Org. Başbuğ'dan şaşırtan Kürtçe itirafı
Abone olOrgeneral Başbuğ sert açıklamalarla görevini devretti. Başbuğ'un terörle mücadelede ilginç bir de itirafı oldu.
Nergis DEMİRKAYA
İNTERNETHABER
ANKARA- Genelkurmay Başkanlığı görevini Orgeneral Işık Koşaner’e
devreden İlker Başbuğ devri teslim töreninde zehir zemberek bir
konuşma yaparak adeta iki yıllık görev süresinde yaşananların
hesabını sordu.
İnternet üzerinden yapılan yayınlar, yargı kararları verilmeden
gerçekleşen darbe iddiaları, Aktütün, Dağlıca baskınları sonrası
gelen ağır eleştirileri yerden yere vuran Başbuğ görevini
“Pişmanlığım yok” diyerek teslim etti.
TSK'ya karşı yürütülen bir psikolojik savaş olduğunu ve medyanın
burada önemli bir güç olduğunu ileri süren Başbuğ, “Medya
TSK’nın karşısında mı diye soruyoruz” dedi.
Başbuğ'un değerlendirmeleri resepsiyon sırasında da sürdü. Terörün
azaldığı dönemlerde bazı tedbirlerin eksik kaldığını anlatan
Başbuğ, "Kürtçe TV mi?" sorusuna "Mesela" yanıtı
verdi. Başbuğ, ”Şu an bu 3-4 etki yaratan şeyi o dönem
yapsanız 20 etki alınırdı” dedi.
BAHÇELİ ERDOĞAN'A SELAM VERMEDİ
KARARGAHTA İFTAR |
Devir teslim töreni iftar saatine 5 dakika kala bitti. Böyle olunca töreni izleyen Başbakan Erdoğan da orucunu karargahta açtı. Tören sonrası resepsiyona katılan Erdoğan hazırlanan masalardan birine oturdu. İftar saatinin gelmesiyle birlikte suyunu içerek orucunu açtı. Erdoğan için özel bir tabak hazırlandı, sık sık da yiyecekleri kontrol edildi. |
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan’ın katıldığı
törende eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de bulundu. Gözler ise
son günlerin öne çıkan ismi eski Genelkurmay Başkanı Yaşar
Büyükanıt’ı aradı. Ancak Büyükanıt devir teslim törenine
katılmadı. CHP lideri Kılıçdaroğlu İzmir’deki bir açılış nedeniyle
törene katılamazken MHP lideri Bahçeli törende hazır bulundu.
Bahçeli tören salonuna girdikten sonra Başbakan Erdoğan’ın önünden
geçti, ancak selam vermeden geçti. İçişleri Bakanı Beşir
Atalay’ın yanına otururken de soğuk bir şekilde sadece başını
eğmekle yetindi.
KORKUTAN SANAL GÜÇ
Bir saate varan uzun bir konuşma yapan Başbuğ giderayak bombaladı.
Başbuğ’un ilk vurgusu güvenlik oldu. Güvenliğin politik, askeri,
ekonomik, sosyal ve çevre olmak üzere 5 boyutunu anlatan Başbuğ
buna yeni eklenen bir unsura dikkat çekti. Bu da özellikle bilişim
teknolojisindeki gelişmelerle büyük önem taşıyan siber savaş.
Başbakan Yardımcısı Arınç'a suikast iddiası sürecinde Kozmik odama
araması yapılırken kendi ses kaydı da internete düşen Başbuğ
şunları söyledi:
”Bilişim teknolojisinin kontrol edilemeyen bir hızla gelişmesi,
derinleşmesi ve dünya çapında yayılması, beraberinde hukuk
dışılığı, görünmezliği ve kötü niyetli gruplar arasında
koordinasyon yeteneğinin artmasını ve bilginin kontrol
edilebilirliğinin zayıflamasını da getirmiştir. Son
yıllarda ülkemiz ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri de benzer bir
tehditle karşı karşıyadır. Bu yeni tehdidin en önemli özelliği,
sanal ortamın denetlenemezliğinden neredeyse sonsuz manevra
alanından azami ölçüde yararlanmasıdır. Bilişim teknolojisinin
sağladığı olanaklarla bilgi ve haber hızla tüm dünyaya
yayılabilmekte ve yaratılmak istenen algı kamuoyunda hızla
oluşturulabilmektedir."
BAŞBUĞ DARBE İDDİALARINA NE DEDİ?
AYRINTILAR VE TÜM GELİŞMELER
HABERİN DEVAMINDA...
