Ordu'da hemşireye velayet şoku: Covid-19'u ülkeye ben yaymadım
Abone olORDU 2’nci Aile Mahkemesi, Evde Sağlık Hizmetleri Servisi'nde çalışan hemşire Cemile Deniz’in (31) yanında kalan çocuğunun velayetini, koronavirüs pandemesini gerekçe göstererek boşanma aşamasında olduğu eşine verdi. Cemile Deniz, “Covid-19 benim suçum değil” diyerek çocuğunun velayetinin yeniden kendisine verilmesini istedi.
Ordu’da Cemile Deniz ve M.A.D. çifti, karşılıklı olarak
birbirlerine boşanma davası açtı. Bu süre içerisinde mahkeme geçici
olarak çocuğun velayetinin anne Cemile Deniz’e verilmesine karar
verdi. Ancak M.A.D, eşinin ambulans hemşiresi olduğunu ve sürekli
evlere girip çıktığını, çocuğunun salgın nedeniyle ağır risk
altında olduğunu ifade ederek velayetin kendine verilmesi talebiyle
13 Temmuz’da mahkemeye başvurdu.
M.A.D., Ordu 2’nci Aile Mahkemesi'ne verdiği
dilekçede, “Çocuğumun kronik bir rahatsızlığı var. Her iki
kulağında da tüp var. Bağışıklık sistemi düşük ve alerjik yapıda
bir çocuktur. Bu nedenle velayetin geçici olarak da olsa bana
verilmesini istiyorum” ifadelerine yer verdi.
Yüksek yarar
Mahkeme, çocuğun velayetinin babasına verilmesine karar verdi.
Mahkemenin verdiği kararda, koronavirüsün bulaş oranının yüksek
olmasına dikkat çekilerek, “Geçici velayetinin babaya verilmesinin
çocuğun yüksek yararına olacaktır” denildi.
"Bağı kopartacak hiçbir hareket yapmadım"
Cemile Deniz, verilen karardan dolayı üzgün olduğunu belirterek,
“Ben şu anda ayakta duruyorum ama çok kötü duygulardayım. Yani
çocuğuma ben bir anne olarak hem maddi hem manevi hem de
şefkatli büyütme sorumluluğu olarak kendimi çok yeterli buluyorum.
Bununla ilgili karşı taraf da iddiada bulunamaz. Hiçbir zaman
hukuku yanlış yönlendirme yapmadım. Özellikle babayla çocuğum
arasındaki bağı kopartacak hiçbir hareket yapmadım. Hakime hanımın
onların iddialarıyla yaptığı şu davranışa ben çok üzgünüm. Bir
annenin, bir kadının, meslekle ve annelik bağlarıyla ve çocuğuyla
bir tercih arasında bırakılması kadar kötü bir nokta yok” dedi.
"Covid-19'u ülkeye ben yaymadım"
Çalışmak zorunda olduğunu anlatan Cemile Deniz, "İşimi yapmak
zorundayım, çocuğumu ve geçimimi sağlamak zorundayım. Covid-19
benim suçum değil. Ülkeye bunu ben yaygınlaştırıp, dünyaya ben
bulaştırmadım. Covid-19 sürecinde ben bir kez bile izin
kullanmadım. Gerekirse nöbet tuttum, gerekirse gece-gündüz
çalıştım. Yani idarem beni nerede görevlendirirse orada çalıştım.
Eminim ki pandemi sürecinde o hâkime hanım da balkona çıkıp
sağlıkçıları alkışlamıştır. O da belki biz sağlık çalışanlarını
destekledi. Bu tarz bir kararı verdiğine ben inanamıyorum” diye
konuştu.
"Bu karar emsal olacak"
Çocuğunun velayetinin tekrar kendisine verilmesini isteyen Cemile
Deniz, “Ben çocuğumun velayetinin acil bir şekilde sonuçlandırılıp,
bana verilmesini istiyorum. Çocuğumun psikolojisini ve yaşam
tarzının bozulmamasını istiyorum. Babaysa yine gelip görür. Biz bu
konuda zaten fikrimizi ve duruşumuzu değiştirmiş değiliz. Bu söz
konusu bile değil. Ben adaletin yanlış tecelli olarak aldığı
kararı, düzeltmesini istiyorum. Çünkü bu emsal olacak. Karı-koca
sağlıkçı olan ve boşanma aşamasında olan diğer sağlıkçılar var.
Onlar çocuklarını nereye bırakacaklar” dedi.
"Karara itiraz ettik"
Cemile Deniz’in avukatı İrfan Demir de karara itiraz
ettiklerini kaydederek, “Biz kararın iptali için başvurumuzu
yaptık. Ben Cemile Hanımın vekili olarak gerçekten büyük bir yara
aldığını düşünüyorum. Şu anda sonuç bekliyoruz. Bu sonucun bir an
önce verilmesi gerekiyor. Çocuk, annenin çalıştığı sırada polis
tarafından alındı" ifadelerini kullandı.