Örgüt mü yönetti kanunu mu uyguladı?
Abone ol22 Temmuz Sahur operasyonunun ardından tutuklanan eski İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer, suçlamalara tek tek cevap verdi.
Örgüt kurdu mu?. Kendilerine operasyon
yapan müdürlerin sicili nasıl?.. Kadir Mısıroğlu'nu İBDA-C terör
örgütü dosyasında neden dinlediler?.. Ve bir sürü
soru...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat
Yılmazer, hakkındaki suçlamalara Nazlı Ilıcak'a gönderdiği
savunmasıyla cevap verdi. İşte Nazlı Ilıcak'ın köşesinde yayınlanan
Yılmazer'in ilginç ve çarpıcı savunması:
NİYE A. İLHAN GÜLER İNCELENİP
KARŞILAŞTIRILMIYOR?
"Özellikle şahsımı hedef alarak belirli bir dönemi inceliyorsunuz.
Hiç değilse objektiflik adına, benden önceki dönemi de dahil edip,
iki farklı dönem arasındaki uygulamaları kıyas etmelisiniz. Benden
önceki Ahmet İlhan Güler’in İstihbarat Şube Müdürlüğü döneminde,
sözde usulsüz kabul ettiğiniz bu uygulamalardan fazlasıyla mevcut
olduğu gibi, çok daha ağır ve kasti istismar konusu hususlar
mevcuttur. Bizzat Ahmet İlhan Güler, sistemdeki telefon
kayıtlarının kopyasını, kişisel amaçlı olarak kullanmış, boşanmakta
olan bir ailede, karının kocasını aldattığının delili olarak,
kocanın istifadesine sunmuştur. Bu konuda hem adli hem de idari
soruşturma geçirmiş ama konu kapanmıştır."
OPERASYONU YAPAN MÜDÜR NEDEN İSTİHBARATTAN
ATILDI?
"Bize karşı adli soruşturmayı yürütmekle görevli Organize Şube
Müdürü Ömer Burak Aktaş, 2007 yılında, İstihbarat Şube’de
görevliyken, sistemdeki telefon kayıtlarını usulsüz bir şekilde
İsrail hava yolu şirketi El-Al’in Türkiye Genel Müdürü’ne
verdiğinin tespiti üzerine, hakkında resmi işlem yapılmış ve
İstihbarat branşından çıkarılmıştır.
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN, İLHAN SELÇUK GERÇEK
İSMİYLE DİNLENDİ
"Eksik ya da yanlış bilgiye dayalı diye takdim edilen dinlemeler,
istihbari dinlemenin doğası gereği, normal ve yaygın bir durumdur.
Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Yekta Güngör Özden,
Milletvekili Sadık Yakut ve daha sonra hakkında adli işlem yapılan,
kamuoyunca çok tanınan İlhan Selçuk vs. gibi şöhretli insanlar
gerçek ismiyle karar alınarak dinlenmişken, niye bazı kişiler
hakkında hâkimi yanıltma ihtiyacı hissedelim? Bu iddia mantıklı mı?
Usulsüz diye takdim edilen dinleme sayısı, benim dönemimde sadece
57 kişi. Büyük çoğunluğu polis memuru ve sade vatandaşlar. Bu
dinlemelerin hepsi imha edilmiş, hiçbirine yönelik amaç dışı ve
mağduriyetlerine sebebiyet verecek bir girişim gerçekleşmemiş."
ÖRGÜT FAALİYETİ Mİ
YAPTILAR?
Ali Fuat Yılmazer, haklarında örgüt suçlaması yapılmasıyla
ilgili de çarpıcı bir savunma yaptı. İşte o suçlamalar ve
cevapları:
MÜFETTİŞ DEĞİL HAKİM KARAR
VERİR?
1) Dinleme gerekçelerinin gerekçelerin yetersiz olduğuna
nasıl karar verdiniz? Bu gerekçelerin uygun olup olmadığının takdir
yetkisi bir müfettişe ait değildir. Yasaya göre hâkimin yetkisi
dahilindedir. Yetkili hâkimin imzaladığı bir karar hakkında,
müfettişin değerlendirme yapması, hâkimin takdir hakkına
müdahaledir.
DAİRE BAŞKANLIĞI ONAYI ALMADAN
DİNLENEMEZ!
2) Talep yazıları kanuna göre öncelikli olarak İstihbarat Daire
Başkanlığı’na (İDB) bildirilir. İDB’de, hukuki ve teknik yönden
TEKOP Şube Müdürlüğü’nce, örgütsel yönden de ilgili Haber Alma Şube
Müdürlüğü’nce incelenir, uygun görüş alınır. İDB’nin onayı olmadan
bu dinlemeler işleme konulamaz.
NEYE GÖRE 'YETERLİ GEREKÇE OLMAKSIZIN'
DENİLİYOR?
3) Hâkimden karar aldıktan sonra, ilâve bir denetim mekanizması
mevcuttur. Bu kararlar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na
(TİB) yollanır. TİB Hukuk Kurulu’nca denetlenir; uygun görüş
verilmesiyle ancak dinleme faaliyeti gerçekleşebilir. Bütün bu
denetim mekanizmalarından geçen ve uygulamaya dönüşen bir
dinlemeye, neye dayanarak “yeterli gerekçe olmaksızın”
diyebiliyorsunuz?
KADİR MISIROĞLU'NUN
DİNLENMESİ...
4) Bir örnek vermek gerekirse, Kadir Mısırlıoğlu’yla ilgili olarak,
“Şahsın İBDA-C örgütü kapsamında faaliyet gösterdiği ya da örgüt
mensuplarıyla irtibatlı olduğuna dair ihbar ya da resmi yazışma
yok” diyorsunuz. Olayı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135’inci maddesi
kapsamında (adli dinleme kapsamında) ele aldığınız ortada. Bizim
yaptığımız istihbari dinlemedir. Raporunuzun hiçbir yerinde İLNOT
ve MERNOT tabirine rastlamadım. Teknik çalışmalara esas yazışmalar,
İstihbarat birimleri arasında İLNOT ve MERNOT adı altında özel bir
yazışma sistematiği ile işlem görür ve diğer dinleme kayıtlarıyla
birlikte bu notlar da imha edilir. Yani, dinlemelere esas
oluşturabilecek gerekçeler, İLNOT ve MERNOT yazışmalarıdır;
dinlemelerin sona ermesinin akabinde ses kayıtlarıyla birlikte imha
edilmiştir. İstihbarat Daire Başkanlığı da 10 Mayıs 2013’te yeni
bir sisteme geçip, eski verileri silindiğine göre, “yeterli gerekçe
olmaksızın” teşhisini nasıl koyabiliyorsunuz?
AYNI SİSTEMATİĞİN KULLANILMASI SAKIN
YASA GEREĞİ OLMASIN
5) Örgüt suçlaması için, “Aynı sistematikle usulsüz dinleme
yapılmış” diyorsunuz. “Aynı sistematiğin kullanılması”, sakın yasa
öyle emrettiği için olmasın! Önleme dinlemesi Polis Vazife
Selahiyeti Kanunu’nun ek 7’nci maddesinde, açıkça gösterilen
kapsamda ancak yapılabilir. Sadece a) Terör örgütü, b) Organize
suç, c) Uyuşturucu madde kaçakçılığı faaliyetlerinin önlenmesi
kastıyla gerçekleşir; başka herhangi bir gerekçe
kullanamazsınız.