DARBE İDDİALARINA YANIT
Döneminde Balyoz, Kafes, İrticayla Mücadele eylem Planı gibi çok
sayıda plan ortaya çıkan Başbuğ bu konularda da üstü örtülü şu
değerlendirmeleri yaptı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, normal bir çağdaş demokrasinin
öngördüğü tüm değerleri içselleştirmiş bir kurum olarak görevini
yapmaktadır. Hal böyleyken, bunu defalarca ifade etmemize rağmen
geçmişte yaşananları sık sık gündeme getirmenin, toplumu huzursuz
ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelini rahatsız ettiğini ve
toplumun tansiyonunun gereksiz yere yükseltildiğini
düşünmekteyiz."
BAŞBAKAN-KOŞANER ARASINDA MİNİ ZİRVE |
Resepsiyonda en büyük ilgi Genelkurmay Başkanlığı görevini devreden Başbuğ’a oldu. Gazeteciler Başbuğ’un etrafını sararak konuşmasıyla ilgili kimi sorular sordu. Bu arada Başbakan Erdoğan ile yeni Genelkurmay Başkanı Koşaner yaklaşık yarım saat baş başa görüşme fırsatı buldu. |
PROFESYONEL BİRLİKLER HAZIR
TSK’nın en büyük gücünün Mehmetçik olduğunu söyleyen Başbuğ
profesyonel orduyla ilgili çalışmalar hakkında da bilgi verdi.
Başbuğ bu kapsamda 2 yıl önce başlanan Kara Kuvvetleri'ne ait 5
komando tugayı ile bir Jandarma Komando Tugayının muharip
unsurlarının profesyonel hale getirilmesi projesinin tamamlandığını
duyurdu.
AKTÜTÜN, DAĞLICA, HERON...
Orgeneral Başbuğ döneminde Dağlıca ve Aktütün baskınlarıyla
ilgili çok sayıda ihmal iddiası ortaya atılmıştı. En son Heronlarla
ilgili iddialar da büyük tartışmalara neden oldu. Başbuğ bu
konulara da üstü örtülü olarak şu cevabı verdi:
"İç güvenlik harekatının icrası esnasında zaman zaman bu
zorlu mücadeleyle ilgili çeşitli iddialar ortaya atıldı. Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin veremeyeceği hiç bir hesap yoktur. Önemli
olan 'Bu tip olaylarda ihmal var mıdır, suç unsuru var mıdır?'
sorularına cevap aranmasıdır."
Böyle durumlarda mutlaka olayların adli ve idari yönleriyle
soruşturulduğunu ifade eden Başbuğ, soruşturma neticelerinin de
kamuoyu ile paylaşıldığını belirtti.
MEDYA TSK’NIN KARŞISINDA MI DİYE SORUYORUZ
Soruşturması devam eden olaylara ilişkin açıklama yapılmasını
beklemenin her şeyden önce hukuk sistemine saygısızlık olduğunu
vurgulayan Başbuğ’un eleştirilerinden medya da nasibini aldı.
Ülke güvenliğinden sorumlu ordusundan önce, art niyetli
haberlere ve kişilere inanmayı tercih eden insanların Türkiye'de
varoluşunu düşündürücü bulan Başbuğ, “Yapılan ve
yapılabilecek hataların gündeme taşınmasından hiçbir zaman
rahatsızlık duymayız. Bizi asıl rahatsız eden iç güvenlik
harekatında mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin art niyetli
ve önyargıyla ve sadece kendilerince hatalı olduğu değerlendirilen
uygulamaların ısrarla günlerce, aylarca medyada gündeme getirilmeye
çalışılmasıdır."
HERKES DERS ÇIKARSIN |
Başbuğ resepsiyonda medyayla ilgili ağır eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, “Herkes kendine göre bir ders çıkarırsa mesele yok” demekle yetindi. |
Basının terörle mücadelede başarılı çalışmaları haber
yapmamasını anlayamadığını anlatan Başbuğ ilginç bir
değerlendirmede bulundu.:
"O zaman bazen bu süreçte zaman zaman 'Medya, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin yanın da mı, karşısında mı?" sorusunu aklımızdan
geçirmek, bizim için gerçekten acı bir deneyim, kişisel ve kurumsal
hafızalarımızda yer alan bir soru olarak karşımıza
çıkıyor."
TSK’NIN MEDYASI YOK!
TSK’ya karşı büyük bir psikolojik harekat yürütüldüğünü ileri süren
Başbuğ bunun en büyük aracının medya olduğunu belirterek şunları
söyledi:
”Psikolojik harekatı yürütenlerin en önemli aracı medyadır.
