Örgüt üyeleri köylülerin eline düşünce...
Abone olUyuşturucu taciri olduğunda şüphelenilen 4 kişi köylü kadını tehdit etti. Köylüler peşlerine düşüp yakaladılar, döve döve getirip meydana attılar.
AYDIN’ın Köşk İlçesi'ne bağlı
Kızılcaköy Köyü’nde, suç örgütü üyesi oldukları ileri sürülen biri
pompalı tüfekli 4 kişiden 3’ü, köylüler tarafından yakalanıp
dövüldü.
3 kişiden 2'sini köy odasına kilitleyen 700 kadar köylü, meydanda
kanlar içinde yatan diğer kişiye ise janarma ve sağlık ekiplerinin
6 saat süreyle müdahale etmesine engel oldu.
Kaymakam Murat Sefa Demiryürek’in köylüleri ikna etmesinin ardından
yaralı 3 kişi Aydın Devlet Hastanesi’ne
kaldırıldı.
Köşk’e 18 kilometre mesafedeki Kızılcaköy Köyü’nde, dün iftar saatinde, incir bahçelerinin arasında biri pompalı tüfekli 4 kişi gören köylü kadınlardan biri, şüphelenip kim olduklarını sordu. İddiaya göre, şüpheli 4 kişi kadına terslenip, tüfekle tehdit etti. Kadının durumu haber verdiği oğulları bir grup köylü ile 4 şüphelinin peşine düştü. Kalabalık bir köylü grubunun geldiğini gören şüpheliler de kaçmaya başladı.
DÖVE DÖVE KÖYE GETİRDİLER
Şüphelilerden, G.A. (34) kaçarken rastgele ateş ettiği tüfeğinin tutukluk yapması üzerine köylüler tarafından yakalanıp, köy meydanından feci şekilde dövüldü. Bir grup köylü de kaçan diğer 3 şüphelinin peşine düştü. Köylüler, 5 kilometre mesafedeki komşu Başçayır Köyü girişinde şüphelilerden E.B. (32) ile S.D.’yi (32) de yakaladı. Diğer şüpheli ise kaçtı.
2 şüpheliyi döve döve köye kadar getiren köylüler, meydandaki
köy odasına kilitleyip, jandarmaya durumu bildirdi. 803 nüfüslu
Kızılcaköy Köyü meydanında toplanan yaklaşık 700 kişi, jandarma ve
112 Acil Servis ekibinin yerde kanlar içinde yatan G.A.’ya müdahale
etmesine izin vermedi.
CAMİDEN ANONS YAPILDI
Durumu haber alan Köşk Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, Ak Partili Köşk Belediye Başkanı Rıfat Kadri Kılınç, MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak köye gelerek, durum hakkında bilgi alıp, köylüleri sakinleştirmeye çalıştı. Bu sırada köyün imamı da camiden anons yaparak, sağduyulu davranılması çağrısında bulundu.
TAKVİYE OLARAK 150 POLİS VE JANDARMA GELDİ
Jandarma köy meydanında kanlar içinde yatan G.A.’yı koruma
çemberine alıp, Aydın ve Nazilli ve Köşk ilçelerinden takviye ekip
istendi. Takviye olarak toplam 150 polis ve jandarmanın gelmesinin
ardından savcı Zeki Polat, olay yerine gelip, gerekli incelemelerde
bulundu.
Savcının incelemesinin ardından yaralı üç kişi 6 saat sonra hastaneye kaldırılmak istendi. Ancak köylüler, G.A.’nın ambulansa alınmasına engel olmak istedi. Jandarmanın araya girmesi üzerine G.A. ambulansa alınabildi. Köylüler bu defa, diğer 2 yaralının bulunduğu sivil jandarma aracını yumrukladı. Feci şekilde dövülen üç kişi, güçlükle köylülerin arasından çıkartılıp, Aydın Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
CAMİ AVLUSUNDA İFADE ALINDI
Savcı Polat, köy camisinin avlusunda görgü tanıklarından 10 kişinin ifadelerine başvurdu. Köylülerin, “Hepimiz şikayetçiyiz” demeleri üzerine savcı Polat, “Yarın adliyeye gelir şikayet dilekçelerini verirsiniz” dedi. Kaymakam Demiryürek ve Milletvekili Uzunırmak’ın da telkinleriyle sakinleşen köylüler, evlerinden getirdikleri yemeklerle köy meydanında sahuru yaptıktan sonra dağıldı.
