Ordu'da mahkemede kan donduran sözler: Banyodan ağır koku geliyordu
Abone olORDU ve Samsun'da, 12 kişiyi öldürdüğü iddia edilen katil zanlısı Mehmet Ali Çayıroğlu (46), Senayi (54)- Ümit Türedi (56) çiftinin, çıkartılan yangın sonucu öldürülmesiyle ilgili görülen davanın duruşmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, "Elinize ayağınıza düştüm. Beni bu olayların içerisinden kurtarın” dedi.
Ordu'nun Akkuş ilçesinde şarküteri işleten Mehmet Ali Çayıroğlu,
2018 yılında 2 ayrı gasp olayının şüphelisi olarak yakalanıp,
gözaltına alındı. Devam eden soruşturmada, Ordu ve Samsun'da 12
kişinin ölümüyle bağlantısı olduğu ortaya çıkan Çayıroğlu,
çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Genişletilen soruşturmada Mehmet
Ali Çayıroğlu'nun 19 Ocak 2018’de cezaevinden çıktığı, ilk cinayeti
10 Şubat 2018'de işlediği saptandı. Çok sayıda suçtan sabıkalı olan
Çayıroğlu’nun 12 kişiyi yangın çıkararak, silahla ya da
zehirleyerek öldürdüğü belirlendi.
Ordu'nun Akkuş ve Ünye ilçelerinde işlenen 9 cinayetle ilgili
soruşturma Akkuş Cumhuriyet Savcılığı'nca yapıldı. 8 cinayet ile
ilgili soruşturmasını tamamlayan savcılık, dosyayı ağır ceza
mahkemesi bulunan Ünye Adliyesi'ne gönderdi. Ünye Cumhuriyet
Başsavcılığı da Mehmet Ali Çayıroğlu hakkında 'yangın çıkarmak
suretiyle eziyet çektirerek, tasarlayarak öldürmek', 'gasp' ve
'yağma' suçlarından 8 kez ağırlaştırılmış müebbet ile 60 yıla kadar
hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Tamamı 2018 yılında
işlenen 8 cinayetle ilgili hazırlanan iddianame, Ünye Ağır Ceza
Mahkemesi’nce kabul edildi.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor
Cinayetler arasında yer alan Senayi ve Ümit Türedi çiftinin
öldürülmesiyle ilgili tutuklu sanık Çayıroğlu hakkında 'yangın
çıkarmak suretiyle eziyet çektirerek, tasarlayarak öldürmek’,
'gasp' ve 'yağma suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
istenen davanın 4’üncü duruşması yapıldı. Ünye Ağır Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık Mehmet Ali Çayıroğlu, tutuklu
bulunduğu Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS ile
katıldı. Bir önceki duruşmada Çayıroğlu'nun tanıkların dinlenmesini
talep etmesi üzerine Hasan Konaş ile Bilal Karamanlı'nın
ifadelerine başvuruldu.
"Bana çalışıp çalışamayacağımı sordu"
SEGBİS üzerinden bulunduğu adresteki adliyeden duruşmaya katılan
tanıklardan Hasan Konaş, ölen Türedi çiftini, aynı köyde
yaşadıkları için tanıdığını belirterek, “Sanığı da olay tarihinden
1 ya da 1,5 ay önce köye gelerek, ben ve babamdan hayvan almak
istemesi nedeniyle tanıyorum. Ben ve babam kendisine hatırladığım
kadarıyla 2 bin 100 TL karşılığında düve sattık. Sanık daha sonra
Karaçalı Mahallesi'nde çiftlik kuracağını ve bu nedenle kendisine
çoban lazım olduğunu, bana çalışıp çalışamayacağımı sordu. Ben de
ne kadar maaş vereceğini sorduğumda 2 bin TL vereceğini söyledi. Bu
ücrete çobanlık yapmam dediğimde 3 bin TL ve sigorta yapılması
halinde çalışabileceğimi söyledim. Daha sonra sanıkla çalışacağım
çiftliğe gittik" dedi.
