Orduyu alarma geçiren kanun!

TBMM İçişleri Alt Komisyonu’ndaki tasarıyla Genelkurmay Başkanlığı’nın itirazına karşın Emniyet ve MİT’e harp silahı ithal etme yetkisi verilmesi, 28 Şubat sürecindeki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Kulislere göre asker bu kanunla Ak Parti'nin bir polis ordusu kurmasından endişe ediyor.

28 Şubat sürecinde asker ve emniyet arasında yaşanan gerginliğin ardından polisin elindeki ağır silahlar toplatılmıştı.

ASKERİ DARBEYE KARŞI POLİSİN GÜCÜNE DİKKAT ÇEKİLMİŞTİ

* 28 Şubat 1997’de yayınlanan MGK bildirisi, dönemin Refahyol iktidarına karşı “Postmodern darbe” olarak nitelenerek, kamuyounda darbe tartışmalarını alevlendirmişti. Üst düzey bir Emniyet Müdürünün, 17 Mart 1997’de, o dönem Hürriyet yazarı olan Enis Berberoğlu’na verdiği demeç, askeri darbeye karşı polisin gücüne dikkat çekiyordu. 

AK ORDU MU KURULUYOR?

Ankara’da istihbarat savaşları yaşanırken, Hükümetle Asker arasında Hükümetle Yargı arasında gerilim sürerken, müthiş bir tartışmanın daha “perde gerisinde” yaşandığı ortaya çıktı. Gerilimin ve tartışmanın nedeni, Hükümetin Meclis’e sevkettiği “Silah Kanunu”. Mevcuk kanuna göre askeri silah ithalat yetkisi Milli Savunma Bakanlığı'nın izniyle sadece Genelkurmay'da... Ancak hükümetin Meclis'e sunduğu sivil amaçlı silah kanunuyla sadece Genelkurmay'da olan askeri silah yektkisi Sanayi Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'na da devrediliyor. Yani polise ağır silah ithal hakkı veriyor. Tasarı yasalaşırsa MİT'e ve polise doğrudan Genelkurmay'ın bilgisi dışında ağır askeri silaha sahip olma yetkisi verilmiyor. Ve askerin Meclis'e gönderdiği kritik uyarı: "Bu yasa çıkarsa, askeri silah ve malzemelerin ithali kontrolsüz kalacaktır." Ancak kulislere göre Genelkurmay aslında bu kanundan tek bir endişesi var: Ak Parti'nin bir polis ordusu kurması!..

POLİS KÖSTEBEK ÇIKMIŞTI

* Temmuz 1997’de basına yansıyan “Köstebek” skandalı da asker ile polis arasında büyük gerginliğe yol açmıştı. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda askerliğini yapan polis memuru Kadir Sarmusak’ın, karargâhtan belge çıkardığının belirlenmesiyle emniyet ile asker arasındaki kriz, yargıya da taşınmıştı.

POLİSTEKİ AĞIR SİLAHLARIN LİSTESİ İSTENMİŞTİ

* Genelkurmay Başkanlığı, 4 Şubat 1998’de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı göndererek, “TSK sefer planlarının gözden geçirilmesi ve güncelleştirilmesi kapsamında bölgemizdeki gelişmeler ve genel siyasi ortam dikkate alınarak planlama yapıldığını” bildirmişti. Genelkurmay ve Emniyet yetkilileri, 11 Şubat 1998’de biraraya gelerek, polisteki ağır silahların listesini belirlemişti.

TÜM AĞIR SİLAHLAR GENELKURMAY'A DEVREDİLMİŞTİ

* Dönemin Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin imzası ile 17 Şubat 1998’de, İçişleri Bakanlığı’na gönderilen bir başka yazıda da şu görüşlere yer verilmişti: “Askeri amaçlı savaş silahı olarak mütalaa edilen EK-A’daki silahların 3212 sayılı yasanın ihtiyaç fazlası mal ve hizmetlerin satış, hibe, devir ve elden çıkarılması kapsamında Genelkurmay Başkanlığı’na devredilmesini rica ederim.”

Sezgin’in bu yazısından sonra Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı envanterinde bulunan ağır silahlar Genelkurmay Başkanlığı’na devredilmişti. Emniyette halen G-3, M-16 ve keskin nişancı tüfekleri dışında ağır silahın kullanılmadığı belirtiliyor.

1998 yılında Topçu Kurmay Albay Güneş Önal imzası ile emniyete gönderilen yazıya göre, o dönem polisin elinde bulunan ve daha sonra askere teslim edilen silah ve mühimmat listesi şöyleydi:

Ağır silahlar

* 60 havan (28 ilde, 326 adet) * RPG-7 roket (35 ilde 377 adet) * 40 Launçher (43 ilde, 1.634 adet) * MG 3 Makineli tüfek (38 ilde, 438 adet) * 12.7 Makineli tüfek (39 ilde, 239 adet) * M-60 Makineli Tüfek(19 ilde, 50 adet) * FN-240 Makineli Tüfek (25 ilde, 75 adet) * 40 MM Laun MK/19 (38 ilde, 114 adet)

Mühimmat

* RPG-7 mühimmatı (5.700 adet) * Uçaksavar mühimmatı (12.7 mm, 140 bin adet) * MG-3 mühimmatı (MG-3 mm, 440 bin adet) * Laun MK/19 Bombaatar (40 mm, 2 bin 300 adet) * Havan mühimmatı (60 mm, yok) * M-203 bombaatar (40 mm, 7 bin 300 adet)