Örgütün eylemleri deşifre edildi!
Abone olİstihbarat raporları, terör örgütü DHKP-C'nin kanlı eylemlerinin perde arkasını deşifre etti...
Son dönemdeki saldırıların arkasında Türkiye'nin Suriye politikasının yattığına dikkat çekilirken, örgüt yöneticilerinden Hüseyin Fevzi Tekin'in Ergenekon yapılanmasında yönetici düzeyinde irtibatlı olduğu iddia edildi.
Güvenlik güçlerinin hazırladığı istihbarat raporlarında terör örgütü DHKP-C'nin artan kanlı eylemleri masaya yatırıldı.
eylemlerin Suriye'deki gelişmelerle paralellik gösterdiği vurgulandı. Son dönemdeki kanlı saldırıların arkasında Türkiye'nin Suriye politikasının yattığına dikkat çekildi. Örgütün halen yöneticiliğini yaptığı iddia edilen Hüseyin Fevzi Tekin'in de Ergenekon yapılanmasında yönetici düzeyinde irtibatlı olduğu öne sürüldü. Ayrıca Tekin'in örgütün bütün milislerine kanlı saldırılar düzenlemesi talimatı verdiği iddia edildi.
GİZLİ TANIK KONUŞTU
Raporlardaki tespitleri örgütün eski yöneticisi Semih Genç'in Ergenekon davasında yaptığı itirafları da doğruladı. Başlangıçta gizli tanık olan Semih Genç, kimliğini deşifre ederek 5 Temmuz 2012'deki Ergenekon davasında örgütün bağlantılarına ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Genç, örgütün DEVSOL'dan DHKP-C'ye geçişini Suriye'de yaptığını belirtti.
DHKP-C'nin Suriye'de kurulup geliştiğini söyledi. Özellikle 1990-94 yılları arasında buradaki kamplarda eğitilmiş 200militanın Türkiye'ye gönderildiğini anlatan Genç, Suriye kamplarındaki eğitimlerin Ankara İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli jandarma astsubayları olan Muzaffer Mehmetçikler ile Necmi Suna tarafından verildiğini öne sürdü.
KAMPTA BOMBA EĞİTİMİ
Bu kamplarda Suriye devletinin desteği ve korumalarıyla örgüte yüzlerce eleman kazandırıldığını belirten Genç, Türkiye'den gelen astsubayların özellikle bombalı saldırılarda kendilerine bilgi verdiğini belirtti.
Türkiye'ye eylem için gelen militanlara silah ve patlayıcı madde ihtiyaçlarını Suna'nın askeri birlikten sağladığını belirten Genç, bazen bazı jandarma görevlilerinin kontrolü ve bilgisi dahilinde soygun yaptıklarını da itiraf etti.
Jandarma Astsubay Suna'dan Balıkesir'deki bir mermer ocağının dinamit deposunu soyma talimatı aldıklarını aktaran Genç, Balıkesir Jandarmasının kontrolü ve bilgisi dahilinde bir kamyon dolusu patlayıcı ve dinamit lokumunu eylemlerde kullanmak için çaldıklarını belirtti.
Özellikle 90'lı yılların başında üst düzey paşalara ve bürokratlara yapılacak suikastların istihbari bilgilerini jandarma görevlilerinden aldıklarını ifade eden Genç, İsmail Selen Paşa’ya yapılacak suikast içinNecmi Suna'nın özel arabasıyla götürdüğü suikastçıya bizzat Paşa'nın evini gösterdiğini de anlattı.
BİRİ YAKALANDI BİRİ FİRARİ
Genç'in ifadelerinde ismi geçen Astsubay Mehmetçikler'in firari olduğu ve örgütün yurtdışı yapılanmasında görevli olduğu da belirlendi. Terör örgütü DHKP-C'ye eğitim veren ve mühimmat sağlayan bir diğer isim olan astsubay Suna ise Moldova'da yakalandı. Ergenekon savcısı tarafından iade edilmesi talebinde bulunulan Suna'nın Türkiye'ye iadesi için çalışmaların halen yürütüldüğü öğrenildi.
DERiN iLiŞKiYi ANLATACAKTI
İstihbarat raporlarında DHKP-C'nin yeni lideri Tekin'in Malatya Cezaevinde Tuğgeneral Temel Cingöz'ün katili Adnan Temiz'i öldürdüğü de iddia edildi. Raporlara göre Cingöz'ü katlettikten sonra yakalanan Adnan Temiz yakalandığında verdiği ifadede suikast istihbaratını örgütün merkezinden aldığını belirtmiş astsubayların isimlerini ise vermemişti.
Hapishaneye girdikten sonra derin yapıya çalıştığını anlayan Temiz bildiklerini anlatmak istedi. Ancak örgütün derin ilişkilerinin deşifre olacağını anlayan Tekin, iddiaya göre bildiklerini anlatmadan önce Temiz'i öldürdü. Raporlarda, Tekin'in hemdış politika sebebiyle AK Parti'yi zor durumda bırakmak hemde Ergenekon soruşturmasını yürüten emniyet birimlerinden intikamalmak için DHKP-C'ye eylemtalimatı verdiği vurgulandı.
POLİSE SALDIRI NEDENİ
İstihbarat raporlarındaki bir başka tespit ise DHKP-C'nin neden polisleri hedef aldığına ilişkin oldu. Hayata Dönüş operasyonundan zarar gören örgütün operasyonu yapan Jandarma ve Adalet Bakanlığı'nın aksine emniyeti hedef aldığına dikkat çekildi. Örgütün Ergenekon bağlantısı nedeniyle özellikle polisi hedefine koyduğu belirtildi.
İstihbarat raporlarında örgütün halen gayri resmi lideri konumunda olan Hüseyin Fevzi Tekin'in Ergenekon yapılanmasında da üst düzey yönetici olduğuna işaret edildi.
Ergenekon yöneticisi olmaktan yargılanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le irtibatlı olduğu iddia edilen Tekin'in 2004 yılında DHKP-C'ye yönelik düzenlenen operasyon öncesinde yurt dışına kaçtığı belirtildi.
Öncesinde canlı bomba olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ancak daha sonra serbest bırakılan Tekin'in yurt dışına kaçışı Yargıtay'ın hakkındaki cezasını onama kararının hemen öncesine denk geldi. Bir daha da Türkiye'ye dönmedi. Tekin'in, canlı bomba iddiasıyla gözaltına alındığında görüştüğü avukat Behiç Aşçı'nın ismi ise Veli Küçük'ün ajandasından çıktı.