Silahlı Kuvvetlerin kendisine bağlı medyası yoktur. TSK’ya karşı bu
psikolojik harekatı yürütenlerin ise elinde üstün bir medya gücü
vardır.”
BAŞBUĞ'DAN ŞAŞIRTAN TRT ŞEŞ
İTİRAFI HABERİN
DEVAMINDA...
KAĞIT PARÇASI SAVUNMASI
Başbuğ görev bitiminde yaptığı konuşmada kendisine yönelik yapılan
en büyük eleştiri alan Islak imzayla ilgili “Kağıt
parçası” sözlerini de psikolojik harekat çerçevesinde
değerlendirdi. Başbuğ, “Belge konulu basın toplantısında o
gün itibariyle askeri savcının elindekinin bir fotokopi olduğu bu
nedenle hukuki bir anlam ifade etmediği gerekçesiyle bunun bir
kağıt parçası olduğunu söyledim. Ancak konuşmanın bütününde
belgenin asıl olduğuyla ilgili yeni delil çıkarsa soruşturma tekrar
açılabilir dedim.” Başbuğ benzer durumun Poyrazköy
kazılarıyla ilgili açıklamasında da yaşandığını söyledi.
ÖZEL MAHKEMELERE NEŞTER İHTİYACI
Yargıda son dönemde bazı uygulamaların zihinlerindeki “Hukuk
olgusunu” bulanıklaştırmaya başladığını söyleyen Başbuğ askeri
yakından ilgilendiren Ergenekon, Balyoz gibi davaların görüldüğü
özel yetkili mahkemelerin görev ve sorumluluklarının acilen ele
alınması gerektiğini söyledi.
TERÖRLE MÜCADELEDE 2004 VURGUSU
TRT ŞEŞ İTİRAFI |
Resepsiyonda gazetecilerle sohbet eden Başbuğ 1999-2004 arasında terörün bitme noktasına geldiğini ancak eylemlerin azaldığı bu dönemlerde bazı konuların eksik bırakıldığını anlattı. Başbuğ’un “Bazı şeyleri 99-2004 arasında yapsaydınız farklı olurdu?” sözü üzerine, “Kürtçe TV mi?” diye soruldu. “Mesela…” yanıtı veren Başbuğ, ”Şu an bu 3-4 etki yaratan şeyi o dönem yapsanız 20 etki alınırdı” dedi. |
İlker Başbuğ, 2004 yılından itibaren Türkiye'den PKK terör örgütünün eylemlerinin tekrar tırmanışa geçtiğini gördüklerini belirterek, "Elbette 1999-2004 yılları arasındaki süreç, ilgililer ve yetkililer tarafından incelenecektir. Ancak bir gerçeğin de altını çizelim. Türkiye'de terör eylemlerinin azaldığı veya hiç olmadığı dönemler hep yanlış anlaşıldı. Sanki terör örgütü bitti, dağıldı zannedildi. Aslında terör örgütünü dağ kadrosu duruyordu" dedi.
Bölücü terör örgütünün ağır darbe aldığı 1999 sonrasındaki
süreç, belki daha değerlendirilebilseydi o günkü şartlarda daha
sağlıklı bazı tedbirlerin de alınabileceğini kaydeden Başbuğ, şu
görüşleri dile getirdi: "Unutulmamalı ki eylemler sürerken
alınan tedbirler, istenilen olumlu sonuçları pek ortaya
çıkaramıyordu. Bütün bunlara rağmen şu soru hala geçerliliğini
koruyor. '1999'da örgüt büyük bir darbe yemesine rağmen yine de tam
olarak neden bitirilemedi' Haklı bir sual.
ZOR DÖNEMDE GÖREV YAPTIM
Zor bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı yaptım. Doğru olduğuna
inandığım şeyleri yaparak görevimi teslim ediyorum. TSK yaşamakta
olduğu bu süreçten daha güçlü çıkar. Fırıtnalı denizlerden gemisini
kurtaran kaptanların tarihi ile gemisini bırakanların tarihi ayrı
yazılmaktadır.
PİŞMANLIĞIM YOK
Başbuğ sözlerini “Geriye baktığımda kendi kararlarımla
ilgili pişmanlığı olmayan bir hayat sürdüğümü görüyorum. Çünkü
koşullar içinde yapılabileceklerin hepsini yaptığıma silah
arkadaşlarım şahittir” sözleriyle tamamladı.
İÇKİYE İLGİ YOK
Ramazan ayı olmasına karşın devir teslim töreni
sonrasında verilen resepsiyonda içki ikramı yapıldı. Az sayıda
konuğun alkol aldığı gözlenirken pek çok kişi meyve suyunu tercih
etti.