KAYMAKAM: UYUŞTURUCU TİCARETİ OLABİLİR
Kaymakam Demiryürek, “Bir yıl önce bu köyümüzde 70 bin kök hintkeneviri ele geçirildi. Köye gelen bu kişiler de uyuşturucu ve bazı suçlardan sabıkalı. Köye gelme nedenleri yine uyuşturucu ticareti olabilir, kanısındayız. Ancak, şu anda ifade verecek durumda olamadıkları için kesin bir şey söyleyemeyeceğim. Köylülerde bu konuda hassas oldukları için böyle bir durum yaşanmış olabilir. Köy meydanındaki yaralıya doktor ilk kontrolü yaptığında hayati tehlikesi olmadığını söyleyince, kalabalığın sakinleşmesi için bir süre müdahalede bulunulmadı. Herkesi, sağduyulu davranmaya çağırıyorum” dedi.
İMAM 10 GÜNDÜR PARKTA YATIP
KALKIYOR
DİĞER SAYFADA[PAGE]
PARKTA YATIP KALKAN
İMAM
TÜRKİYE'ye yasadışı yollarla giriş yapan ve sığınma talebinde bulunan İranlı imam 57 yaşındaki Abbas Behnam, günlerdir Kayseri'de bulunan Mimarsinan Parkı'nda yatıp kalkıyor.
28 LİRA VERİP
YOLLADILAR
Kayseri'de faaliyet gösteren Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma
Derneği'ne (SGDD) başvurmasının istendiğini ifade eden Behnam şöyle
dedi:
"İran'da uzun yıllar imamlık yaptım. Ülkemdeki baskıdan ve zulümden dolayı ülkemi terk ettim ve 1 Temmuz 2013 tarihinde Ankara'ya yasadışı yollarla giriş yaptım. Daha sonra Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne sığınma talebimle ilgili başvuru yaptım. Oradan bana 28 TL tren parası verdiler ve Kayseri'de faaliyet gösteren Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği'ne gönderdiler. Kayseri'ye ilk geldiğimde gideceğim yeri bilmediğim için tren istasyonunda yattım. Ancak, oradaki görevliler burada yatamayacağımı söylediler ve ayrılmamı istediler. Ben de çareyi parka sığınmakta buldum."
10 GÜNDÜR BİR KARTONUN ÜSTÜNDE
UYUYOR
Eşinden boşandığını ve bir çocuğunun da İran'da taksicilik
yaptığını anlatan Behnam, siyasi baskılar nedeniyle terk ettiği
ülkesine bir daha dönmek istemediğini ve ABD'ye gitmek istediğini
söyledi.
Parkta yatıp kalkmaktan korktuğunu belirten Abbas Behnam,
"Yaklaşık 10 gündür parkta bir karton üzerinde çantamı
yastık yaparak, yatıp kalkıyorum. Derneğe her gün gidiyorum ama
sorunumla ilgilenmiyorlar. Polise de başvurdum ama sonuç elde
edemedim. Bu şehirde yalnızım. Geceleri de polis karakoluna yakın
bir yere gidip, güvenli olur diye yatıyorum"
dedi.
Kayseri Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği yöneticileri ise Abbas Behnam'ın Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne başvuru yaptığını belirterek, kendilerinin bu konuda bir yaptırımlarının olmadığını açıkladı.
