
seçimlerde hala yüzde 45 oranında seçmen bu iktidara oy verdi. Bu
da politik durumu daha da zorlaştırıyor. Muhalefet milliyetçiler ve
laikler arasında bölünmüş.
Madenciler ve tekstil işçileri konusunda Türkiye,
Avrupa ’da işçi hakları ve çalışma koşulları açısından korkunç ve
üzücü bir rekora sahip. Ne düşünüyorsunuz?
Bu sadece para kazanmanın kolay yolu. İnsan hayatı önemli değil,
kapitalizmin ilk etaplarında olduğu gibi sadece çok para kazanmak
istiyorlar ve insan hayatlarını dikkate almıyorlar. İfade
özgürlüğünün önüne perde çektiler. Umurlarında değil ifade
özgürlüğü. İnsanların içinde bulunduğu koşulları dile getirmelerine
izin vermiyorlar. Sadece daha çok kazanmak derdindeler.
Türkiye sizi hâlâ büyük bir protestocu olarak
görüyor mu?
Hükümeti eleştirmemek olanaksız. Otoriterler. Davranış biçimi
otoriter, YouTube ve Facebook’u yasaklama biçimleri otoriter.
Dürüst biri olup bu hükümeti eleştirmemek olanaksız. İnsan hakları,
medyanın kontrolü ve ifade özgürlüğü alanlarında yaptıkları
nedeniyle.
Sosyal güvenlik ve çalışma yasaları açısından AB
düzenleyici bir rol oynayamaz mı?
2004-2009 yılları arasında Türkiye’nin AB’ye girmesinin
avukatlığını yapıyordum. Bunun her iki taraf için de iyi olacağını
düşündüm. Ama AB içine kapandı, fikir yok oldu, Türkiye fikri artık
güçlü değil. Dürüst olmak gerekirse Türkiye’nin AB üyeliği
uzaklaştığı için ağlamıyorum. Ama bu fikrin buharlaştığını
düşünüyorum. Ama benim ‘Cevdet Bey ve Oğulları’ kitabıma bakın.
Daha 1905’te, o zaman bile laik orta ve orta üst sınıflar Avrupa ya
da Fransız kültürü üzerine kuruluyor. Büyük bir gelenek var.
AB ne yapabilir?
AB ve Türkiye arasında müzakereler sürerken Türkiye’de ağırlığı
vardı. Türkiye de AB’ye yaklaşıyordu. Ama maalesef Avrupa içine
kapandı. Avrupa milliyetçiliği, Türk laiklerini ve AB yanlılarını
tek başına bıraktı.
Legion d’Honneur aldınız, Fransa’da kitaplarınız
çevrildi. Fransa ve Orhan Pamuk arasında bir aşk var diyebilir
miyiz?
Türk tarih ve siyaset modeli Fransa’dan çok etkilendi. Pek çok
diğer ülke gibi. Benim babamın çok büyük bir Fransızca kütüphanesi
vardı. Ama ben Fransızca bilmediğim için okuyamadım onları.
Halbuki aileniz Fransızca konuşuyordu. Neden
öğrenemediniz?
Fransızca öğrenmek yerine futbol oynadım. İyi bir öğrenci de
değildim. Okuldan kaçıp kendi hikayelerimi keşfediyordum.