"Banyodan ağır koku geldiğini söyledi"
İfadesinin devamında Konaş "Çiftliğin çevresini telle çevireceğini
söyledi. Bunun üzerine birtakım işlerim olduğunu 15 gün sonra
çalışabileceğimi söyledim. Daha sonra Senayi ve Ümit Türedi'nin
cenazesi olduğu gün çiftliğe gittim. Etrafın telle çevrilmediğini
gördüm. Çiftlikte kaldığım süre içerisinde 2 erkek genç çalışan
vardı. Sanık, bunları yeğenleri olarak tanıttı. Benim maktullerin
kim tarafından ve ne şekilde öldürüldüğüyle ilgili bilgim
bulunmamaktadır. Çiftlikte kaldığım sürede eşim, banyodan ağır koku
geldiğini söyledi. Rahatsızlık üzerine çiftlikten de ayrıldık"
diye
konuştu.
"Çiftlikte 4 tüfek vardı"
Mahkeme başkanının 'çiftlikte silah veya tüfek gördün mü' sorusu
üzerine Konaş, "Hatırladığım kadarıyla çiftlikte 4 tüfek vardı.
Tüfeklerden 2 tanesi uzun namluluydu. 1 tanesi kısa namlulu tek
kırmaydı ve bir tanesi de otomatikti. Otomatik olan bozuktu"
yanıtını verdi.
Satın aldığı tavukların parasını ödememiş
Diğer tanık Bilal Karamanlı da sanıkla kendisinden tavuk alması
üzerine tanıştıklarını anlatarak, “Maktullerin öldürülmesine
ilişkin eylemin kimin tarafından ne şekilde yapıldığına yönelik
herhangi bir bilgim bulunmamaktadır. Ben pazarcılık yapmaktayım.
Pazarda canlı tavuk satışı yaparak geçimimi sağlamaktayım. Sanığa,
tarihini hatırlamadığım bir zaman diliminde müşteri olarak pazardan
1 ay arayla 100’er canlı tavuk sattım. Sanık, ilk parti tavukların
parasını ödemiştir ancak ikinci parti sattığım tavukların parasını
ödememiştir. Daha sonra sanığın tutuklu bulunması nedeniyle
savcılıktan izin alarak sanığı kaldığı cezaevinde ziyaret ettim,
tavukların parasını istedim. Jandarmanın bilgisi dahilinde muhtarla
giderek çiftlikten tavuklarımı geri aldım” diye konuştu. Bu
arada diğer tanık olan Mehmet Ali Çayıroğlu’nun yeğeni İdris
Çayıroğlu ise mahkemede tanıklık yapmak istemediği yönünde beyanda
bulundu.
"Tahliyeme karar verilmesini istiyorum"
Tutuklu sanık Mehmet Ali Çayıroğlu, tanık ifadelerinin ardından
duruşmada üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek,
söz konusu kişiyi öldürmediğini ileri sürüp, beraat talebinde
bulundu. Suçsuz olduğunu söyleyen Çayıroğlu, mahkeme heyetine
“Elinize ayağınıza düştüm. Beni bu olayların içerisinden kurtarın.
Savunmamda da belirttiğim gibi herhangi bir sebeple maktullerin
öldürülmesine ilişkin eyleme katılmadım. Bu nedenle beraatime karar
verilmesini ve tutuklu bulunduğum süre göz önüne alınarak tahliyeme
karar verilmesini istiyorum” ifadelerinde bulundu.
Duruşma ertelendi
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksik hususların giderilmesini ve sanığın
tutukluluk halinin devamını kararlaştırıp duruşmayı erteledi. Öte
yandan tutuklu sanığın, işlediği diğer cinayetlere ilişkin
soruşturmaların ise sürdüğü öğrenildi