Orduya güvenenler ne yapacak?

YAŞ kararları ezber bozdu. Hükümet ağırlığını koydu ve istemediği komutanları atamadı. Bu durum askere güvenen kesimleri fena halde bozdu..

Kamuoyunda havası hakim.. Sabah yazarı Mahmut Övür gelişmeyi olumlu buluyor. Övür'e göre bu kesim orduya sırtını dayayarak toplum adına yeni politikalar üretmiyor.  İşte Övür'ün ilginç YAŞ analizinden bir bölüm:

"Sırtını orduya dayayan bu kesimler yolun sonuna geldi. Bundan sonra çalışmadan, yeni siyaset üretmeden, daha özgürlükçü olmadan siyaset yapılamayacak.
Bunlar "Nasıl olsa ordu var" diyerek toplumu kazanmak için yeni politikalar geliştirme zahmetine bile katlanmıyor.
Son yıllarda bu kesimlerin "toplumun özgürleşme talebi" karşısında siyaset üretmeyip, içe kapanmalarının, öfkelenmelerinin nedeni de bu...
İşte 4 Ağustos kararları bu siyasal tembelliğe son verecek. Siyaset normalleşecek... Artık orduyu sürekli göreve davet eden, "ülke elden gidiyor" diye kışkırtan siviller, siyasi partiler olamayacak, onlar da ister istemez toplumla bağ kurup, yeni politikalar geliştirmek zorunda kalacaklar."

Kılıçdaroğlu'nun sözlerinin eski Türkiye'yi anlattığını ileri süren yazar, CHP liderine uyarılarda bulunuyor:

"Özellikle CHP'nin bu süreci doğru okumasında yarar var. "Yeni CHP" diye yola çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu sözleri hâlâ eski Türkiye'de kaldığını gösteriyor:
"Öteden beri askerlerin terfilerinde ve emeklilik sistemlerinde teamüller var. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor."
Hangi demokratik ülkede sivil otoriteyi yıkmaya kalkan, dinlemeyen, bağımsız kararlar veren bir ordu var? Ve bunu savunan bir "sosyal demokrat" parti var?
Türkiye normalleşiyor... Siyaset de normalleşecek."

ASKERDEN HÖT ZÖT BEKLEDİLER

Sabah yazarı Emre Aköz de bir kısım medyaya yüklendi. Aköz'e göre 1990'larda gazetelerin "21'inci yüzyılın komuta kademesi belli oldu" başlığını hatırlatan Aköz iplerin hükümetin eline geçtiğine işaret ediyor. Son dakikaya kadar askerin masaya yumruğunu vurmasını beklediklerini savunan yazarın görüşleri şöyle:

"YAŞ kararları açıklandıktan sonra, orducu gazetecileri TV'de izledim. Kimyaları fena bozulmuştu.
"Bu kaka hükümet, benim komutanımın atamasını yapmadı" diye zırlamadıkları kaldı.
Çünkü "anormali, normal gösterme erbabı" olarak son dakikaya kadar askerden höt zöt beklemişlerdi.
Bunlar hâlâ Türkiye'de neler olduğunu kavrayabilmiş değil. Sezseler de kabullenmiyorlar.
Ama içlerinde olağanüstü dönüş kabiliyetine sahip tipler var... Onlar uyandı, "Tabii demokrasi çok önemli" demeye başladılar.
Ancak "demokrasi ve hukuk" jargonuna öylesine uzaklar ki, bunu dedikten sonra duruyorlar. Söyleyecekleri başka laf yok çünkü..."

EN ASIK SURATLI TOPLANTI

Hürriyet yazarı Tufan Türenç beklendiği gibi Emre Aköz'ün tersini söyledi. Türenç'e göre YAŞ cumhuriyet tarihinin en asık suratlı toplantıydı. diyerek askerin ruh halini yazdı:

YÜKSEK Askeri Şûra toplantılarındaki asık suratlar yaşadığımız olağandışılığın yansımasıdır.

Cumhurbaşkanı Gül’ün “Her şey normal” sözlerinin de ne kadar gerçekdışı olduğunun kanıtıdır.

Cumhurbaşkanı’nın Askeri Şûra üyelerine verdiği geleneksel yemekteki görüntülerde de aynı asık suratlar vardı.
Kimsenin yüzü gülmüyor, birbirlerine bile bakmıyorlardı.
Bu iç karartıcı görüntüler karşısında vatandaş olarak endişelenmemek olası değil.
Zaten Yüksek Askeri Şûra’daki tatsızlıklardan sonra yüzlerin gülmesi de beklenemezdi.
Sanırım Cumhuriyet tarihinin en asık suratlı şûra toplantısına tanık olduk.  Bugüne kadar terfilerin, atamaların sonuçlanmadığı tek askeri şûra toplantısı bu da yılkiydi.
Gelecek yıl Şûra’da ne olabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil.
AKP iktidarında yaşadığımız sıra dışılıkların süreceğine kuşku yok.