YANAN ARABASINI ÜFLEYEREK SÖNDÜRMEYE
KALKTI. GÜNÜN GÖRÜNTÜSÜ... DİĞER
SAYFADA[PAGE]
YANAN ARABASINI ÜFLEYEREK SÖNDÜRMEYE
KALKTI
Yanan otomobil vatandaşların yangın tüpüyle müdahale
etmesiyle söndürüldü.
Edinilen bilgiye göre, merkez Yüreğir ilçesi Sinanpaşa
Mahallesi'nde meydana gelen olayda, Halit Atadeniz'in kullandığı 01
LR 094 plakalı otomobil, Yüreğir Otogarı’nda seyir halindeyken
motor bölümü yanmaya başladı. Otomobilinin yandığını fark eden
Atadeniz, aracını durdurarak otomobilden inip aracın kaputunu açıp
söndürmeye çalıştı.
ARACINDA YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜ YOKTU
Atadeniz önce yangını nefesiyle söndürmeye çalıştı ancak
söndüremeyince bu kez çevredeki vatandaşlardan su ve yangın tüpü
getirmeleri için yardım istedi.
Otomobilin içinden çıkardığı küçük bir bidondaki suyla yangına
müdahale eden Atadeniz'in imdadına çevredeki vatandaşlar yetişti.
Bir vatandaş yangın tüpü getirerek, yangına müdahale
etti.
YÜZÜNDEN YARALANMA TEHLİKESİ ATLATTI
Bu arada getirilen sopa ile kapanan kaput açılarak yangının devam
edip etmediği kontrol edildi. Yangın küçük çaplı devam ederken
Atadeniz, yine nefesiyle yangına müdahale etmeye çalıştı. Ancak
Atadeniz, yüzünden yaralanma tehlikesi atlattı.
Otomobil yanarken etrafında bulunan araçları sürücüleri, hemen olay
yerinden uzaklaştırdı.
Daha sonra yapılan müdahaleyle tamamen söndürülen otomobilde, maddi
hasar meydana geldi.
KOCAYI KATİL EDEN MAHALLE
DEDİKODUSU
DİĞER SAYFADA[PAGE]
KOCAYI KATİL EDEN MAHALLE
DEDİKODUSU
Cinayet şüphelisi Yakup Yılmaz'ın, emniyette polislere,
oturdukları mahallede bir çok kişinin eşinin kendisini aldattığı
yönünde uyardığını, cinayetleri işlemek zorunda kaldığını söylediği
iddia edildi.
Merkez Seyhan İlçesi Dumlupınar Mahallesi'nde 20 Temmuz'da meydana
gelen olayda, ailesine şiddet uyguladığı gerekçesiyle, mahkeme
kararıyla evden uzaklaştırma kararı bulunan Yakup Yılmaz,
oturdukları mahallede eşi Songül Yılmaz ve sevgilisi olduğunu iddia
ettiği Çetin Altun'a kurşun yağdırdı. Genç kadın olay yerinde
yaşamını yitirirken, Çetin Altun da kaldırıldığı Adana Devlet
Hastanesi'nde 5 gün sonra öldü.
DEDİKODULAR DEVAM EDİNCE
Olayın ardından kaçarak izini kaybettiren Yakup Yılmaz, dün
Yunus polislerinin yaptığı asayiş uygulamasında, bir otomobil
içinde yakalandı. Gözaltına alınan Yakup Yılmaz, Asayiş Şube
Müdürlüğü'nde susma hakkını kullanacağını belirterek, ifade
vermedi. Cinayet şüphelisi Yılmaz'ın, çevresindeki polislere,
oturdukları mahallede eşinin kendisini aldattığı şeklinde dedikodu
çıktığını, bir çok kişinin kendisini bu konuda uyardığını,
dedikoduların devam etmesi üzerine, dayanamayarak cinayetleri
işlemek zorunda kaldığını söylediği ileri sürüldü.
Geniş güvenlik önlemi altında adliyeye sevk edilen Yakup Yılmaz,
emniyetten çıkarken, "Ben kimseyi öldürmedim. İlaçlarımı
vermiyorlar. Beni çocuklarımla görüştürmediler" dedi.