Örgüt tarafından satıldı...
Abone olGöktaş'ın savunmasız bırakılmasına İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Kiraz Biçici tepki gösterdi.
Terör örgütü DHKP-C'ye yardım-yataklık suçundan tutuklu bulunan
Eylem Göktaş, ölüm orucuna son verince savunmasız kaldı. Sanığı
yalnız bırakan avukatlara tepki gösteren İHD, ‘‘Nasıl doktor
ameliyatı yarıda bırakamazsa, avukat da davayı sonuçlandırmadan
çekilemez. Göktaş isterse kendisini biz savunuruz’’ açıklamasını
yaptı. YASADIŞI terör örgütü DHKP-C'ye yardım ve yataklıktan
tutuklu olan Eylem Göktaş, ölüm orucuna son verdiği için avukatları
tarafından savunmasız bırakıldı. Avukatlar Behiç Aşçı, Hüdai
Berber, Mümin Özgür Gider ve Süleyman Şensoy'ın Göktaş'ı savunmasız
bırakmasına, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Kiraz
Biçici tepki gösterdi. Biçici, ‘‘Ölüm orucunu bıraktığı veya
örgütten ayrıldığı için avukatsız kalan çok sayıda kişi var’’ dedi.
Avukatların ahlaki gerekçeler hariç müvekkilini bırakamayacağını
savunan Biçici, ‘‘Eylem'i bırakan avukatı başka sebep gösterse de
emareler, asıl nedenin ölüm orucunu bırakmasıyla ilgili olduğunu
gösteriyor’’ dedi. ÇELİŞKİLİ İFADE Göktaş'ın vekaletini bırakan
Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Behiç Aşçı, Cumhuriyet
Gazetesi'ndeki açıklamasında, ‘‘Ölüm orucu eylemini bıraktığı için
Göktaş'ı savunmaktan övazgeçtik'' dedi. Aşçı, dün Hürriyet'in
soruları üzerine ise savunmadan çekilmelerinin ölüm orucuyla değil
savunmanın şekillendirilmesindeki görüş ayrılığından
kaynaklandığını iddia etti. Aşçı, şöyle dedi: ‘‘Davanın savunmasını
şekillendirmek açısından aramızda görüş ayrılığı oluştu. Kendisiyle
görüştük, karşılıklı rızayla avukatlığından ayrıldım. Topluma
Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak amacıyla başvuruda bulunduğu
konusunda bilgim yok. Çünkü bu başvurular gizli olarak alınıyor.
Böyle bir başvurusu olsa bu gerekçeyle avukatlığından zaten istifa
ederdim. Ama bizim bu noktada yollarımızı ayırmamızın nedeni
bunların hiçbiri değil, tamamen savunmayla ilgili görüş ayrılığı.’’
İHD: GÖKTAŞ İLK DEĞİL İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube
Başkanı Kiraz Biçici ise ölüm orucu eylemini bıraktığı veya örgütle
bağlarını kestikleri için avukatsız kalan çok sayıda tutuklu ve
hükümlünün bulunduğunu belirtti. Biçici şu değerlendirmeyi yaptı:
‘‘Bir doktor nasıl ameliyatı yarıda bırakıp çıkamazsa, avukat da
etik ve ahlaki nedenler dışında davayı sonuçlandırmadan
çekilmemeli. Sanık, avukatı olmadan kendi durumuyla ilgili
bilgilere nasıl ulaşacak, kendisini nasıl savunacak? Bunları iyi
düşünmek lazım. Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'nde bulunan Eylem
Göktaş'a önümüzdeki günlerde ulaşmaya çalışacağız. Eğer bizden
savunulması yönünde bir talebi olursa biz de bunu yaparız.’’
Küçükarmutlu’da tutuklanmıştı Savunmasız kalarak hukukçular
arasında yeni bir etik tartışması başlatan Eylem Göktaş, 4 kişinin
ölümüyle sonuçlanan Küçükarmutlu Operasyonu'nda tutuklanmıştı. F
tipi cezaevlerine karşı ölüm orucuna giden kişilere yönelik
operasyonda gözaltına alınan 19 kişi hakkında, yasadışı örgüte
üyelik, yardım ve yataklık iddialarıyla dava açılmıştı. İstanbul 6
No'lu DGM'de görülen davada, 8'i tutuklu 19 sanık Küçükarmutlu'ya
ölüm orucuna girenlere destek amacıyla gittiklerini belirterek
suçlamaları reddetmişlerdi. Savcılık ise ölüm orucu eylemlerini
sona erdirmek amacıyla 5 ve 13 Kasım 2001 tarihlerinde düzenlenen
operasyon sırasında sanıkların güvenlik güçlerine karşı koyduğunu,
evlerde çıkan yangın sonucu 4 kişinin öldüğünu anlatmıştı.
Mütalaada, sanıkların ‘‘yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek’’
suçundan 4.5 ile 7.5'ar yıl arasında ağır hapis cezasına
çarptırılması istenmişti. ‘Avukatlar da militan kafalı’ HALKIN
Hukuk Bürosu'na bağlı avukatların ölüm orucuna son verdiği için
Eylem Göktaş'ın savunmasından çekilmesi, meslektaşları tarafından
tepkiyle karşılandı. Avukat Zeki Hacıibrahimoğlu, ‘‘Müvekkili ölüm
orucunu bıraktı diye davadan çekilmesi, avukatın militan bir kafaya
sahip olduğunu gösterir’’ diye konuştu. Avukatların bu şekilde
müvekkillerini eylem yapmaya teşvik ettiğini belirten
Hacıibrahimoğlu, ‘‘Bu ‘Sen ölüm orucunu bıraktığın için ben de seni
savunmaktan vazgeçiyorum' demektir bu. İnsan ve hukuk açısından bu
doğru değildir. Sen adamı suça teşvik ediyorsun. Demek ki aynı
örgütün militan kafasını taşıyorsun.’’ Avukat İhsan Paksoy da bir
avukatın müvekkilinin savunmasından çekilmesi için ağır bir kusur
işlemesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: ‘‘Bunlar ücretin
ödenmesi, kendisine karşı haksız fiilin söz konusu olması ve
müvekkilin kendi üzerine düşen görevleri yapmamış olması durumlarda
geçerlidir. Aksi takdirde sebepsiz olarak savunmayı bıraktığında
hukuki ve cezai sorumluğu doğar.'' Kaynak : Hürriyet