Organ mafyası, TCK'nın kıskacında
Abone olYeni TCK, sağlık sektöründe yaşanan ve kangrene dönüşen bir soruna parmak bastı. "Organ ticareti"! Son yıllarda bir hayli artan ve mafyalaşan bu duruma çare bulunuyor.
Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK),
sağlıkta yaşanan ve adeta kangrene dönüşen bir soruna neşter
vuruyor. Bazı maddeleri ağır eleştiri aldığı için yürürlük tarihi 2
ay ertelenen TCK, özellikle organ ve doku ticareti yapanlara ağır
hapis ve para cezaları getiriyor. Yeni TCK'da organ ve doku
ticaretine verilen cezalar artırılarak, tüzel kişiler hakkında
güvenlik tedbiri uygulanabileceği öngörüldü. TCK'nın 91. maddesine
göre, hukuken geçerli rızaya dayalı olmaksızın, kişiden organ alan
kimse, 5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Suçun konusunun doku olması halinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis
cezası öngörülüyor. Bunun yanı sıra hukuka aykırı olarak ölüden
organ veya doku alan kimse 1 yıla kadar hapis cezası alacak. Organ
veya doku satın alan, satan, satılmasına aracılık eden kişi
hakkında 5 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası hükmü getiriliyor. Bu
suçların bir örgütün faaliyetleri çerçevesinde işlenmesi halinde de
8 yıldan 15 yıla kadar ve 10 bin güne kadar adli para cezası
hükmüne yer veriliyor. Diğer taraftan hukuka aykırı yollarla elde
edilmiş olan organ veya dokuyu saklayan, nakleden veya aşılayan
kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Belli
bir çıkar karşılığında organ veya doku teminine yönelik olarak ilan
veya reklam veren veya yayınlayan kişiye 1 yıla kadar hapis cezası
verilecek. Bu suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde
işlenmesi halinde ise tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik
tedbirleri hükmolunacak. TCK bu tanımlanan suçun işlenmesi
sonucunda mağdurun ölmesi halinde, "kasten öldürme" suçuna ilişkin
hükümler uygulanacak. Bu arada, 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması
Saklanması ve Nakli Hakkında Kanun"da "Aksine bir vasiyet veya
beyan yoksa, kornea gibi ceset üzerinde bir değişiklik yapmayan
dokular alınabilir" hükmüne yer verildi. Bu nedenle 2238 sayılı
kanuna uygun olarak alınan dokularda hukuken geçerli bir rızanın
varlığı kabul ediliyor. Yeni TCK insan ticareti konusuna da ağır
müeyyideler getiriyor. TCK'nın 30. maddesinin 1. fıkrasına göre
zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete benzeri
uygulamalara tabi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak
maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu
kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim
olanlarından veya çaresizlikleri yararlanarak rızalarını elde etmek
suretiyle kişileri tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere
götüren veya sevk eden, barındıran kimseye 8 yıldan 12 yıla kadar
hapis ve 10 bin güne kadar adli para cezası verilecek. 30. maddenin
2. fıkrasına göre 1. fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu
oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersiz
sayılacak. 3. fıkrada 18 yaşını doldurmamış olanların 1. fıkrada
belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir
yerden diğer bir götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya
barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine
başvurulmuş olmasa da faile bu fıkrada belirtilen cezalar
verilecek.